Para harcamak, insan harcamak, anlam harcamak, fikir harcamak, duygu harcamak, beğeni harcamak, ilgi harcamak, zaman harcamak ve nihayet hayatı bozuk para gibi harcamak... Bütün bunları yapmayı,
Belâ/afet, hastalık/salgın dönemlerinde dinî duygularda artış olduğu söylenir. Bu olgu, biraz da indirgemeci bir anlayışla, dini zor zamanlarda sığınılacak bir “antidepresan” gibi g
Dün Diyanet İşleri Başkanlığı''nın kuruluşunun 75. yılı kutlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı''nı kuran iradeyi ve ideolojik amaçlarını doğru okumadan Türkiye''de etnik ve kült�
Dünyamız her açıdan gün geçtikçe biraz daha yaşlanmaktadır. Nüfus yönünden de yaşlanması demografik dönüşüm dediğimiz sosyal bir değişimi de beraberinde getirmektedir.
Evliya Çelebi’nin büyülü dünyasında sağlık önemli bir yer tutar; çünkü sınırlı sağlık sistemi ve salgın hastalıklar insanların belini bükmekteydi. O karşılaştığı birçok �
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 'yeni bir sokağa çıkma yasağı olur mu?' sorusuna canlı yayında cevap verdi. Kalın açıklamasında 'Bunun için gerekli tedbirler mutlaka alına
İlk yazımızda dünyayı sürüklemek istedikleri yeri belirtmiştik, Tanrılığa soyunan ve dünyayı bir yapay zeka sistemle kontrol etmek isteyen küresel çok uluslu şirketokrasi aklı bu yold
İslamcılığın bitişine dair söylemler biraz da mezarlıktan geçerken korkularıyla baş etmek için çalınan ıslıklar gibi. Özellikle açıkça İslamofobik tutumları olanlar açısından
Ev, barınma ihtiyacının çok ötesinde bir kavramdır. Modern insan, evi otele, dinlenme tesisine dönüştürdü biraz. Aile olmak ile yuva kurmak, konuyla ilgili belki bir fikir verebilir.
Ev dediğimiz ve galiba artık biraz yabancısı gibi olduğumuz şeyin içinde belli bir süre için bile olsa yeni bir yaşantı modeli üretmemiz gerekiyor. Herkes değil belki ama yine büyük ço
Bizim için cami bir “sosyalleşme alanı” değil çünkü. Oysa yaşlılarımız için camii, arkadaşlarını gördüğü, vakit geçirdiği, yarenlik ettiği bir yerdi. Parklar hakeza. Çay bah
Müslüman insanın bilincinde, meydana gelebilecek her türlü zorluğa ve sıkıntıya karşı bir ön kabul vardır. Çünkü önceden umumi çerçevede uyarılmıştır: “Andolsun ki sizi biraz
İran belki de tarihinin en çalkantılı dönemini yaşıyor. Son birkaç ayda ülkede baş gösteren olayların listesini tutmak bile artık zor. Bununla birlikte, hepsinin ortak bir özelliği var:
Bitmiş ömründen bir gün alacaklı olduğunu düşün. Hikâye bu ya; sen öldükten sonra, ömründen bir gününü eksik yaşadığın hesaplanmış. Görevliler, biraz mahcup, alacaklı olduğun
Merhametimiz ve duyarlılığımız yine de büyük oranda yaşıyor Allaha şükür ve toplumun yozlaşmasına mani oluyor. Ancak akıl ve mantık yerine temelsiz bir duygusallık ve anlık coşkunlu