Rasim Özdenören: Olmaz deme
Follow @dusuncemektebi2
Peki, Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin deyişini nereye koymalı? O, şöyle söylüyordu: “Bir şey ki murat etme / Olmazsa inat etme / Mevla’m görelim neyler / Neylerse güzel eyler!”
Bu sözün tamamı şöyle:
“Olmaz olmaz deme olmaz olmaz.”
Bu deyişin -yoksa kelime oyunu mu desek- görünürde iki anlamı var:
1. Olmayacak şey yoktur deme, olmayacak şeyler de vardır.
2. İlla olmaz diye tutturma, olmayacak şey yoktur; her şey mümkündür, her şey olur…
Bizi düşünmeye sevk eden iki şık…
Ben ikinci şıktan yanayım.
Benim indimde insan iradesi karşısında olmayacak şey yoktur. İmkânlar âlemi sınırsız almaşıklar sunar.
En olmaz, en imkânsız gibi görünen almaşıkta bile bir, hatta birden çok ihtimal mutlaka bulunur. O ihtimali zorlamak kişinin zihin gücüyle bağlantılıdır…
Aristo’nun özdeşlik mantığına göre düşünmeye kalkışırsak ihtimalleri zorlamanın imkânsızlığı ile karşılaşırız. Çünkü özdeşlik mantığı çıkarım esasına dayanır. Üçüncü şıkkın imkânsızlığı ilkesi esastır: bir şey ya kendisidir veya değildir… A=A’dır; A, A değil olamaz!
Oysa üçüncü şıkkın var olabileceği kabulünden hareket edilirse o şıkkın bulunduğu yer mutlaka bulunur. Üçüncü şıkka ulaşılan her aşamada, yeni bir üçüncü şıkkın var olabileceği ihtimali de belirir.
Böylece zihin kendi iç imkânlarıyla veya dış dünyada deneyime dayanarak her defasında yeni bir üçüncü şık arayışına gider.
İşte yaratıcı zihin hamlesinin yolu bu suretle açılmış olur.
Böylece düstur: “Olmaz olmaz deme” yerine: “Olmaz olmaz de!” deyişiyle yer değiştirir. Çünkü “Olmaz, hayır, asla olmaz!” deyişi: “Olmaz demeyi aklından çıkar, her şey mümkündür, her şey olur!” anlamıyla yer değiştirir.
Yaratıcı düşünme aşamasına böyle ulaşılır.
Peki, bu durumda Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin deyişini nereye koymalı? O, şöyle söylüyordu: “Bir şey ki murat etme / Olmazsa inat etme / Mevla’m görelim neyler / Neylerse güzel eyler!”
Bu öğüt kimseye elinden geleni yapma demiyor. Bilakis elden gelen yapıldı, imkânlar denendi, gene de bir çıkış bulamadım diye umutsuzluğa kapılma, diyor.
Kim bilir, belki olmayacak olan da o imkânlar dairesinde yer alıyordur… Bütün imkânlar denendikten sonra mı imkânsız olanın sınırına dayanılmış oldu. Denenen son şıkkın son imkân olduğu nereden belli? Yaradan’ın imkânlar âlemine sınır tayin edilebilir mi?
Yenişafak
Henüz yorum yapılmamış.