Dünya yavaş yavaş alıyor o kabiliyeti bizden. Büyüyor, büyüdükçe kendimize dair bir unutkanlık ediniyoruz. Dünya bulaşıyor her yanımıza. Ve bu bizi, ömrümüzün sonuna kadar bir daha
Aslında bir mucizenin içinde yaşıyoruz her anımızı. Keşke bu mucizenin farkında olmayı, bize dokunan ve dokunmayan bütün bu hikayelerle bütünleşmeyi azıcık da olsa isteyebilsek!
Ufak bir hayal alıştırmasıyla bitirmeye ne dersiniz? Hastane acilindesiniz ve ölüm size göz kırpıyor. O an sizin için en öncelikli olan şey neyse, hayatta da öncelikli olan odur. İçinde
Olması gereken kendi kültür ürünlerimizi en kaliteli ve en kendimiz olarak meydana getirerek onun yaygınlaşması ile uğraşmaktır… Bu aşamada da “kendimiz olanın” ne olduğu hususunda
Günlerdir Boğaziçi Üniversitesindeki olayları konuşuyoruz.
Özellikle kültürel alanda sinema filmleri olsun televizyon dizileri olsun, menşe kültürün yurt dışında yayılmasına, onların sınai ürünlerinin veya kültür ürünlerinin dünya çapın
“Mevlid” hayatımızdan çıkıp gidiyor ve asker uğurlayan gençler yol kesip, meşale yakıp, arabalarla drift çekiyorlarsa bu durum neye delâlet ediyor? “Bizi biz yapan değerler”in gün
Özellikle bizim gibi, tarihinin belli bir döneminde radikal bir kırılmaya maruz kalmış ülkede, sadece yitiğinin nerede olduğunun farkında bile olunmayan hallerde değil, bir de ne yitirdiği
“Düşüncelerimiz aynı kazanda pişen tektip bir yemek gibi” dedi beyaz saçlı adam, “ayrı ayrı servis edildiği için biz kendimizi özel hissediyoruz sadece”
İtalya'da Başbakan Giuseppe Conte ve hükümeti istifa etti. Kabine değişikliğinde istikrarlı ülke, son 20 yılda 10'uncu kez hükümet kurmaya çalışacak.
WhatsApp üzerinden yürütülen tartışmalar aslında bireyselliğin nasıl da yalana dönüştürülebileceği veya ne denli soysuzlaştırılabileceği üzerine zayıf bir ışık gönderdi. Gör�
O kış, o dağ köyünün o bin yıldır orada unutulmuş iki gözlü damında durmadan hayal kuran, durmadan canı sıkılan, durmadan yenilgiler biriktiren ve durmadan üzülen o kızın adını el
Bir zamanlar sokakta kaybolurduk. Bazen sokak ortasında kalakalırdık bu korkuyla. Küçük çocuklar evlerinden uzaklaştıklarında sokak ortasında kaybolma korkusu yaşarlardı. Sokakta kaybolma
İhsan Fazlıoğlu, Düşünen Şehir dergisinin 8. sayısında yayımlanan “Râzî Krizini Aşmak: Mevlânâ’nın ‘Arayış’ı İçin Yeni Bir Yorum” makalesinde bu büyük âlimi tarihteki
Hayatımızda pek çok es var, pek farkında değiliz. İşimize ara verip çay içtiğimizde, bir yazıyı yazarken misafir geldiğinde, başımızı bilgisayar veya cep telefonundan kaldırıp karş