Müslümanlar son üç yüz yıldır hep bir gecikme yaşamaya devam ediyorlar. Halbuki anın vacibi gibi temel bir duruşa sahip olmaları gerekirken…
Yahudi gücü, eksen değiştiriyor: Atlantik’ten Pasifik’e yerleşiyor: Amerika’dan Çin’e göçüyor! Tek başına değil: İngilizlerle birlikte!
Bu gece sema kucağını açmış kendisine yönelecek hamleyi arzu etmektedir. İnsan bu hamleyi yapacak ve eşya ile barış sağlayacak tek varlıktır. O zaman insan üzerine düşen sorumluluğu
Cumhuriyet sonrasında gözlemlenen, dini toplumsal alandan çıkartma ve "bireysel" düzeye indirgeme çabaları, "deizm" benzeri bir düşünsel arka plana sahip olmamıştır. Bu alanda uygulanan s
Büyük bir özgüvenle korona virüsün birileri için bir azap, birileri için bir uyarı, birileri için bir umut, birileri için bir hastalık, birileri için bir kurtuluş, birileri için bir kaz
Doğal seleksiyon, seçilim teorisi ve elbette evrimci Darwinizm hep bu mantık üzere kuruludur: Güçlü olan yoluna devam eder ve böylece hayat her an dengesini yeniden kurar. Roma’da halkı eğ
irfan; akıl ile sezgiyi, mantık ile aşkı, bilgi ile ahlakı, idrak ile erdemi mecz etmektir. İrfan; insana, evrene akıl, marifet ve hikmet zaviyesinden bakabilmek ve ondaki derin birliği ve bü
Merhametimiz ve duyarlılığımız yine de büyük oranda yaşıyor Allaha şükür ve toplumun yozlaşmasına mani oluyor. Ancak akıl ve mantık yerine temelsiz bir duygusallık ve anlık coşkunlu
Bana göre bugün aile ile ilgili büyük krizin nedenlerinden biri bu mutsuz insan profilidir. Gençler de evliliği bir kaçış olarak görmekten uzak durmalı. Gençler kendi zihinsel, duygusal v
Vaktiyle bir kitapçıda gezerken “Kimse Bu 33 Süale Cevab Veremedi” adlı bir romana denk geldim. Kitap son derece titiz bir şekilde hazırlanmış olup, Hristiyan din adamlarının iddiaların
Ortadoğu için General Kasım Süleymani suikastı ile bir ateş çemberine dönüşmesi startı verildi... Son on yıldır, ateş çemberi olma vasfını taşıyordu, bu vasfını daha uzun süre ta
Yakın tarihe bakışımız salt duygusal! “Duygusal” olanın “bilimsel”, “tarihsel”, “mantıksal” olmak gibi bir zorunluluğu zaten yoktur: Yakın tarihe ilişkin “derin analiz”le
Öyle veya böyle, Libya’nın Türkiye’ye yakınlığı ve iki ülke arasında kurulan tarihsel bağlar, günlük siyasetin ucuz salvoları içinde kaybolmayı hak etmeyecek kadar derin ve köklü
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo