Uyuduğumuzda mı rüya görüyoruz biz, yoksa uyandığımızda mı? Uyuduğumuzda o an için gerçekliğinden hiç şüphe etmediğimiz bir hikayeye uyanıyor ve ona uyandığımızda rüya diyoruz.
Akıl, vicdan, kalp, nefis, ihtiyaç, ihtiras, arzu, hırs, bilgi, emir, inanç, alışkanlık, âdet, mizaç; daha da sayılabilir. Bakın işin içine ne kadar çok sebep ve kavram karışıyor. Bun
Cumhuriyet kurucuları "kopuş" temeline dayalı bir ulus-devlet ideolojisi geliştirmenin zorunlu olduğunu var saymışlardı. Bu yaklaşım "kopuş"u, imparatorluktan ayrılarak bağımsız devletl
Biz mi mabedleri terk ettik, yoksa mabedlerimiz mi bizi terk etti bilmiyorum!
Sizlere Viktor E. Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” kitabından söz edeceğimi söylemiştim. Bu kitabı seçmemin bir nedeni var.
“Gelecekteki dünya düzenin niteliği ‘tehlikelere karşı yüksek sınırların ardına saklanmak mı yoksa küresel işbirliğinden mi geçiyor?’ sorusuna verilecek yanıtta saklı”
Koronavirüs salgınına karşı ateş hattında savaşanlar, sağlık çalışanlarıdır. Hepimizin sağlığı, canı onlara emanet.
Acaba bu gerçek bir tefekkür müdür yoksa felaketin karşısında verilen kurtulmalıklar ve akabinde kalan sağlarla yoluna devamı düşünen başka bir aymazlık mı? Gerçekten öyle midir, yok
Unutmayalım! Korona herkese toplu bir mesaj getirmedi. Her birimize tek tek özel bir mesaj getirdi. Rabbim mesajı alanlardan ve kendisine yaklaşanlardan eylesin…
Bizim için cami bir “sosyalleşme alanı” değil çünkü. Oysa yaşlılarımız için camii, arkadaşlarını gördüğü, vakit geçirdiği, yarenlik ettiği bir yerdi. Parklar hakeza. Çay bah
Neden kendi evimizden, yani kendi hayatımızdan, yani kendimizden kaçmak için bu kadar çırpınıyoruz? Neden her şey dışarıda kaldığında içeride bir hayat yok? Soralım mı bu soruları k
Çağın ruhu/dili, zaman ve mekân gerçekliği, ataerkil aileyi geri getirmeyi mümkün kılmadığı gibi mikro aileyi de insani yapamıyor. Tarihi tecrübe göstermiştir ki, aile, temel aidiyet m
Binlerce yıl evvel dinozorların ölümüne yol açan, buzulların altında kristalleşen virüs aceba buzulların erimesi ile yeniden denizlerde hayata döner mi? Ölen deniz canlılarından hastal�
Unutmamalıyız ki; kültür de, eğitim de, sanat da bir beka mücadelesidir aslında. Kültür-sanat-edebiyatınız varsa yaşarsınız değilse yok olmaya mahkumsunuz. Şayet kültür-sanat-edebiya
Özne olma iddiamız hangi bağlamda ifadesini bulur ya da görevimiz sadece olan biteni yorumlamak mıdır, yoksa bilfiil işin içinde olmak mıdır?Kuşkusuz bu sorulara cevap vermek için tekrarda