Çok konuşuyor, az dinliyoruz. Danışmıyor, danışıyor gibi yapıyoruz. Ortaokulda Pirali isimli bir arkadaşımız vardı. O kadar konuşurdu ki, en sabırlı öğretmenlerimiz bile çileden ç�
Bölgemizdeki karmaşa derinleşerek sürüyor. Suriye, Irak ve İran karmaşasına Türkiye de dâhil. Zorunlu bir dâhil oluş.
Yürürlükteki ahlâkî çerçeveyi parçalayıp onun yerine hakkaniyetten başka hiçbir şeyin hükmünü yürütemediği bir ahlâkî değeri ikame etmezsek kurtuluş yoluna girmemiz imkânsız.
İlginç olan, Avrupalıların mesela Endülüs Araplarıyla kültürel süreklilik bağı içinde olduklarını zar zor ve biraz geç de olsa kabul etmiş olmalarına rağmen, asla ve kat’a Türkle
Osmanlı’dan miras kalan kadim kavram “mahalle olgusu” bize aslında çok şey ifade eder. Sorumluluk bilinci ile sosyal dayanışmayı; birbirlerini tanıyan ve birlikte ibadet eden insanların
"İslâm’da tenkid vardır fakat asıl mesele tahkiktir. Eleştiriden ziyade duyduğunuz ya da okuduğunuz şeylerin aslını ve hakikatini öğrenmek, asıl meseleniz olsun."
Uluslararası Arşivler Günü kapsamında Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’daki Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde açılan Kuran-ı Kerim Sergisi ziyaretçilerini kabul etmeye başladı.
Libya ile yapılan MEB antlaşması, üzerinde tasarrufta bulunacağımız su kütlesinin hatlarını belirlemiştir. Ancak, Hükümetimizin bu su kütlesinin nasıl olup da ekonomik değer üretebili
Aliya İzzetbegoviç tarafından Noel kutlamalarını protesto etmek amacıyla kaleme alınan “Pamuk Dede” mektubu kime gönderildi? Mektupta neler yazıyordu?
Gıdaları, eşyaları saklama ve koruma koşulları vardır. Kendimizi korumanın şartlarına dikkat etmezsek, çabuk bozuluruz. O halde soralım: Ne durumdayız?
Peki, Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin deyişini nereye koymalı? O, şöyle söylüyordu: “Bir şey ki murat etme / Olmazsa inat etme / Mevla’m görelim neyler / Neylerse güzel eyler!”
Bizimkiler dünya malı için başka vadilere savrulurken, ötekiler bu durumdan ders alıp tevbe etmezler mi? Kim bilir, belki.. Firavun sarayındaki Hz. Musa’ların sayısı, Hz. Lut’un evindek
Batı'nın künhüne vakıf olmadan batıcılık yapıldı bu memlekette ve Batı gardıroptan ibaret görüldü... Benzer durum geleneğe sahip çıkmak adına onu tahrip etmeye, karikatürleştirmey
İsraf, zulümdür. Zulüm insanın başkasının zararından nefsinin menfaat temin etmesidir. İsraf, hakk’a karşı duruş, nefsinden taraf olma halidir.
Türk Müslümanlığı olgusunu ele almadan önce ilk olarak ifâde etmemiz gereken husus bu kavramın sosyolojik bir kavram olduğudur. İslamiyet’in farklı bir formu olarak asla ve asla algılan