Batı zihniyeti, insan hakları ve özgürlük gibi kavramların İslamileştirilemeyeceğini gayet sarih bir şekilde ortaya koyduğu halde Müslümanlar cephesinde karşılıksız bir aşk yaşandı
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Tarihselciliğin anlaşılması için, Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse, doksanlı yıllara kadar kapalı yerlerde ve ulaşım araçlarında sigara içmek, “normal” görülüyordu. Ahlak
Müslümanlar İslâm’ı temsil ederler. Temsillerinde İslâm’ın özüne uygun olmadığından açmazları daha da artıyor. Düşünce üretme, tez ortaya koyma, hareket hâlinde olma güçleri
Yaşadığımız çağın zihniyeti, hayat tarzı, haz ve hız üzerine kurulu. Bu iki unsur sabrın düşmanıdır. İkisi de nefse hitap eder. Demek ki modern teknolojik hayat bizden sabrı alıp g�
İşte Batıcılık yolundaki ilk radikal eylemin temel esprisi, özü budur: Devletin, İslâmî esasa dayanan temelini, yeni bir siyaset ve hukuk düzeniyle, yani Batı’nın hukuk, siyaset, toplum
Büyük harflerle konuşmayı, sözünün içini dolduramayacağı baştan belli iddialarla doldurmayı seviyoruz. “Kendini bilmeyeni kim bilsin” dedi meczup, “kendini bilene yalan dünya ne ets
Çağ, çağrımızın kurduğu bir çağ değil. Bir çağlayan hiç değil. Hepimizi yutan, uyutan, bizi bizden, bizim kavramlarımızdan, anlam haritalarımızdan, hakikat dünyamızdan, ruhumuzdan
Sâdık el Mehdî figürü üzerinden, İngiltere’nin kolonyal zihniyetinin en tipik özelliklerinden birini de okumak mümkün: En dişli muhalifleri bile, yolun sonunda İngiliz taraftarı haline
Kubbetü’s-Sahra’da, İslam sanatındaki geometrik seçime önveren tezyinatın (motiflerin / bezemelerin) Tanrı – alem / varlık – insan ilişkilerine esas zihniyetten kaynaklandığını bi
Yüz yıl önce Türkiye'yi denizlerden mahrum etmeye çalışan zihniyetin şimdilerde onu körfezlere mahkûm etmeye uğraştığı gözlerden kaçmamaktır. Şurası çok açıktır ki Türkiye, Do
Arap sosyal medya kullanıcıları ve aktivistler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Beyrut'taki patlamanın ardından gerçekleştirdiği Lübnan ziyareti sırasındaki tutumu ve üslubunun
İHA ve SİHA’ların seyrini ve o alandaki başarıyı hemen hepimiz biliyoruz. Bence bu gelişmeler neredeyse bir “devrim” niteliği de taşıyor. Çok uzun süredir, neredeyse 250 yıldır car
Günümüzde, coğrafyamızda, insanlar birbiriyle din adına değil, çıkar anlamında çatışıyorlar. Din çatışmacı değildir. Dinler birer gerekçedir sadece. Pagan bir zihniyet egemen. Hiç
Olay büyükse, sebebinin de büyük olacağına inanmaya meylimiz vardır. Özellikle büyük kitleleri olumsuz etkileyen toplumsal olayları komplo teorisi ile açıklamak o olaya bir anlam yükleme