Yasin Aktay / Yeni Şafak
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Müslüman bugün iki seçenek ile karşı karşıya kalmıştır; ya modern düşünceyle uyumlu ve seküler bir yaşamı tercih edecektir, ya da modern düşüncenin işaret ettiği yaşam alanları
Müslümanların hayat dışına itilmesi adına birçok şey ve durum çarpıtılıyor. “Fundamentalizm”, “Siyasal İslâm” bunlar en belirgin kavramlar. Dünya egemenleri tarafından İslâm
Başörtüsü serbestiyeti bugün elbette devlete daha demokratik bir nitelik kazandırmaktadır. Seküler, Aydınlanmacı totalitarizme karşı olması gereken zaten budur. Fakat başörtüsü mücad
Seyyid Hüseyin Nasr'ın salgın konusundaki düşüncelerinin en bariz vasfı, korona salgını hakkında konuşup yazan komünist arzulu star filozofların materyalist ve seküler yaklaşımlarında
Son bir aydır yaşanan çatışmaların İsrail toplumu için belki de en tehlikeli olanı İsrail içerisindeki Arapların Yahudi komşularıyla birbirlerine girmesidir. Arap-İsrail, Aşkenaz-Sefer
Charlie Hebdo dergisi, İslama ve Müslümanlara karşı her tür ırkçı saldırıyı yapmayı bir hak olarak görüyor ama bütün bunları "ırkçı" damgasını yemeden yapmak istiyor. 1930'lar A
Muhafazakar-dindar seçmen, gökyüzüne yansıyan Mustafa Kemal resmiyle gurur duyarken Kemalist-seküler seçmen resmen aşağıladı durumu. Oysa gökyüzüne yansıyan sembol, muhafazakar-dindarla
1927 yılında Resimli Ay adlı derginin yayınladığı dörder formalık kitapların adları şöyleydi; Din Nedir? Din Nasıl Doğmuştur? Din Niçin Ölüyor? Ahiret var mıdır? Bu bir tür pozit
HDP partilisi ve seçmeni D.K., Tuma Çelik tarafından tecavüze uğramış, HDP yetkilileri ve kadın milletvekilleri olayı tümüyle kapatmak istemişler ve mağdur D.K.’yı sessiz kalması içi
Laikleşme, toplumun tepeden İslâmî duyarlıklarının inkârı ve iptali çabasıydı. Sekülerleşme süreci ise, toplumun alttan İslâmî kimyasının bozulması, İslâmî genlerinin hormonlu
Cevapsız kalacağını bile bile sekülerlerimiz için şu soruyu şuraya bırakayım: “Uzaya çıkmak niçin ‘kesin iyi’ olarak konumlanmakta ve niçin Türkiye’nin uzaya çıkmasının ön�
Hristiyanlık seküler uygarlığa taviz vere vere din olmaktan çıkmıştır der Gellner... Ernest Gellner'in laikleşme bağlamında dünya dinleri içinde İslam'ın biricikliğine dikkat çekmesi
Modernizmin bir ideolojisi olarak sekülerizm, tam da insanın kendi trajedisiyle, kendi zavallılığıyla övünmesinin adıdır ve tabii ki vehmettiği gibi yeni bir şey değildir. Bireyin dünyas