Sosyal Medya

Gökhan Özcan: A Kaliteyle Z kalite kitapların birleştiği okuma listeleri

Ev dediğimiz ve galiba artık biraz yabancısı gibi olduğumuz şeyin içinde belli bir süre için bile olsa yeni bir yaşantı modeli üretmemiz gerekiyor. Herkes değil belki ama yine büyük çoğunluk, yine alışık olduğu üzere hazır okuma/izleme listelerine yöneliyor.



Herkes evinde kapalı kaldı ya, vaktin neyle geçirileceÄŸi bir sıkıntı halini aldı. Herkes birbirine bunu soruyor, çünkü kahir ekseriyetin ne yapabileceÄŸine dair bir fikri de, o fikri sıfırdan oluÅŸturmaya yönelik bir gayreti de yok. Çünkü artık herkese normal gelen ‘kurgu’ deÄŸiÅŸmiÅŸ durumda; ev dediÄŸimiz ve galiba artık biraz yabancısı gibi olduÄŸumuz ÅŸeyin içinde belli bir süre için bile olsa yeni bir yaÅŸantı modeli üretmemiz gerekiyor. MüÅŸkülümüz, alışık olduÄŸumuz formüllerle, test çözmeye benzer seçmeli yöntemlerle çözülemiyor, şıkları oluÅŸturulmuÅŸ olarak önümüze gelmiyor, kiÅŸisel gayretlerle yeni bir kompozisyon yazmak gerekiyor.
 
Hal böyle olunca malum mecraların da motivasyonuyla ister istemez bir ÅŸeyler okumak, bir ÅŸeyler izlemek gibi yine edilgen olarak yapılabilecek ÅŸeyler geliyor akıllara. Ama bu noktada iÅŸ yeniden çatallanıyor. “Ä°yi ama ne okunacak, ne izlenecek?” soruları çıkıyor ortaya. Herkes deÄŸil belki ama yine büyük çoÄŸunluk, yine alışık olduÄŸu üzere hazır okuma/izleme listelerine yöneliyor. Bu listelerin bir kısmını gerçekten okumayı seven ve ne okuyacağını bilen insanlar hazırlıyor, onları bir kenara ayırıyorum. Ama öyle listeler var ki, insan nasıl bir zihin yapısının bunca alakasızı, bunca benzemezi bir araya getirdiÄŸini anlamakta güçlük çekiyor. A kalite bir kitap ile B kalite bir kitabın aynı listede olması anlaşılabilir bir yere kadar. Ancak A kalite bir kitap ile Z kalite bir kitabın aynı listeye alınıp aynı hararetle önerilmesinde ciddi sıkıntı var.
 
Kitapların hangi kalitede olduÄŸuna kim karar veriyor, bu satırların yazarı bu konuda ölçüleri koyacak bir otorite midir? Bu sorular elbette sorulabilir ve bu satırların yazarının bu konuda herhangi bir iddiası yok. Ancak kitap okumaya yeni baÅŸlayan insanların bile ilk bilmesi gereken ÅŸeylerden biri bu meselenin herkesçe kabul edilen bir ölçüsü olduÄŸudur. Mesela Dostoyevski romanlarını sevmeyen insanlar bulunabilir dünyada, ancak Dostoyevski’nin kalitesini kimse tartışmaz. Dolayısıyla bir kitabın kalitesine, seviyesine, kitapların arasındaki yerine iliÅŸkin her okuyana göre deÄŸiÅŸmeyen bir ortalama puanı vardır. Tutarlı bir liste için o kitabın yanına puanı birbirine yakın baÅŸka kitaplar koyar, tutarlı bir bütün, makul bir liste oluÅŸturursunuz. Tek kriter elbette bu kalite puanı deÄŸildir ama bu da olmazsa olmaz bir kriterdir. Ben farklı kalitelerde kitaplar okumayı seviyorum da diyebilirsiniz ama baÅŸkalarına bunları önerecekseniz, böyle ortaya karışık bir listeleme mantığı yürütemezsiniz, bu normal de, doÄŸal da, doÄŸru da deÄŸildir.
 
Bu ifadelerimden insanların hepsinin bir tornadan çıkmış gibi hep aynı listelerden kitap seçmeleri gerektiÄŸini söylediÄŸim anlaşılmamalı... Kimsenin ne okuduÄŸuna karışmak gibi bir niyetim yok. Ä°steyen bütün kitaplığını Z kalite kitaplarla doldurabilir. Burada iÅŸaret ettiÄŸim ÅŸey, listelerdeki kafa karışıklığı, tutarsızlık, bütünlükten yoksunluk ve hatta neredeyse ÅŸizofrenik durumdur. Neyin neyle birlikte tutarlı olup olmadığı ölçüsünü ortadan kaldıran kopyala yapıştır kültürüdür. Bu listelere sadece bir göz atmak bile, bu yığma ve acayip listelerin arkasında gerçek, esaslı, sahici bir okuma faaliyeti olmadığını fark edebilir. Bu acıklı duruma olsa olsa derme çatma bir çok okumuÅŸluk gösterisi mantığıyla, bir etkileÅŸim çiÄŸliÄŸi, bir beÄŸeni histerisi izahıyla yaklaşılabilir.
 
Sosyal medyadan önce kiÅŸilerin çoÄŸu zaman acemilikle içine düÅŸebilecekleri acayiplikleri çok geç olmadan usturuplu biçimde kendilerine hatırlatan ve onları ölçü sahibi kılan birtakım doÄŸal mekanizmalar vardı. Åžimdi bunlar da yok; her acayip o mecralarda kendine bir zemin, bir meÅŸruiyet alanı bularak acayipliÄŸi ile birlikte yaÅŸayıp gidebiliyor. Hatta acayipler bir araya gelip acayipliklerin ölçüleri belirsizleÅŸtirecek çoÄŸunluÄŸa eriÅŸmesini de saÄŸlayabiliyor. Bu durumda ne oluyor? Dostlar bir süre alışveriÅŸte görse de, safsata tenhada sözü boÄŸuyor. Bunca okumaktan sadra ÅŸifa bir kazanç hasıl olmuyor, olamıyor.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.