Ä°tidal ya da papaÄŸan zihniyeti

Ä°slâm milletinin dalgaları tercihlerindeki düzensizlikler, içine düÅŸülen tuzaklar ve karmaÅŸalar durumları daha çok zorlaÅŸtırıyor.

Ä°nsanların deÄŸerlendirmelerinde ve bakışındaki niyetler önemli. Niyetler ile gerçek yüzler arasındaki tutumlar karmaÅŸa olduÄŸu zamanlarda ortaya çıkar. Güce göre tavır alanlar, tutum içinde olanlar kendilerini belli ederler.

Afganistan olayı bitmek bilmeyen bir kangren ve bir türlü de toparlanılamayan. Müslümanlar arasındaki kolerasyonun, düzenin, dayanışmanın bozulması Ä°slâm milleti açısından asıl sorun. Güdülmekten bir türlü kurtulamıyorlar. Ä°radelerini ve güçlerini ortaya koyamıyorlar.

Müslümanların kendi aralarında sorunlarının çokluÄŸu, sorunların giderilmesinde açmazlar oluÅŸturuyor. Büyük kuÅŸatmanın altında yol tercileri zorlaşıyor. Belirlenen ve yönlendirilenler ile yaÅŸanıyor. Bunların hiç biri kendilerinin hayrına olmuyor.

Müslümanlar Ä°slâm’ı temsil ederler. Temsillerinde Ä°slâm’ın özüne uygun olmadığından açmazları daha da artıyor. DüÅŸünce üretme, tez ortaya koyma, hareket hâlinde olma güçlerini yitiriyorlar.

Afganistan’da yaÅŸananları bahane edenler saldırıya geçiyorlar. Kendilerini Batı zihniyetinin bir temsilcisi konumunda görüyorlar. Bir bakama içerideki oryantalistler oluveriyorlar. Hatta onlardan çok daha saldırganlaşıyorlar. En azından Batılı oryantalistler sinsidirler, kendilerini ele vermemeye çalışırlar, dahası sevimli görünme çabasında olurlar. Ä°çeridekilerin durumu onlardan çok farklı. Hem onların görevlerini yapıyorlar hem de içinden çıktıkları kendi halklarına karşı saldırganlaşıyorlar. Ä°slâm karşıtı Batılılar amaçlarına ulaÅŸabilmek için her durumda temkinlidirler. Adım adım ilerler ve sonuç almaya bakarlar.

Afganistan olayı patlayınca onların durumundan yola çıkarak Ä°slâm karşıtlıklarını acımasız bir ÅŸekilde ortaya koyuyorlar. Sonra da halkta bir karşılık bulamayınca kendi halklarını küçümsüyorlar ve aÅŸağılıyorlar. Batıcıların kendileri açısından temel sorun da budur.

Uzun zaman sonucunda elbette belli bir yere kadar gelmiÅŸlerdir. Hani eski yapıların üzerinden yıllar geçince, doÄŸanın koÅŸullarında artık dayanma güçlerini yitirince bel vermeye baÅŸlar. Bu, topluluklar için de geçerlidir. Hemen her kesim için.

Ä°lâhî takdir insanların kendilerini yenilmeye fırsat veriyor. Çünkü her durumda doÄŸa yenileniyor. Ä°nsan da yenileniyor. Yenilenme sapma deÄŸil, kendi içinde geliÅŸme ve olgunlaÅŸma ile olur.

Müslümanların hayat tarzları iç dünyalarındaki yenileÅŸmeyi hızlandırıyor.

Kimi toplumlar deÄŸiÅŸen dünyada ya tamamen kapılıp gidiyorlar ya da kendilerini yenileyemeyenler iyice kapanıyorlar. Kapanmalar ise güç yitimine neden. Bu ikinci gruba Afganistan’ı dâhil edebiliriz. Onların bu durumu ve görüntüsü Batıcı zihniyettekilerin hedefi hâline geliyor. Asıl neden onların geri kalmışlıkları deÄŸil, onların kiÅŸiliÄŸinde Ä°slâm’a ve Müslümanlara fırsat veriyor. Onlar da böylesi bir bahane arıyorlar.

Yıllar yılı Müslümanları gerici diye yaftalayanlar sömürge zihniyeti ile baÅŸkalarına köle olmayı yeÄŸlediler. Bir kalkınma, güçlenme deÄŸil sadece onlar gibi yaÅŸama tutkuları öne çıkıyor. Görünümde modernleÅŸme. Genelde kendi kendileriyle çeliÅŸiyorlar. Yaptıkları tek ÅŸey Batı düÅŸüncesinin birer papaÄŸanı oluyorlar.

Bir millet kendi medeniyetinin ruhunu yitirince hem baÅŸkasının papaÄŸanı oluyor hem de köle zihniyetine teslim oluyor. Öyle ki âdeta kapitalizmin vahÅŸiliÄŸini benimsediÄŸi gibi savunucusu da oluyorlar. Köle olma ve papaÄŸanlık üstlenme de bu zihniyettekilerin hayat tarzı oluyor.