Haberlerden takip ediyoruz: Onlarca köy ve belde karantinaya alınmış durumda. Nedeni basit. Bencil kimseler, şehirden kaçıp buralara geldiler. Oradaki yaşlı insanları, ihtiyarları hiç dü�
Bir ay öncesine kadar. Ömür törpüleyici tonda bir yeknesaklık içinde, yılları tükettiğimiz bir fasit daireyi andıran, birçokları için tünelin ucundaki ışık olarak emekliliğin gör�
Yaşadığımız günler bize bir kez daha göstermiş oldu: Yalan söylemekle, yanlı ve yanlış bilgiler vermekle, kasıtlı davranmakla ne eleştiri, ne muhalefet yapılır. Bunun adı siyasî ve
Koronavirüs salgınıyla beraber en çok tartışılan konulardan birisi toplumların temizlik alışkanlığı oldu. Temizlik, günlük rutinin basit bir parçası olmanın yanında toplumlar arası
Binlerce yıl evvel dinozorların ölümüne yol açan, buzulların altında kristalleşen virüs aceba buzulların erimesi ile yeniden denizlerde hayata döner mi? Ölen deniz canlılarından hastal�
Tevhid, Allah dışındaki bütün güçleri tanımama, boyun eğmeme, onlara karşı çıkarak inkâr etme eylemi olduğundan, iktidarları elinde tutan sömürücü ve işgalci güçler, menfaatleri
“Bugün Almanya’da 10 insanı öldüren ve kendisi de geberip giden Tobias’ı yetiştiren zihinle bizim zihnimiz aynı. Son derece tehlikeli bir şey yapıyoruz. İnsanı insandan ayırıyoruz.
Barış Pınarı harekâtı sırasında Ankara’nın terörle mücadele alanında kaygılarını göz ardı eden Tahran, bu kez de büyük bir insani krizi önlemeye çalışan Türkiye’ye karşı
Bu aşağılık psikolojisinden eziklikten kurtulmak için çok okumamız ve çok çalışmamız gerekiyor. Enfâl sûresi, 60. âyetinde meâlen, (Kâfirlerin hücûm ve işkencelerine uğramamak, on
Çatışma dinamiklerinin gittikçe artması, Irak’ı içinden çıkılmaz bir şiddet sarmalına sürükleyebilir. Nitekim DEAŞ’ın Irak’taki eylem kapasitesini arttırması dikkat çekici. 20
Bir saksı ile bir bahçede yetişen çiçek arasındaki fark, en basit deyişle yapay ile doğal arasındaki fark kadardır. Tarih, tabiat ile hayatı birleştiren, insanın doğasıdır. Düşünce
Berfin Özek güzel bir genç kızdı. Yüzüne asit fırlattılar, bir gözünü kaybetti, yüzü tanınmaz hale geldi.
İki roman okudum; kadının rol yapma kapasitesine dairdi. Rol sahnede olduğunda sıkıntı yok. Ama gündelik hayata dâhil olabilmek için rol yapmak zorunda kalmak, kendi dışına çıkmak, kend
Son iki ayım, yoğun bir tempoda oradan oraya koşturmak ve davet edildiğim neredeyse yirmiye yakın etkinliğe katılmakla geçti diyebilirim. Basit bir hesapla üç günde bir gibi epeyce yüksek
Tanzimat sonrasındaki tecrübeler de gösteriyor ki, bütün bu işi yapacak olan yetişmiş, kaliteli hukukçulardır. Değişebilir hükümleri de güncellemek basit ve sıradan bir iş değildir.