Güncel
''Değil mi ki 'İslamcı' çekin kuyruğunu gitsin!''
Follow @dusuncemektebi2
Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak, bugünkü yazısında Batı’yı Tunus’ta Nahda hareketinin kapatılmaya çalışılmasına karşı sessiz kalmakla suçladı.
Yazar Hakan Albayrak “Peki Nahda'nın suçu ne?” baÅŸlıklı yazısında “Batı, Tunus'ta parlamenter demokrasinin askıya alınması ve ülkenin en büyük siyasi partisi olan Nahda'nın kapatılmaya çalışılması konusunda sessizliÄŸini koruyor.” ifadelerini kullandı.
İşte yazının tamamı:
Peki Nahda'nın suçu ne?
Taliban Kabil'i ele geçirip Afganistan'a yeniden hakim olunca demokrasi, kadın hakları ve azınlıkların esenliÄŸi namına ayaÄŸa kalkan Batı, Tunus'ta parlamenter demokrasinin askıya alınması ve ülkenin en büyük siyasi partisi olan Nahda'nın kapatılmaya çalışılması konusunda sessizliÄŸini koruyor.
Belli ki seviniyor Nahda'nın tepesine binilmesine; öyle ki, parlamenter demokrasinin bu uÄŸurda askıya alınmasına bile beis görmüyor.
Demokratik düzene darbenin Ä°slami hareketleri hedef aldığı ve kendi menfaatlerine yahut emperyalist emellerine tehdit oluÅŸturmadığı Ä°slam ülkelerinde otokrasi, tiranlık, diktatörlük hoÅŸ gelip sefa getiriyor Batı'ya.
Mutedil veya aşırılıkçı, fark etmiyor; Ä°slami iddia sahibi bütün siyasi gruplara, partilere, hareketlere diÅŸ biliyor çünkü Batı.
***
RaÅŸid GannuÅŸi liderliÄŸindeki Nahda, tekfirci hareketlerin ÅŸiddetli taarruzlarına aldırmadan on yılardır ısrarla demokrasiyi ve barışçıl mücadeleyi mi savunuyor?
Hiç kıymeti yok.
Nahda saflarında -hem tesettürlü hem tesettürsüz- kadınlar da mı siyaset yapıyor, milletvekili yahut belediye baÅŸkanı oluyor?
Hiç ehemmiyeti yok.
Nahda'nın aday listelerinde Yahudiler de mi temsil edilebiliyor?
Bu da kıymetsiz, ehemmiyetsiz.
Mısır'daki Ä°hvan-ı Müslimin iktidarında ifade özgürlüÄŸünün geniÅŸlemesi, Mısır tarihinde ilk olarak bir kadının -Prof. Pakinam Åžarkavi'nin- ve bir Kıpti Hıristiyan'ın –Samir Morkos'un- cumhurbaÅŸkanı yardımcılığına getirilmesi aynı ÅŸekilde kıymetsiz ve ehemmiyetsizdi.
DeÄŸil mi ki “Ä°slamcı”; istediÄŸi kadar mutedil bir hareket olsun, çekin kuyruÄŸunu gitsin!
Ä°cabında -Mısır'da olduÄŸu gibi- binlerce masumun kanında boÄŸulsun ‘Siyasal Ä°slam'!
Batılı egemenler böyle yaklaşıyor konuya.
Öteden beri böyle yaklaşıyorlar.
1991'de Cezayir'de Ä°slami Selamet Cephesi'nin seçim zaferinin askeri darbe marifetiyle gasp edilmesine de böyle yaklaÅŸmıştılar.
Demokratik kanalları Ä°slamcılara kapatıyor/kapattırıyor, en mutedil Ä°slamcıların bile iflahını kesiyor/kestiriyor, ‘Kan-kin-intikamdan baÅŸka yol yok' diyenlerin ekmeÄŸine yaÄŸ üstüne yaÄŸ sürüyor, sonra da aşırılıkçıların yükseliÅŸinden ve Batılıları hedef alışından dert yanıyorlar.
Veya dert yanıyormuÅŸ gibi yapıyorlar; Sovyetler BirliÄŸi ile soÄŸuk savaÅŸları sona erip yeni bir öcüye ihtiyaç duydukları andan itibaren peÅŸ peÅŸe ortaya çıkan birbirinden hunhar sözde Ä°slami tedhiÅŸ örgütlerinin -1990'larda GÄ°A'nın, son 20 yıldır ise El Kaide, IŞİD, Åžebab ve Boko Haram'ın- Batı kamuoyundaki Ä°slam ve Müslüman algısının ÅŸekillenmesinde büyük rol oynamasından duydukları sevinci gizleyerek. (Durum buysa, Taliban'ın taassubu da iÅŸlerine geliyor tabii.)
***
Bunlar ne yaptıklarını hiç bilmiyor mu yoksa çok iyi mi biliyor, anlamadım gitti.
Henüz yorum yapılmamış.