Elimizdeki bütün metinlerin doğruluk kriteri günümüzün egemen paradigmasıdır artık. Dinleri de kültürleri de yaşam biçimlerini de kendisine uydurmaya zorlayan bu “iktidar” her ne kad
“Artık yeter! Sokaklar bizi özlemiştir, evlerden çıkalım, AVM’leri açalım, normal hayata dönelim…” deyip durduğumuz bugünlerde, 1918 ile 1920 arasında milyonların canını alan �
Avrupalıların ‘Tanrı’larını öldürme gelenekleri var. Pavlus, Akdeniz Helenist kültürden aldığı imajla bu geleneği kurmuş. Hz. İsa, Tanrı Oğul olarak öldürülmüştü, öldürül
Libya'nın Sebha kenti sakinleri ortak bir açıklama yaparak, darbeci Hafter'den desteklerini çektiklerini, artık hükümete destek olacaklarını duyurdu.
Tüccar, entelektüel, sanayici, siyasetçi, din adamı insanlar bunlar. Beyaz yakalılar ve dikey sosyal aktörler. Salgının yatay sosyal aktörleri değiller. Bunlardan farklı, yeni salgın döne
Küresel düzen bir virüs karşısında çaresiz kaldı. Aslında çaresizliği daha çok gayri insani, talancılık ve güçsüzlüğü ile ortaya çıktı. ABD, Çin, Fransa ve İngiltere’nin ba�
GENOM ile artık canlı hücrenin içine girildi ve canlıların DNA’sına müdahale edilmeye başlandı. Yeni enerji kaynaklarına ulaşıldı, füzyon teknolojisi ile maddenin yapısı dönüştü
Koronavirüs salgını insanoğluna tek seçenek sunuyor; Benimle tek başına mücadele edemezsin, birleşmek zorundasın. Dayanışma ve birlikte yaşama zorunlu artık. İnsani özelliklere göre y
Yaşadığımız günler bize bir kez daha göstermiş oldu: Yalan söylemekle, yanlı ve yanlış bilgiler vermekle, kasıtlı davranmakla ne eleştiri, ne muhalefet yapılır. Bunun adı siyasî ve
Kapitalizm; adı üzerinde: Paracılık, paranın egemen olduğu düzen demektir. Ortaya koyduğu toplumlar da meydanda. Hasta ve eşitsiz toplumlar üretiyor. Mutsuzluğu aşmak için mutluluk haplar
Türkiye; muhafazakârlık, milliyetçilik, solculuk ve sosyalizm gibi ideolojilerden üretilen korkularla devletin demokratik dönüşümü ötelenmiş bir ülkedir. “Din elden gidiyor”, “komü
Çin, artık sadece söylem düzeyinde kalmayan ve Batı merkezli sisteme meydan okuyan bir alternatif olarak adımlar atıyor ve özellikle ABD tarafından yoğun eleştirilere maruz kalıyor.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 11. Yıldönümünde eski iddialar tekrarlandı. Bu trajik kazâ veya tuzak etrafındaki senaryolarla, merhûmun ailesi ve sevenlerinin acısı tazelendi.
Ev dediğimiz ve galiba artık biraz yabancısı gibi olduğumuz şeyin içinde belli bir süre için bile olsa yeni bir yaşantı modeli üretmemiz gerekiyor. Herkes değil belki ama yine büyük ço
Toplum, artık yeni bir veçheyle ortaya çıkıyor. Korona virüsü bunu gösteriyor. Buna epidemik toplum diyebiliriz. Bir yeni tarz-ı toplum. Toplumu belirleyen ve tanımlayan salgındır artık.