Modern sömürge zihniyeti
Follow @dusuncemektebi2
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Zihnî dönüÅŸümlerin, sonuçların etkileri ve varlığı zamanla belirginleÅŸir. BaÅŸlangıçlar ve kimi olayların durumları o an bilinmez, ne olduÄŸunun farkına varılmaz. Duru ve sakin akan bir su kendi oluÅŸundadır. Yol alır, aktıkça kendine bir yol bulur ya da oluÅŸturur. Suları hareketlendiren anlar olur. YaÄŸmurlar, karların erimesi, bunların ÅŸiddete dönüÅŸmesi onu bambaÅŸka bir hâle büründürür, azgınlaşır. Suyun taÅŸması etrafındakileri siler süpürür, yıkar. Sel felâketlerinin sonuçlarını görünce anlıyoruz. Ona karşı korunma ya da hazırlıklı olma süreç içinde olur. Olaylar olup bittikten sonra yakınmanın bir anlamı olmaz, yıkılan yıkılıp gitmiÅŸ olur, geri dönüÅŸü de olmaz.
Emperyalizm sinsidir. Duru bir su gibi içten içe, derinden derine sızar. O an için tehlikesinin farkına varılmaz. Sırası ve zamanı gelince gerçek yüzü anlaşılır ve görülür. Fakat sinsi emperyalizmin asıl etkisi, kendisini hissettirmeden dönüÅŸtürme gücüne sahip olmasıdır. Fakat dönüÅŸüm olduktan sonra farkına varmanın da bir karşılığından söz edilemez. Ä°nsanların deÄŸiÅŸimleri uzun zaman içinde olur, dönüÅŸtükten sonra asıllarına dönmeleri daha da zorlaşır.
Günümüz modernizminin oluÅŸturduÄŸu asıl gerçeklik budur. DönüÅŸen zihinlerin kendilerine dönük ihanetlerinin bile farkına varılamıyor. Onlar sömürge zihniyetinin bir yansıması, aynı zamanda birer gönüllü temsilcisi olurlar. Sömürgenlerden daha çok sömürüye teÅŸne olurlar. O zaman artık onların bir deÄŸeri kalmıyor. DeÄŸersizlik, deÄŸerleridir onların.
Kendilerinin içine düÅŸtüÄŸü konumun farkına varmadıkları gibi kendileri gibi olmayanlara karşı bir savaÅŸa tutulurlar, üstelik onları hem küçümserler hem de aÅŸağılarlar. ‘Neden bizim gibi birer köle olmadınız’ der gibidirler. Emperyalizm ve sömürüye insan kazandırmaya bakarlar. Bunlar Kafka’nın birer böceÄŸi gibi olduklarını bile bilmiyorlar. Böcek olmanın hazzıyla saldırganlaşırlar, herkesin de kendileri gibi birer böcek olmaları için çabalarlar.
Modernizmin sömürü çarkı içten ve derinden iÅŸliyor. Ä°yice ruhlara siniyor. O hayat anlayışıyla birlikte artık onların bir parçası olunuyor.
Müslüman’ın cihadı ise artık bunlara karşı nasıl bir tutum içinde olmaları gerektiÄŸi bilinci içinde yeni bir sesleniÅŸ ve bakış ile geliÅŸtirilmeli. Modern dünyaya karşı kültürel bir oluÅŸ, farkına varış ile bir entelektüel yapının daha saÄŸlıklı olması saÄŸlanmalı. SaÄŸlanabilir. Ä°deal olana ermek için büyük bir çaba gerekir. AÅŸkı diliyle.
Sadece siyasal, iktisadi, ekonomik iÅŸgaller deÄŸil, asıl tehlikeli olan kültür emperyalizminin farkında oluÅŸ gerekir.
Yeni ve özgün, donanımlı, bilinçli aÅŸk ve gönül ehli insan tipine ÅŸiddetle gereksinim var. Olaylara ve dalgalara kapılmayan bir insan. Varlık bilincinin farkında olarak. Sevda dilinin ÅŸarkılarını en içten bir söyleyiÅŸle.
Zaman hızlı akıyor. Emperyalizm modernleÅŸerek insanları dünyasına çekiyor ve tutuyor, kendine baÄŸlıyor, tutsak ediyor. Teknoloji, biliÅŸim, ona baÄŸlı geliÅŸmeler ve oluÅŸların etkisi yadsınamaz.
Hayatın ve yaÅŸamanın sınırlarını zorlayan ve artık iyice doyumsuzluÄŸun sınır tanımadığı bir dünya ve insan tipi.
Batı düÅŸüncesinin ruhunun insanı deÄŸersizleÅŸtirdiÄŸi ve bir nesne gibi gördüÄŸü gerçeÄŸinin bilinmesi bir zorunluluk. Çünkü insan soykırımının, ruhkırımının, azgınlığın akan duru su sadeliÄŸinde sindiÄŸinin bilincinin uyanması gerekir.
Ä°nsanlar için deÄŸerlerin deÄŸersizliÄŸi sıradan bir gerçeklik. Sıradan söylenen ÅŸarkıların, atılan sloganların, köpürtmelerin bir karşılığı olmuyor.
DönüÅŸenler, moderizmin büyülü dünyasına kapılanlar için hiçbir deÄŸer yoktur desek yeridir. Bunun kamuflajı büyülü bir yaÅŸama tarzıdır. Giderek hayattan, zamandan koptuÄŸunu bile görmüyor. Bunalım çağı, bunalımlı bir hayata dönüÅŸtürüyor.
Çağın ve zamanın karanlığını dağıtacak insan ruhuna sesini ve gönlünü kazandıracak bir oluÅŸ ve sesleniÅŸ ile.
Henüz yorum yapılmamış.