“İnsanın dünyadaki hikayesi buzdağının görünen yüzü kadar” dedi beyaz saçlı adam, “asıl hikayemiz sessizliğin derinliklerinde”.
Entelektüel vicdanı, aydın namusu vs. Bunların nasıl bir şey olduğunu düşünürken, aklıma, İsmail Kara hocamızın dört yıl önce yaptığı bir konuşma geldi. Kara"ya göre, "Batı Avr
İnsanın özü kıtlık zamanlarında, alıştığı hayatı elinden alındığında belli olur.
Bu mümkün değil ama, bir an insanın gelecekte başından geçmesi mukadder bir olaya vakıf olduğunu düşünün!..
İnsanın kendi içine doğru bir derinlik kazandırması gerekiyor bir şekilde kendine. Bunu yapmazsa, dünyanın üstüne yığdığı ağırlıklardan kaçıp kurtulabileceği hiçbir yer kalmıyo
Depremler insanın hayatla olan ilişkisine dair bilinçlerini de sarsıyor. Elbette sonuna kadar sebeplere sarılmak gerektiği bilincini yok etmeden, hatta onu daha da güçlendirerek, son kertede h
“Doğa ve Kültür’ün ayrı değil karşılıklı birbirini inşa eden kavramlar olduğunu düşünürsek, fütursuzca kıyılmamış ormanlar, hayvanlar bize daha derinlikli eserler verebilmemiz
İnsan değişmez. İnsanın değişebileceğine dair beslenen bütün umutlarda katıksız bir aşk vardır ve katıksız aşk insanın uçurumudur.
Mesele tenin yorulması, yüze çizgilerin eklenmesi, saçlara ak düşmesi, gözlerin eski parlaklığında olmaması değildir; mesele insanın kendini ne berraklıkta biliyor olmasıdır.
İnsan denilen soru'ya verilecek yanıtlar her şeyden önce, insanın üçlü yapısını, hissî, vicdanî ve aklî yapısını dikkate alınarak verilmelidir. Bu üçlü yapıdan birisinin ihmali y
Ona insanın bu dünyada bedeniyle değil, sedece ruhuyla var olduğunu söyledim. Sadece ruhumuzda taşıdığımız mücevherlerin bizi başka insanlardan farklılaştırdığını... Akledebilen ka
Bilge kişi, soğuk havanın, sıcak havanın; yapraklı ağacın ve yaprağını dökmüş olan ağacın hallerinden, insanın yararlanabileceği hikmeti çıkarabilen biri olarak temayüz ediyor. Na
Saadete kadar felaket insanın ihtiyacıdır.
İnsanın hayatında bir “tamam” noktası gelir elbet. Lütfiye’nin “tamam” dediği yer kızların da dayak yediği o gece olmuş. Demiş ki kendi kendine “ne olacaksa olacak artık.”
Peygamber Efendimiz"in özelliklerini okurken, şu cümle dikkatimi çekmiş ve hemen altını çizmiştim: "Sıradan değildi, fakat sıradan insanlar gibi yaşardı." "Biz insanın dışına bakmay�