Müslüman milletler ittifakı

Mustafa Ekici / Açık GörüÅŸ

Varlık zamanda kendini bize 'mümkünün olması' biçiminde gösterir. Gelecek olasılara göre görüÅŸ alanımıza girer. Zaman aÅŸkın düzeyde mümkünün ontolojisidir.

Charles M. Sherover

Ä°nsanı meyus eden, çürüten bir süreçten geçiyoruz. Ama sanmayın ki bu meyus hava sadece lokal ÅŸartlarımızın, seviyesi her gün biraz daha düÅŸen iç siyasetimizin sonucudur. Tersine bu müptezel siyaset tarzı ve her gün biraz daha ağırlaÅŸan ekonomik ÅŸartlar da içinden geçmekte olduÄŸumuz muazzam küresel dönüÅŸümün sonucu. Küresel çapta dönüÅŸümler, geçmiÅŸ yüzyıllarda daha uzun zaman aralıklarında oluÅŸup nispeten daha lokal etkiler yaratıyorken, son yüzyılda geliÅŸen teknoloji ile koÅŸut artan insan hareketliliÄŸi, iletiÅŸim, birbirine daha çok baÄŸlanan üretim ve ticaret aÄŸları sonucu neredeyse çeyrek yüzyıl hatta on yıllık aralıklara varan sıklıkta ve çok daha geniÅŸ boyutlu etkiler yaratan nitelikler arz ediyor. Bu muazzam dönüÅŸüm içinde insan neredeyse edilgen bir nesne artık, bu küresel dönüÅŸümün içinde her gün yeni bir savrulmaya maruz kalan bir sonbahar yaprağı adeta.

Mümkünü aramalı

Ama öncelikle iman etmiÅŸ olmak bakımından meyus olmak men edilmiÅŸtir. Çünkü alem ve oluÅŸ tümüyle kudretin elindedir ve bu bilgi baÅŸlı başına muhteÅŸem bir itminan halidir. Ä°nsana düÅŸen, varlık alanına girecek olanın mümkün oluÅŸuna dair çabadır. Bu çaba hemen büyük oranda teknik olduÄŸu gibi, yaÅŸam sürelerimizi aÅŸan biçimde aÅŸkın bir müdahalenin yolunu açan, tarih içinde süreklilik arz eden bir tasarıma, aÅŸkın bir kurguya da tabidir. DeÄŸilse insanın ve insan planında yapılan kurgunun sona etkisi, tarihte yok olup gitmiÅŸ nice imparatorluÄŸun, güç odaklarının sürgit ve katlanarak devamı olurdu ki bunun muhal olduÄŸuna hepimiz ÅŸahidiz. Bu aÅŸkın oluÅŸun gözesinden bakılınca deÄŸiÅŸim, birbirini takip eden eylem çiftlerinin mekanik bitiÅŸmesinden deÄŸil, tersine uzamda varlık alanına çıkmaya hazır sonsuz sayıdaki olasılığın içinden sadece birinin oldukça organik biçimde belirmesi ÅŸeklinde oluÅŸmaktadır. Özetle insan çabası mümkünün varlığa sıçramasına dair eÅŸsiz sonuçlar doÄŸurmaya muktedir. O halde mümkünü aramalı, mümkünün varlığa çıkması için samimiyetle çabalamalı. Bu konuda adalet terazisi asla ÅŸaÅŸmıyor çünkü.

Sessiz doÄŸan yeni dünya

Küresel deÄŸiÅŸimin neden ve sonuçları üzerine uzun uzadıya konuÅŸulabilir, konuÅŸulmalı da. Ancak bu yazıda deÄŸiÅŸimden bahisle baÅŸka bir konuya; bu deÄŸiÅŸimin coÄŸrafyamızda tetiklediÄŸi geliÅŸmelere dikkat çekmek istiyorum. Pandeminin küresel ekonomide yarattığı kırılganlıklar, faili ve sınırları belirsiz bir soygun demek olan enflasyon, etrafımızda devam eden jeopolitik çekiÅŸmeler, çatışma ve savaÅŸların altında sessiz sedasız bir baÅŸka dünya doÄŸuyor. Bir tespihin taneleri gibi dağılmış olan Ä°slam milleti ve memleketleri yüz yıllık bir aranın ardından, bir ittifaklar zinciri içinde yeniden bir araya gelmeye ilk defa bu kadar yakın duruyor. Sadece Müslüman memleketler deÄŸil, Ä°slam tarihinin büyük kısmında Müslümanlarla ittifak etmiÅŸ olan Ermeni, Gürcü, Bulgar, Yunan, Sırp, boydan boya Afrika ve diÄŸer milletlerin de içinde yer alacağı bu büyük ittifakın merkezinde ÅŸüphesiz Türkiye duruyor. KarabaÄŸ savaşı ile Ermeni faÅŸizminin büyük baskısından kurtulan Ermenistan bu ittifaka dair yeni ufuklar arıyor. Nusayri azınlık diktasının baskısı altında 10 yılı aÅŸkın süredir ağır bir yıkım yaÅŸayan Suriye ve genel olarak Arap alemi yeni bir yön arayışında. Ä°ran'ın mezhepçi saiklerle ve ABD ile ele ele felç ettiÄŸi Irak her gün biraz daha berrak bir ufka bakıyor. KarabaÄŸ zaferi ile Asya'daki Türk dünyası yeni heyecanlar içinde. Yüzyıllara varan ağır sömürü altında iÄŸdiÅŸ edilen Afrika'da her gün bu ittifaka dair yeni bir geliÅŸme yansıyor. Balkanlar'da yine bu ittifaka dair neredeyse günlük geliÅŸmeler kayda geçiyor. Bütün bu geliÅŸmeler, çok yüksek teknoloji sahibi olduÄŸumuz, çok büyük sanayi üretimi yaptığımız, çok büyük sermayelere hükmettiÄŸimiz için oluyor deÄŸil, mukadder olanın tarafında olduÄŸumuz, mümkünün varlığa çıkmasına dair küçük bir çaba ortaya koyduÄŸumuz için oluyor ve olacak.

Güdük bir hedonizm

Sömürü ve zulümle temelleri atılmış olan devasa ekonomilerin, zaman içinde türevlerin onlarca kez mübadelesi ile oluÅŸan balon ekonomilere dönüÅŸmesi, Batılı devletlerin planı deÄŸildi kuÅŸkusuz ancak mukadderdi. Sermayenin verdiÄŸi güçle on yıllarca ucuz iÅŸ gücü olarak kullanılan Çin'in günün birinde bir deve dönüÅŸmesi ABD'nin planı deÄŸildi ama mukadderdi. Aile, din, insan iÅŸtihasının gemlenmesine dair ahlaki deÄŸerleri güdük bir hedonizm uÄŸruna yok ederek, dünyanın diÄŸer tarafında açlık ve zulümle pençeleÅŸen insanlığa bigâne kalarak sonsuz bir cennette yaÅŸamak Avrupa'nın planı idi ancak yaÅŸlanan nüfus, daralan ekonomi, etrafında hızla yükselen tehditler bu planın beyhudeliÄŸini er geç suratlarına çarpacaktı. Bütün bunlar sonsuz seçenek arasında mümkün olanın ortaya çıkmasıdır.

Bütün bu küresel deÄŸiÅŸimin tam ortasında, merkezinde Ä°slam'ın olduÄŸu bir ittifaklar zinciri, küresel çaptaki soygun çetesinin planlarını alt üst ediyor, edecektir. Sadece Osmanlı bakiyesi 60 küsur ülkenin ittifakı ile ortaya çıkacak ekonomik, askeri, kültürel zenginlik ve güç bile ÅŸaşırtıcı bir küresel deÄŸiÅŸime yol açıyor, açacaktır. Buna Türk Dünyası, Asya ve Malay dünyasının da eklemleneceÄŸi açık. Åžimdi yeniden Ä°slam üzerine kafa yormaya, özgür, bağımsız, karar sahibi birey demek olan Müslüman üzerine düÅŸünmeye, bin bir hile, desise ve cehaletle, üzerimize boca edilen ifsadın tortularından kurtulmaya dair çaba daha bir kıymet kazanmış durumda. Bir kurtarıcı Mesih, Mehdi bekleme zavallılığına duçar olmuÅŸların, her ÅŸeye kadir kült liderler, putlar peÅŸinde ömür çürüten müptezellerin kederli, karanlık fikirlerinden sadece sömürüye açık bir dünya doÄŸabilir. Oysa Ä°slam kelimenin gerçek anlamıyla özgürlük, gerçek anlamıyla eÅŸitlik demektir.

Ä°slam vahyinin, Mekke'de ortaya çıktığında yaptığı en büyük dönüÅŸüm asabiyeye dayalı insan iliÅŸkilerinin deÄŸere dayalı bir iliÅŸkiye dönüÅŸmesidir. Kan bağından kaynaklanan iliÅŸkilerin bir deÄŸere baÄŸlı, bir hedefe odaklanmış iliÅŸkilere dönüÅŸmesinin tecessüm etmiÅŸ uzamı Medine oldu. Burada insan, coÄŸrafi, tarihi, biyolojik ve kültürel bütün dayatmalardan kurtulup gerçek anlamda karar sahibi birey oldu. Ä°lk nesil Müslümanların ortaya koydukları muazzam devrim, bu, bir deÄŸere yaslanan karar ve irade sahibi bireyin eylemleri sonucudur. Bu anlamda iman etmek gerçek anlamda devrimci/iradi bir karar, doyumsuz insan iÅŸtihasına, zayıflığına, çıkarcılığına gerçek bir isyan, yaÅŸamı uzamla sınırlı, telaÅŸlı bir fırsat olmaktan çıkarıp süreÄŸenlik arz eden bir kararlılığa dönüÅŸtürmektir.

Zamanı dönüÅŸtüren ameller

Bir anlamda modern demokrasinin üzerine temellendiÄŸi birey tanımı manipülasyona açık içeriÄŸi bir yana, bir Müslüman tanımıdır. Üzerindeki tortuları hızla süpürüp, kadına dönük aÅŸağılamaya dönüÅŸmüÅŸ olan ilkel veya modern kadın erkek iliÅŸkileri yerine, merkezinde aÅŸk ve hürmet olan bir kadim tarza, içinde baÅŸkaya dair aÅŸağılama içeren ilkel veya modern ırkçılık yerine insanı ve deÄŸeri merkeze alan bir devrimci tarza, içinde yaltaklanma ve kulluk barındıran siyaset tarzı yerine akıl ve iradeye dayanan iman tarzına, dünyayı yese doymayacak geçici hırs ve heveslere yaslanan yaÅŸam biçimleri yerine bir hesap günü bilincine dayalı bir yaÅŸama kucak açma zamanı. Ne zamanın ne de zamanın sahibinin kimseye bir minneti yoktur. Organik bir ÅŸekilde birbirine ulanan hayırlı amellerdir zamanı dönüÅŸtüren. Senden evvelkinin diktiÄŸi fidedir ısırdığın elma, üzerinde erinçle gezindiÄŸin sokaklar baÅŸkasının bedelini hayatıyla ödediÄŸi bir fedadır, sen bilsen de bilmesen de arabanı hızla sürdüÄŸün yol baÅŸkasının uykusuz geceleri, alnından akan teridir.

Kifayetsiz muhterisler

Hiçbir deÄŸerle kayıtlı olmayan kifayetsiz muhterislerin belirlediÄŸi bir gündem içinde farkındayım biraz ironik duruyor bu fikirler. Sadece ÅŸu gerçek bile ne ile karşı karşıya olduÄŸumuzu kavramamıza yeter de artar bile: Ä°slam tam 600 yıl Ä°spanya'ya hâkim oldu ve bugün Ä°spanya'da Ä°slam'ın esamisi okunmuyor. Batum ve daha onlarca Ä°slam ÅŸehri için cari olan aynı acı gerçek daha 600 yılı doldurmamış Ä°stanbul hakimiyetimiz için olasılık dışı denebilir mi? Hırsları boylarından büyük, tehlikeli erkek ve kadınların ÅŸahsiyet krizlerinden kaynaklanan, krizlere, felaketlere bel baÄŸlamış, yine çoÄŸu gerçek anlamda gönüllü veya görevli etki ajanlığı yapan, milletimizin hassas duyarlılıklarını kaşıyarak siyasi argüman haline getiren bu müptezel siyasetin iç karartan gündemine karşın Ä°slam milletinin tarih içindeki yürüyüÅŸü devam edecektir.

Evet dünya deÄŸiÅŸiyor, toplumlar deÄŸiÅŸiyor, güç dengeleri deÄŸiÅŸiyor ve zamanımız yeniden geliyor. Ordumuzun yüzde 14'e yakını 12 ülkede barışı ve istikrarı koruma görevinde, bu oranlarla dünyada kendi sınırları dışında asker konuÅŸlandırma bakımından ABD'den sonra ikinci büyük ülke konumunda. Gerçek bir imparatorluk vizyonu ile hareket edildiÄŸine dair onlarca veri var elimizde. Dışarıda gerçek bir dev olan Türkiye'nin iç siyasetinin bu kadar müptezel, bu kadar iç karartıcı olması hakikaten ÅŸaşırtıcı. Bütün ümidini 'Biden Çuvalı' projesine baÄŸlamış kiÅŸi ve kesimlerin bu kadar yoÄŸun ÅŸekilde etkin olduÄŸu bir siyasal yapının yaÅŸamın doÄŸal akışına aykırı zorlamalar içerdiÄŸi ayan beyan ortada. Öte yandan iktidar adına hareket eden kiÅŸi ve kesimlerin de bu müptezel siyasete güç taşıdığı açık. Ama deÄŸiÅŸim kaçınılmaz, mümkün olan varlık sahasına çıkacak, mümkün olmayanı zorlama ise beyhude bir çaba. Bu büyük ittifak zincirine güç katan, sırt veren herkes bu büyük gerçeÄŸin farkında olarak üzerine düÅŸeni yapacaktır. Åžimdi Müslümana yaraşır biçimde, zaman ve mekanla kayıtlı olmaksızın mazlumun yanında, eÅŸit, özgür bir dünya için üzerimize düÅŸen hamleyi yapma zamanı. Meyus olmak ile iman aynı kalpte barınamaz.

[email protected]