Ergün Yıldırım'ın kaleminden: Küresel düzenin çöküşü
Follow @dusuncemektebi2
Küresel düzen bir virüs karşısında çaresiz kaldı. Aslında çaresizliği daha çok gayri insani, talancılık ve güçsüzlüğü ile ortaya çıktı. ABD, Çin, Fransa ve İngiltere’nin başarısızlıklarıyla gördük bunu. İki yüzyıldır Avrupa hayranlığıyla yaşadığımız bilinç kaybını bırakalım artık.
Çin, bilgiyi dünyadan saklayarak daha büyük bir vahÅŸete sebep oldu. Hastalarla baÅŸa çıktık, maskeleri de çıkarıyoruz diye gösterime sundukları gülümseyen güzel bayanların yüzünde tek bir çiziÄŸin olmaması propagandanın boyutlarını görmeye yetiyor. ABD, 17 yaşındaki bir ergen genci saÄŸlık sigortası yok diye ölüme terk ediyor. Her gün binlere varan insan ölüyor. ABD’de bütün özgürlük söylemlerine raÄŸmen gerektiÄŸinde hayati bilgileri insanlardan saklamak için her çeÅŸit yalana baÅŸ vurabiliyor. Üstelik o kadar büyük istihbarat, teknoloji ve güvenlik çeperi de virüs karşısında böcek ağı gibi ne kadar da zayıf olduÄŸu da ortaya çıktı. Küresel düzen, özellikle iki ÅŸeyde çok belirgin bir biçimde baÅŸarısız: Ekonomik eÅŸitsizlik ve tabiatın talan edilmesi. Kapitalizmde zenginler saÄŸlıktan güvenliÄŸe, konuttan ulaşıma her zaman çok fazla ayrıcalıklı yaşıyorlar. Toplumların geri kalan kesimi ise adaletten de saÄŸlıktan da az yararlanıyor. Kapitalist üretim, doÄŸayı talan ediyor. Komünist serbest piyasa da( Çin) bunu yapıyor. Bu yaÄŸma, dünyadaki ekosistemi bozuyor. Yarasalardan( Covid 19), Develerden( Mess) ve maymunlardan( AÄ°DS) insanlara geçen virüsler doÄŸuyor.
Küresel düzenin sadece üretimi kutsayan ekonomik düzeni ve tabiatı talan iliÅŸki biçimi deÄŸiÅŸmek zorunda. Küresel düzen adil paylaşım ve adil tabiat iliÅŸkisi ile yeniden dengeye varabilir. Bunun yolu yeniden ulus devletlerin sıkı ulusalcı politikalarına dönmekten geçmiyor. Çünkü ulus devletlerin sıkı ulusalcı politika dönemleri bitti. Dünya nesnel olarak küreselleÅŸti. Dünyayı birbirine baÄŸlayan uydu teknolojileri bunu baÅŸlattı. Sorunlar da küresel, çözümler de küresel olmak zorunda. Ä°ÅŸte Türkiye, hem ulusal mücadelede hem de küresel yardımda yer aldığı için önem arz ediyor. Virüs ile baÅŸa çıkmak için küresel düzeyde araÅŸtırmalar, önemler , yardımlar gerekiyor. Ulus devletler eve kapanarak virüsten korunma seçeneÄŸine sahip olamazlar.
Avrupa’nın sömürüsü, AB ile doÄŸmadı. Fransa ve Ä°ngiltere en büyük sömürge faaliyetlerini AB öncesi yaptılar. AB’de küresel proje olmanın ötesinde, Avrupa’nın bölgesel bir siyaseti. Temelde bölge devletlerin savaÅŸlarını aÅŸacak bir siyaset ve Rusya’nın Avrupa’yı iÅŸgaline karşı bir üst güç arayışına dayanıyor. AB olmadan da Avrupa kendi deÄŸerlerini tüm yerküreye yaydı. AB olmadan da Türkiye tam 200 yıl boyunca Avrupa peÅŸinde koÅŸtu. Avrupa’yı gündelik yaÅŸamlarında gırtlağına kadar yaÅŸayan bizim elitler, neden AB’ye karşı çıktılar? Çünkü AB Türkiye’ye çoÄŸul kültür, demokrasi ve insan haklarını hâkim Türk elitlerine raÄŸmen savunan bir proje olarak yansıyordu. Bu da egemen beyaz Türk elitlerin hoÅŸuna gitmedi. Düzenlerini bozuyordu. Åžimdi AB, Avrupa’da bile iÅŸe yaramıyor. Ahlaki temeller olmadıkça demokrasi, hukuk devleti gibi üst siyasi deÄŸerlerin iÅŸe yaramadığını görüyoruz. Türkiye, bu deÄŸerlerde daralma yaşıyor, ama virüsle baÅŸa çıkma konusunda attığı insani adımlar büyük bir deÄŸer taşıyor. AB ülkelerinden daha baÅŸarılı bir mücadele yürütüyor. Onlara da yardım ediyor. Artık bizim AB’ye ihtiyacımız olup olmamasından daha çok Avrupa deÄŸerlerini( gündelik hayat tarzı) hayranlıkla savunup savunmamız önemli. Türk elitleri AB’nin iflasını ilan ederken demokrasi ve çoÄŸulculuk konusunda bir dış baskıdan azade olmanın rahatlığıyla istedikleri gibi davranabilecekleri mesajını mı veriyorlar? Yoksa bu milletin ve bu coÄŸrafyanın deÄŸerlerine olan öz güvenlerini mi tazeliyorlar?
Türkiye için AB olmadan da siyasal rekabet, siyasal çoÄŸulculuk, seçimle gelip seçimle gitme, siyasal muhalefet gibi ilkelere dayanan demokratik önemli. Çünkü devleti mutlaklaÅŸtırma üzerinden üretilen oligarÅŸileÅŸmeyi engelleyen, devletin yeni kadro ve alternatiflerle tazelenmesini saÄŸlayan demokratik düzendir. Ä°stiÅŸareyi iÅŸleten, adaletsizlikler ve baÅŸarısızlıklar olunca muhalefet yapmanın meÅŸru sistematiÄŸini saÄŸlayan demokrasidir.
Hem Avrupa’nın hem de AB’nin yaÅŸam deÄŸerlerini taklit etmeyi ve ihraç etmeyi tamamen bırakmalıyız. AB standartları diye hala uygulanan toplumsal cinsiyet eÅŸitlik politikaları da bunlardan biri. Bu deÄŸerler, kendi ahlaki deÄŸerlerimizi iptal ediyor. Ne sosyolojimiz, ne inancımız, ne de yapımız buna uyar. Ä°ki yüzyıldır Avrupa hayranlığıyla yaÅŸadığımız bilinç kaybını bırakalım artık. Türkiye, yeni yardımlar kadar yeni siyasal ütopyalarla dünyaya yeni bir perspektifler sunsun. Koronadan çıkışı, yeni bir rüyayla dünyayı selamlasın!
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.