Türkiye’yi Somali’nin doğal kaynaklarına göz dikmekle itham eden muhalif siyasetçi Abdirahman Abdishakur’a ülkesinden çok sert tepki gösterildi. Somalili Twitter kullanıcıları Abdirah
Osmanlı Devleti’nin 400 yıllık Kuzey Afrika hâkimiyetinden geriye kalan en büyük miras Kuloğulları denilen Türkler’dir. Kuloğulları her ne kadar bugün Türkçe konuşamasalar da Türk
Putin’in; Kazakistan örneğinde, Nazarbayev’in görünürde devlet başkanlığından çekilip, ama devletin yönetimini halen elinde tutması modelini desteklemesi, bizzat bugün Rusya’da yap�
TOKİ en başında biraz daha hassas davransaydı Diyanet İşleri Başkanlığımız bu ateşin içine girmek zorunda kalmayacaktı. “Faiz” denilen Allah’ın belası melanet gündemimizi bunca
Şevket Rado tarafından bizzat Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin el yazmasından yararlanılarak oluşturulan kitap, okunmak için adeta ben buradayım diyor, okuyucuyu ivedilikle yanına çağırıyor
“İslamofobi sorunu elbette ciddi bir sorun, tıpkı Yahudi karşıtlığı sorunu gibi. Hatta şu anda İslamofobi çok daha kötü bir problem. Bir kere bize zarar veriyor. Suçlamalarla, fiziksel
Sisi rejimi, Türkiye'nin dış politika aktivizmini engellemeyi hedefleyen politikalarını yoğunlaştırdı. Mısır'ın Doğu Akdeniz denkleminde bölgenin Arap ülkeleri yerine İsrail ve Avrupal
Hızla değişen koşullarda bilinçli bir şekilde kendini yenileme ve yeniden konumlandırma, bünyedeki zaafları teşhis, büyüme imkanlarını görme basiretine sahip olunmalıdır. Zamanın uza
Perslerden Sasanilere, Safevilerden İran İslam Devrimi’ne İran…..
Sosyobiyoloji veya diğer adıyla evrimsel psikoloji, bulguları kadar teorik zemini de çok tartışılan yeni bir bilim dalı. Bu sahada yapılan çalışmalara esas olan ana fikir “modern insanı
Uluslararası ilişkilerde şaşmaz bir kuraldır: Her devlet, kendisinin menfaatlerini korumayı önceler. Dolayısıyla, çeşitli ülkelerle farklı boyutlarda ilişkiler geliştirirken, bu altın
Şimdi şehirlerde, yüksek binaların üst katlarındayız. İnsanın insandan düştüğü yerdeyiz. Hayatı kendisinden ibaret sananların hücumlarına maruz kalıyoruz. Mazaretler diyarındayız.
Hiç bir işaret, simge olarak bizatihi kendisini göstermez; belirli bir duruma, eyleme işaret eder. Her bir kavram da delalet ettiği nesneyi ortaya çıkarırken diğer tüm nesneleri örter. Tüm
Sivrisineğin vızıltısı, kurbağanın vıraklaması, bir başına güçlü veya güçsüz diye telakki edilebilecek silahlar değil… Önemli olan, her silahın, her maharetin, her marifetin, ken
Pazarlama tekniği bir dönem siyahlara karşı kullanılandan farklı değil: “Bize benze, kuralları kabul et, batı eksenli sisteme boyun eğ. Yoksa seni yok ederim.”