Evini Hira’n yapabiliyor musun? Hira’n yani mağaran: arındığın, dirildiğin, kendine geldiğin yurdun, umudu bulduğun ufkun? Mağara’na yani inzivaya kapanarak kendini, hakikati keşfe ç�
Olaya bireysel açıdan bakıldığında bu ülkede de faşizan zihniyetin bazı kafalarda capcanlı yaşamakta olduğunu görmek insanı üzüntüye gark ediyor. Bireysel ilişkilerde kendine muhalif
Abdulhalîm Haddâm, salı günü (31 Mart) geçirdiği kalp krizi sonucu, Paris’te 88 yaşında öldü. Geride 2 milyar dolarlık şaibeli bir servet ve gerçekleşememiş siyasî hırslar kaldı.
Salgından önce herkesin kendine göre bir öncelikler listesi vardı… İçinde kariyer, ev, araba, tatil ve bol kazançlı işler olan. Koronavirüs salgını listeyi sıfırladı: Şimdi herkesin
Buridan’ın ünlü eşek alegorisi ise şu: hem aç hem susuz bir eşek, kendine eşit uzaklıkta bırakılan su ve saman yığını arasında kalsa ne yapar? Eşek iki iyi arasında bir tercih yapa
Amiş Efendi de, "Cenab-ı Hakk zatı gereği (bizatihi) en büyüktür. Başkasına nisbetle değil!" der. (Bu, şerhi uzun sürecek bir bahistir.) Kullarına gelince, insanoğlu bir damla sudan yara
Cömert birine sormuşlar. Fakirlere dağıttığın şeylerden ötürü onları kendine minnettar görüyor musun?
İlk kez Wilhelm Dilthey tarafnndan Das Leben Schleiermachers (1870) adlı eserinde kullanlan bildungsroman türünü, Şerif Mardin türün kendine özgü unsurlarını içinde barındıran iyi bir �
“Aydınlanma mutlakiyetçi düzenlerin eleştirisi olarak doğdu ve Fransız Devriminin oluşum koşullarını hazırladı” İlerleme düşüncesine kapılan, giderek daha fazla makineleşen bir d
Mısır'da Nasır ve Sedat’ın mirasını sürdüren Mübarek, otokrat bir yönetim anlayışını kendine özgü bir tarzda uyguladı. Esas dayanağı ordu olan rejim, devlet başkanının ve ordun
Çocuk, genç ve yaşlı, kadın, erkek bütün Kudüslü Müslümanlar benzer şeyleri söylüyorlar: “Kudüs’ü boş bırakmayın. İmkânı olan buraya gelsin. Mescid-i Aksâ nöbetine katılı
Avrupa’nın büyük bir eşiği atlamak üzere olduğunun altı çizilebilir. Bu eşik, bütün kurumları yavaş yavaş yıkılan modernitenin, henüz devri son bulmadan, kendine has yöntemlerle
Hakikatte insan kendi kendine karşı bir şahittir. (Kıyamet Suresi, Ayet 14-15) Ayet-i kerimeyi serbest çevirmek isteseydim 'Ne kadar mazeret söylese de insan kendini bilir' diye çevirebilirdim.
1930’larda üniversite reformu çerçevesinde ciddi ve planlı gayretlerle Türkiye’ye getirilen Avrupalı akademisyenlerin özel ve kendine has hikâyesi ile kıyas kabul etmese de bugün Arap Ba
Bu zamanın kirini, karasını, zehrini hepimiz üstümüze başımıza bulaştırdık. Her geçen gün biraz daha kirleniyor, kararıyor, zehirleniyoruz. Kimse aynada kendine göz kırpmasın, hepimi