Sosyal Medya

Yüzleşme- Ramazan Kayan

Hızla değişen koşullarda bilinçli bir şekilde kendini yenileme ve yeniden konumlandırma, bünyedeki zaafları teşhis, büyüme imkanlarını görme basiretine sahip olunmalıdır. Zamanın uzaması ile gelen kasvetler, ideallerden uzaklaşma, iradelerin zayıflaması, iddiaların tükenmesi ciddi bir risk. İmkanlar arttıkça, sanki imtihan daha da zorlaştı. Kapsam alanımız genişledi, kadrolarımız çoğaldı ama kalplerimiz küçüldü.



Bugün mücadele geleneÄŸimizde geldiÄŸimiz aÅŸama ve gelecekle ilgili kaylarımı sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.
 
Öncelikle ÅŸunun altını çizmek isterim, hareketimiz türedi bir hareket deÄŸil tarihi temelleri olan köklü bir harekettir…
 
Bu bakımdan mücadelenin bir mektebe dönüÅŸmesi, nesilden nesile tevarüs etmesi esastır.
 
Sezonluk, mevsimlik deÄŸil süreklilik ve sürdürülebilirlik öncelik arzediyor…
 
Hızla deÄŸiÅŸen koÅŸullarda bilinçli bir ÅŸekilde kendini yenileme ve yeniden konumlandırma, bünyedeki zaafları teÅŸhis, büyüme imkanlarını görme basiretine sahip olunmalıdır…
 
Zamanın uzaması ile gelen kasvetler, ideallerden uzaklaÅŸma, iradelerin zayıflaması, iddiaların tükenmesi ciddi bir risk…
 
Ä°mkanlar arttıkça, sanki imtihan daha da zorlaÅŸtı…
 
Kapsam alanımız geniÅŸledi, kadrolarımız çoÄŸaldı ama kalplerimiz küçüldü…
 
Mekanlar, imkanlar büyürken, yüreklerimiz neden daraldı anlamıyorum?
 
Umut azlığı, ufuk darlığı ve umursamazlıklar hızımızı kesiyor. Gün geçtikçe hantallaşıyoruz…
 
Ä°çe kapanıklık zamanla kopuÅŸlara dönüÅŸüyor…
 
Ä°ç kanamalar bitmiyor, yaralar kolay kapanmıyor…
 
Kadrolar arasındaki çatlaklar giderilmeyince kamplaÅŸmalardan kurtulmak mümkün olmuyor… Mevcudu koruma refleksi gelecek vadetmiyor…
 
Birlikte yol alması gerekenler birbirlerini yormaya baÅŸladı…
 
Artık yol yorgunu deÄŸil ruh yorgunuyuz… Tekliyoruz… Tek kalıyoruz… Zamanla terk ediyoruz…
 
Bu gidiÅŸatın sosyolojisini, psikolojisini iyi okumalıyız… Hareketin EMAR'ını çıkarmalıyız… Nedir bu?
 
ÖÄŸretilmiÅŸ çaresizlik mi? ÜretilmiÅŸ korkular mı? Metal yorgunluk mu? TükenmiÅŸlik sendromu mu? Kendimizle yüzleÅŸmeliyiz.
 
Tahmili gündemler, aşırı yorumlar doÄŸallığımızı zorluyor… Öncelikler deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı…
 
Amaçların araçsallaÅŸtırılması, araçların amaçlaÅŸtırılması…
 
Yorumların mutlaklaÅŸtırılması, mutlakların yorumlaÅŸtırılması…
 
Gerçeklerin göreceleÅŸtirilmesi, görecelerin gerçekleÅŸtirilmesi riski artıyor…
 
TebliÄŸ dilinden pazarlama ve propaganda diline kayış etkilemeyi azaltıyor…
 
Seküler, rasyonel, liberal, popüler söylemler müteal boyutumuzu yoruyor…
 
Kalbi, hasbi, deruni, irfani dünyamız zayıflayınca mücadelenin bereketi azalıyor…
 
AÅŸk ve aksiyonumuz yetersizce ameli ve ahlaki hayatımızı gözden geçirmeliyiz…
 
Mücadelede profesyonelleÅŸtik ama amatör ruhumuz kalmadı… Profesyonel pasiflikler oluÅŸtu…
 
Çokluk içinde yokluk ve yalnızlıklara savruluyoruz…
 
KamusallaÅŸtırılan cemaatlerde artış var, kendi kalan cemaatler zorlanıyor…
 
Ä°deal dava adamlarımız idari kadrolarda kümelenince sahada koÅŸturacak insan kalmıyor…
 
Adanmışların yerini atanmışlar alıyor… Aidiyetler zayıflıyor…
 
Sorumlulukları iktidara ihale etme kolaycılığı kabul görüyor…
 
Abiler sorunlu olunca tabilerde sorunlu oluyor…
 
Vahiy merkezli zindekiler zayıflayınca karar ve kurallarla heyecan oluÅŸmuyor…
 
EleÅŸtiri dilindeki aşırılık ve acımasızlık mücadele azmini köreltiyor…
 
KuÅŸatıcı, kucaklayıcı, kapsamlı mücadele pratikleri zenginleÅŸmeyince kopuÅŸlar yapıları zorluyor…
 
Ä°ÅŸte din adına yozlaÅŸanlar, yobazlaÅŸanlar, yalnızlaÅŸanlar ve yorgun düÅŸenler… Hepsi bu mahallenin yitikleri…
 
Asabiyetler, aşırılıklar, ataletler acziyetler oluÅŸturuyor…
 
Lokomotif olması beklenenler vagon olmaya razı oldular…
 
Ä°nfak ve iyilikte yoÄŸunlaşırken insan kazanmada yetersiz kalıyoruz…
 
Hayır hasenat yönümüz iyi salih amellerde zorlanıyoruz…
 
Sosyal faaliyetlerle kendimizi sınırlarken sahaya inmekte gecikiyoruz…
 
Birebir davetin önemini yeniden hatırlamamız gerekiyor…
 
Müdrik, müÅŸfik mürÅŸidlere ÅŸiddetle ihtiyacımız var…
 
Toplantıdan topluma… EleÅŸtiriden eyleme… Sohbetten sefere çıkma varti…
 
Lojistik destek yetmiyor… Aidatlarla aidiyetler oluÅŸmuyor…
 
Ä°nsanlar bizden öÄŸüt deÄŸil, örneklik bekliyor…
 
Bilgiden ziyade ilgi istiyor…
 
Yüreklere dokunma zamanı… Yüksünmeden, yürümeliyiz…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.