Sosyal Medya

ABD-İran mücadelesinin düğüm noktası: Irak'ın geleceği

Çatışma dinamiklerinin gittikçe artması, Irak’ı içinden çıkılmaz bir şiddet sarmalına sürükleyebilir. Nitekim DEAŞ’ın Irak’taki eylem kapasitesini arttırması dikkat çekici. 2019 yılı itibariyle DEAŞ’ın Irak’ın kuzeyinde alan hakimiyetinden yoksun fakat çok sayıda hücre yapılanması geliştirdiği biliniyor.



Irak 2020’ye çok sert bir giriÅŸ yaptı. 2019’un çalkantılı geçen son aylarının üzerine, Irak’ın yanı sıra OrtadoÄŸu’daki dengeleri hatta küresel politikayı etkileyecek olan ve ABD–Ä°ran çekiÅŸmesini merkeze alan bir geliÅŸme yaÅŸandı. 2 Ocak gününü 3 Ocak’a baÄŸlayan gece, Ä°ran Devrim Muhafızları Ordusu’na baÄŸlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile DEAÅž sonrası süreçte Irak’taki en önemli askeri ve siyasi aktör haline gelen HaÅŸdi Åžaabi’nin BaÅŸkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis, ABD’nin yaptığı bir hava saldırısında hayatını kaybetti. ABD’nin yaptığı suikastta Süleymani ve Mühendis ile birlikte HaÅŸdi Åžaabi’den yetkililer ve Lübnan Hizbullahı’nın bir üst düzey yetkilisi de öldürüldü. Bu saldırı “Üçüncü Dünya Savaşı” senaryoları bile gündeme getirdi. Saldırı sonrası Ä°ran’dan en üst düzeyde, bu saldırının intikamının alınacağını, ABD’nin hiçbir bölgede rahat olamayacağına yönelik açıklamalar yapılarak tehditler savruldu. Nitekim Ä°ran, 7 Ocak tarihinde Irak’ın Anbar vilayetinde bulunan Ayn el-Esed ve Erbil’deki Harir Üslerine yönelik füze saldırısı yaptı. Saldırıda can kaybı yaÅŸanmazken, üslerde maddi zararlar ortaya çıktı. Bu saldırı sonrası hem ABD hem Ä°ran tarafından tehditle karışık itidal çaÄŸrılarının gelmesi ABD–Ä°ran çekiÅŸmesinin ne yöne doÄŸru gideceÄŸine yönelik soru iÅŸaretleri uyandırdı. 
 
ABD- Ä°ran iÅŸbirliÄŸi 
 
Zira önce 31 Ocak 2019’da BaÄŸdat’taki ABD BüyükelçiliÄŸi’ne Ä°ran yanlısı milis grupların üyeleri tarafından yapılan baskın, sonrasında Süleymani ve Mühendis’e yönelik suikast ve en son Ä°ran’ın Irak’ta ABD askerlerinin bulunduÄŸu üslere yönelik füze saldırısı ile Irak merkezli ABD–Ä°ran çekiÅŸmesinin boyut deÄŸiÅŸtirdiÄŸi görülüyor. Özellikle ABD eski BaÅŸkanı Obama döneminde, ABD ve Ä°ran arasında kontrollü bir gerginlik olduÄŸundan bahsetmek mümkün. Ancak son yaÅŸanan geliÅŸmelerle bu gerginliÄŸin eylemselliÄŸe dönüÅŸtüÄŸü görülüyor. Aslına bakıldığında Irak merkezli ABD ve Ä°ran arasındaki iliÅŸki biçimi çatışma alanında deÄŸil, iÅŸbirliÄŸi alanında büyüdü. Özellikle Irak’ta hükümet kurma süreçlerine bakıldığında, ABD ve Ä°ran’ın üzerinde anlaÅŸtığı ortak isimlerin baÅŸbakan olduÄŸu ve hükümeti oluÅŸturduÄŸu görülüyor. Nitekim bugüne kadarki bütün baÅŸbakan ve hatta cumhurbaÅŸkanları ABD ve Ä°ran’la iyi iliÅŸkileri olan kiÅŸiler oldu. Bu nedenle Irak’ta bir ABD–Ä°ran dengesi olduÄŸundan bahsetmek mümkün. ÖrneÄŸin bu dengeyi Nuri el-Maliki ikinci baÅŸbakanlığı döneminde Ä°ran lehine bozunca üçüncü dönem baÅŸbakanlığına izin verilmedi. Bu nedenle son geliÅŸmeler ABD ve Ä°ran arasında Irak’ta yeni bir denge ve iliÅŸki biçimini ortaya çıkaracağı net. Zira son olaylar ABD ve Ä°ran arasındaki hesaplaÅŸmanın devam edeceÄŸi bölge olarak Irak’ı gösteriyor. Nitekim her iki tarafın da birbirine en kolay hamle yapabileceÄŸi yerin Irak olduÄŸu artık netleÅŸti. Bu durum Irak’ın geleceÄŸini de etkiliyor. Zaten ülke siyasi olarak ciddi bir kaosun içerisinde. Bununla birlikte ABD ve Ä°ran’ın karşılıklı olarak Irak’ta birbirini hedef alması, Irak’ın devletsel varlığını ve egemenliÄŸini hedef alıyor. 1 Ekim’de baÅŸlayan ve ağırlıklı olarak Åžiilerin katıldığı protestoların ardında 29 Kasım’da BaÅŸbakan Adil Abdülmehdi’nin istifasının ardından ülkedeki Åžii gruplar arasında yaÅŸanan ayrışma nedeniyle yeni baÅŸbakan belirlenemedi. Ä°ran destekli grupların baÅŸbakan adayını kabul etmeyen CumhurbaÅŸkanı Berham Salih de istifanın eÅŸiÄŸine geldi. ABD-Ä°ran arasında yaÅŸanan gerilim de yeni hükümet sürecini belirsizliÄŸe itiyor. Öte yandan protestocuların talepleri konusunda ayrışma yaÅŸayan Åžii gruplar her ne kadar Süleymani ve Mühendis suikastında benzer tepkiler sergilese dahi Ä°ran yanlısı Åžii gruplar dışındaki Åžiiler ABD-Ä°ran arasındaki gerilimin Irak sahasında yaÅŸanmasını istemiyor ve bu çatışmaya taraf olmaktan kaçınıyor. Bu konuda Irak’taki en büyük Åžii Dini Merci Ayetullah Ali El-Sistani’nin rahatsız olduÄŸu biliniyor. Zira ABD–Ä°ran gerilimi ülkedeki ÅŸiddetin eÄŸilimini yükseltmiÅŸ durumda. 
 
Mezhep gerginliÄŸi 
 
 
ABD’nin hedef aldığı Ketaib Hizbullah baÅŸta olmak üzere Ä°ran’a yakın Asaib Ehlul Hak, Bedir Örgütü, Nucebba Hareketi gibi gruplar hem ABD’nin Irak’taki varlığını hem de bu varlık nedeniyle hükümet ve parlamentoyu tehdit ediyor. Nitekim ABD’nin yaptığı suikast eyleminden bir gün sonra Irak Parlamentosu’ndaki Åžii gruplar ABD askerlerini hedef alarak, Irak’taki yabancı güçlerin çıkarılması yönünde bir karar aldı. Ancak Parlamento’da yapılan bu toplantıya Sünni Arap, Kürt ve Türkmen milletvekilleri katılmadı. Bu anlamıyla ABD–Ä°ran çekiÅŸmesinin ülkedeki kamplaÅŸmayı derinleÅŸtirdiÄŸini söylemek yanlış olmayacak. Bu durum bütün taraflar açısından bir tedirginlik oluÅŸturuyor. Nitekim protestolara dahi katılma konusunda temkinli davranan Sünni Araplar, Tahran ve Tahran destekli milis grupların hedefi haline gelmekten çekiniyor. Abdülmehdi hükümetiyle iyi iliÅŸkileri olan Kürtler de ABD-Ä°ran gerilimi konusunda itidal çaÄŸrıları yapsa da Sünnilerle benzer kaygılar taşıyarak, ABD merkezli bir politika benimsiyor. Türkmenler de ABD–Ä°ran geriliminin Irak’ta yaÅŸanmasında rahatsız. ABD’nin Irak’tan çekilmesi ihtimalinin gerçekleÅŸmesi halinde Ä°ran’ın ve Ä°ran destekli grupların baskılarının pekiÅŸeceÄŸini yönünde genel bir kanı hakim. Ebu Mehdi el-Mühendis’in öldürülmesinin ardından HaÅŸdi Åžaabi BaÅŸkan Yardımcılığına Ä°ran yanlısı Bedir Örgütü Komutanı Hadi el-Amiri’nin geleceÄŸi yönündeki bilgiler Tahran’ın HaÅŸdi Åžaabi üzerindeki etkinliÄŸinin devam edeceÄŸine iÅŸaret olarak deÄŸerlendiriliyor. 
 
1 Ekim’den bu yana devam eden protesto gösterilerinde ortaya çıkan Iraklılık kimliÄŸi ve Ä°ran karşıtlığı ülkenin geleceÄŸi açısından önemli bir kazanım. Her ne kadar ABD’nin yaptığı suikast Åžiiler arasında duygusal bir konsolidasyon saÄŸlasa da realpolitik açıdan Ä°ran ve Irak Åžiiler arasındaki derin ayrışmanın bitmesi kolay deÄŸil. Hatta ABD ve Ä°ran’ın son yaptığı operasyonların yeniden Irak sahasında yaÅŸanması, Ä°ran’a yönelik tepkinin devam etmesine yol açıyor. Nitekim Süleymani’nin öldürülmesi nedeniyle Irak’ın bazı bölgelerinde sevinç gösterilerine bile yol açtı. HaÅŸdi Åžaabi içerisindeki Ä°ran’a yakın gruplar da protestolardan rahatsızlık duyuyor ve zaman zaman sokaÄŸa yönelik orantısız güç kullanıyor. Nitekim Süleymani’nin ölümünden sonra Irak’ın Nasıriye kentinde devam eden protesto gösterilerinde HaÅŸdi Åžaabi’ye baÄŸlı bir milis grubun protestoculara ateÅŸ açması sonucu en az 7 kiÅŸi yaralandı. Bu anlamıyla protestoların, ABD-Ä°ran arasındaki çatışmanın Irak sahasında yansımasına ve HaÅŸdi Åžaabi ve güvenlik güçlerinin orantısız ÅŸiddetine raÄŸmen, devam edeceÄŸe benziyor. 
 
DEAÅž güçlenir mi? 
 
Özellikle çatışma dinamiklerinin gittikçe artması, Irak’ı içinden çıkılmaz bir ÅŸiddet sarmalına sürükleyebilir. Nitekim DEAÅž’ın Irak’taki eylem kapasitesini arttırması dikkat çekici. 2019 yılı itibariyle DEAÅž’ın Irak’ın kuzeyinde alan hakimiyetinden yoksun fakat çok sayıda hücre yapılanması geliÅŸtirdiÄŸi biliniyor. Türkmen nüfusun da yoÄŸun olarak yaÅŸadığı Kerkük, Musul, Diyala ve Selahattin gibi vilayetlerde yıl içerisinde gücünü arttırdığı gözlemleniyor. Örgüt, 2017 öncesinde olduÄŸu gibi toprak hakimiyetini korumak amaçlı büyük ölçekli saldırılar yerine gayrinizami harp çerçevesinde bir saldırı stratejisi uyguluyor. Özellikle 2019’un ikinci yarısında DEAÅž saldırıları nedeniyle Irak Ordusu, federal polis kuvvetleri ve HaÅŸdi Åžaabi mensupları ciddi kayıplar yaÅŸadı. Irak’taki hükümet karşıtı protestoların baÅŸlaması ile birlikte ortaya çıkan güvenlik boÅŸluklarından da yararlanarak saldırı kapasitesini arttıran DEAÅž’ı, ABD-Ä°ran geriliminin tırmanması halinde daha da güçleneceÄŸi tahmin ediliyor. 
 
Tüm bu geliÅŸmelerin Irak’ta siyasi, idari ve güvenlik noktasında bir güç boÅŸluÄŸu ortaya çıkardığı görülüyor. Bu durum devletin temellerini gittikçe zayıflatıyor. Mevcut durum itibariyle Irak’ta devletin iÅŸlemez hale geldiÄŸini söylemek yanlış olmayacak. Bu nedenle Iraklı yetkililerin ABD ve Ä°ran çekiÅŸmesinden uzak dengeli bir siyaset üretmesi ÅŸart. EÄŸer Irak tekrar dizginlerini ele alamazsa, ülkenin siyasi birliÄŸi ve toprak bütünlüÄŸüne zarar verecek geliÅŸmelerin yaÅŸanması iÅŸten bile deÄŸil. Bu durum Irak’ı yeniden bölünme senaryolarının eÅŸiÄŸine getirebilir. 
 
 
Müellif: Bilgay Duman / ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü
Kaynak: Star-Açık GörüÅŸ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.