Rusya ile artık yüz yılık bir hikayenin son bölümüne geldik. Akdeniz rüyasını bizim üzerinden inmesine izin vermemeyi başardık. Topraklarımızın ayakları altında çiğnenmesine engel
Geçen haftaki yazımızda tüm dünya gibi bizim de tâbi olduğumuz Çağdaş Küresel Medeniyet’in kanunlarından, hayat tarzından bahsetmiş; yürünen “yol”un insanlığı nereye getirdiğ
İdlib saldırısı, beraberinde başta Türk dış politikası olmak üzere, bölgesel-küresel bazda ciddi jeopolitik kırılmalara yol açacak bir süreci tetiklemiş görünüyor.
Merhametimiz ve duyarlılığımız yine de büyük oranda yaşıyor Allaha şükür ve toplumun yozlaşmasına mani oluyor. Ancak akıl ve mantık yerine temelsiz bir duygusallık ve anlık coşkunlu
Trump, kendisini anlaşmayı en iyi yapabilecek kişi olarak görüyor ve modern dünya tarihindeki en karmaşık "barış" anlaşmasını, bir iş anlaşması gibi ele alıyor. Fakat Trump'ın önerd
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib konusundaki gelişmeler her geçen gün artık altından kalkılamaz bir duruma geldi. Çok sabrettik..." dedi.
Yalnızca bizim yapıp ettiklerimizden değil, yapmadıklarımızdan ve başkalarının eylemlerinden, eylemsizliklerinden dolayı da hesaba çekiliriz orada. Sustuklarımızdan, görmediklerimizden,
Bizi birbirimize ne vatandaşlık bağı ne de Almanlar gibi hukuki bir bağ bağlayabilir. Bizi birbirimize bağlayan ne olursa olsun ‘etik’ bağdır. Kardeşimizden sorumlu olmamızın bilincidi
Irak, bugün ABD’nin öldürdüğü ve İran’ın da sırtlanları ile ölüsüne musallat olduğu bir leş konumundadır. Bu sırtlanların lideri ise Kasım Süleymani’ydi. Irak, küresel güç
Bir veliaht prensin, samimi niyet ve gayretlerle temellerini attığı bir teşkilât, şimdi bir başka veliaht prens eliyle, İslâm ülkeleri arasında ayrışma, düşmanlık ve dargınlıkların
Kudüs İslam’ındır. Telaviv de işgal edilmiş bir İslam toprağıdır. Siyonist İsrail’in başkenti de cehennemin dibidir… O halde yıkılsın dengeler, kahrolsun uzlaşmacı ve iş birlik
İki megaloman ve fanatik lider Ortadoğu’da yangınları körüklüyor: Donald Trump ve Benjamin Netanyahu.
Filistin ve İsrail arasındaki çatışma görece küçük bir coğrafi alanda gerçekleşmesine rağmen çok sayıda uluslararası grubun ve büyük ülkelerin dahil olması nedeniyle hem politik an
Hâlbuki bu dünyadaki fizikî varlığımız, fânîdir. Güzelliği ve sağlamlığı muvakkattir, yani geçicidir. Bu fânî ve bir ömürlük elbiseye gösterilen aşırı ihtimam da beyhûdedir.
Koronavirüs Çin’i esir aldı. Ülkede üç kent karantina altında. Salgın Çin dışında 18 ülkeye yayılmış durumda. Tehdit artık ‘küresel’ algılanıyor