Sibel ERASLAN / Star Gazetesi
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından her yıl düzenlenen İstanbul Edebiyat Festivali bu sene Üstad Sezai Karakoç anısına gerçekleştirilecek.
Abdulaziz Tantik – gercektarih.com.tr
Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez ve Sezai Karakoç arasındaki 'hac' diyaloğu sosyal medyada dikkat çekti.
Kendi takvimimizin aylarından olan muharrem ayı, yılın ilk ayıdır. Bu ayda tarih içinde İslâm Milletinin geçmişinde dönüm noktaları olan olaylar yazılmış ve anlatılmıştır.
Sezai Karakoç'un 1 Muharrem 1443 tarihli Hicrî(Kamerî) yılbaşı kutlamasını ilgilerinize sunuyoruz.
Bütün müslümanların bir araya gelerek birleşmelerini, en büyük güç olarak doğuya, batıya, kuzeye, islâm düşmanlarına dur demelerini, İslâm Milletinin ve Medeniyetinin yeniden dirili�
Sezai Karakoç dendiğinde de aklıma gelen şeylerden biri Kudüs’tür. O, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı edebiyatımıza taşıyandır; şiirimizi Kudüsleştirendir. Türk edebiyatına Kudüs�
Allah’ın bize lütfû olan Ramazan geldi ve bizi her yıl olduğu gibi mucizevi manevi iklimine aldı. Allah’a hamdler olsun. O, içinde bulunduğumuz olağanüstü şartlarda ayakta durmamız i�
Büyük usta Sezai Karakoç onu "gökten gelen bir armağan" olarak tanımlar. Fizik ile fizikötesini ayıran perdeyi kaldıran bir zaman dilimi olarak görür Ramazan ayını.
Sezai Karakoç’un kültür teklifi, Türkiye’nin 1960’lardaki tartışmalarını kavrama sürecini zenginleştireceği için ciddiye alınmayı hak ediyor. Bu nedenle onun bu yıllardaki metinle
Ramazanla ilgili yazılacak olan şeylere yeni bir şey ekleyebileceğimi sanmıyorum. Ancak bir iz sürüp bu ize dikkati çekebilirim. İşte bu sebeple Sezai Karakoç un Ramazan a dair görüş ve
Mustafa Kirenci, 30 yıllık bir çalışmanın emeği olarak kaleme aldığı Sabah Yıldızı: Sezai Karakoç ve Diriliş adlı kitabı anlatırken şöyle diyor: Sezai Karakoç fikirleriyle kuşakl
Allah sevgisi, insan maneviyatının esasıdır. Onsuz, ruhun manevi çöküntüsü mukadderdir. Ruhun manevi hastalıklarının tek ilâcı Allah sevgisidir.Bütün sevgiler, Allah sevgisini aramad
Sezai Karakoç’ta gelenek eleştirisi, başlı başına bir bahis olarak ayrıca incelenmeye değerdir. “Ağaçlar ve Mezartaşları” yazısından kısa alıntılarla meramımızı anlatmaya ça