Önce “gençlere ulaşmak” derken ortaya çıkan üç kategoriden söz edeyim size.
Arabadaydık. Üç kişiydik. Üç yakın arkadaştık. Sıcaktı.
İsmail Kara’nın ‘İsyan Ahlâkı Peşinde-Nurettin Topçu Albümü’nü okurken, seyrederken bir düşünce adamının hayatının dışında, onun yaşadığı günleri, kişileri de okumuş o
Sevgili seküler kardeşim; kızmayacaksan bir şey söyleyeceğim. Öncelikle şurada bir anlaşalım. “Din konuşmak”, senin paşa gönlüne, modern algına, inandığın yalana göre şekil ala
Kasım Süleymani isimli cani geberip gidince bir kez daha anladım bunu. İran, “etki ajanlığı” konusunda çok güçlü bir ülke. Hoş, bunda bizim kullanışlı aptalların da payı çok ya,
Yaşamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizlik
Bakınız, Amerika emperyalisttir. Rusya emperyalisttir. İran emperyalisttir. Bizim “İslâm devrimi” sandığımız nanenin altından çıkan şeyse Şii hilâli dedikleri hayali, hayata geçire
Bugün sizlere kadim dostum İsmail Kara’nın anlattığı bir çocukluk hatırasını nakledeceğim.
Ne bekliyorsun yeni yıldan? Şu basmakalıp dilekleri bir yana bırakıp söyle. Para, aşk, başarı, kariyer ilerlemesi gibi saçmalıkları bir kenara bırak. Gerçekten ne istediğini söyle. Mes
Kendini tanrı zanneden insanların yaşlanmasının en kötü yanı nedir biliyor musunuz sevgili dostlar? Tanrı olmadıklarını kabul edecek yaşı geçmiş olmaları. Onlar için artık şifa yok
Evet. O düğmede start yazıyor. Çok geç kalınmış bir starttır o. Nuri Demirağ, Necmettin Erbakan ve daha binlerce Türk çocuğunun üzerinde sizin ve efendilerinizin hep kullandığı “sto
Prof. Dr. İsmail Kara Hoca, ansiklopedinin kuruluş sürecini ayrıntılarıyla anlattıktan sonra üzerinde kafa yorulması gereken önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Bugün için İslam tarihi
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
Sen bize bakma yahu! Biraz değişiğiz biz. Bir kişiye yetenin iki kişiye, iki kişiye yetenin dört kişiye, dört kişiye yetenin sekiz kişiye yeteceğini düşünüyoruz. Vermenin bir azalma de
İktidar neye izin veriyorsa onu destekleyip neye karşı ise onu eleştirmenin adı sanatçılık değil goygoyculuk olabilir en fazla. Ve evet, buradaki ‘iktidar’ lafzından Türkiye’deki poli