Özel / Analiz Haber
İbrahim Kalın: Charlie Hebdo ve seküler militanlık
Charlie Hebdo dergisi, İslama ve Müslümanlara karşı her tür ırkçı saldırıyı yapmayı bir hak olarak görüyor ama bütün bunları "ırkçı" damgasını yemeden yapmak istiyor. 1930'lar Almanyasında yayılan antisemitik ırkçılığa benzer bir üslup kullanıyorlar. Bu dönemin nasıl sonuçlar doğurduğunu en iyi Avrupalılar bilir.
22 Mart'ta Brüksel'de gerçekleÅŸen saldırının ardından Fransız Charlie Hebdo dergisi Ä°ngilizce bir yazı yayınladı. Yazının baÅŸlığı 'Buraya nasıl geldik?'. Charlie Hebdo'ya göre yakın zamanda yaÅŸanan terör saldırıları buz dağının yalnızca görünen yüzü. Dergi 'Buraya nasıl geldik?' sorusunu cevaplamak için üç günah keçisi seçmiÅŸ: Fransız vatandaşı Müslüman aydın Dr. Tarık Ramazan, adını bilmediÄŸimiz mütesettir Müslüman bir kadın ve domuz içeren ürün satmayı reddeden Müslüman bir fırıncı. YaÅŸanan terör olaylarından çıkarılan bu sonuç, ırkçılık ve ayrımcılık yapan militan sekülerliÄŸin zihin dünyasını ele veriyor.
Charlie Hebdo her tür dini inanca karşı saygısızca saldırılarıyla bilinen bir dergi. Bu saldırıları da akıl ve mantık dolu eleÅŸtiriymiÅŸ gibi sunmaya çalışıyor. Yavan esprilerle ve itici çizimlerle Yahudi, Hristiyan veya Müslüman inancına saldırmanın mantıklı argüman geliÅŸtirmek veya aydınlanmış eleÅŸtiri yapmak olduÄŸunu zanneden bir zihin dünyaları var. Bu son yazıda ise bir adım daha ileriye giderek meseleyi Müslüman karşıtı ırkçılığa vardırmışlar. Avrupa'da kötü giden ne varsa sebebi: Müslümanlar.
Günah keçisi ilan etme özgürlüÄŸü
Charlie Hebdo dergisinin militan sekülerliÄŸi her defasında aynı hatayı yapıyor ve güya eleÅŸtirip durduÄŸu fanatizmin tuzağına kendisi düÅŸüyor: Bir tarafta her tür kötülüÄŸün müsebbibi olan Müslümanlar ve diÄŸer tarafta her tür iyiliÄŸin kaynağı olan Charlie Hebdo! Bu zihniyet, 1,5 milyarlık Müslüman dünyasını bir kefeye koyup, hepsini radikal ve ÅŸiddet yanlısı diye damgalıyor. Dolayısıyla terör olaylarının sorumlusu olarak da Dr. Tarık Ramazan'ı, tesettürlü bir kadını veya bir fırıncıyı ilan etmesi ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Dergi, ateizm, rasyonalizm, Avrupa deÄŸerleri ve hiciv yapma özgürlüÄŸü gibi kavramların arkasına saklanarak düpedüz ırkçılık yapıyor.
Bu suçlamalara maruz kalan Tarık Ramazan, kendisinin bir Müslüman kadın, Müslüman bir fırıncı ve buna benzer sıradan Avrupalı Müslümanlar ile denk tutulmasından eminim onur duyuyordur. Fakat Paris ve Brüksel saldırılarının dolaylı sebepleri olarak bu kiÅŸilerin seçilmiÅŸ olması, Charlie Hebdo grubunun Avrupa'daki bütün Müslümanların bizatihi varlığını Avrupa kültürü için büyük bir tehdit olarak gördüÄŸünü iÅŸaret ediyor. Dergi, Avrupalı Müslüman bir aydının, baÅŸörtülü bir kadının ve kendi halinde bir Müslüman fırıncının "normalliÄŸi"nden rahatsız görünüyor.
Derginin bu nefret dilini yaymak için kullandığı korunaklı bir dokunulmazlık alanı var. Onlara göre bilgi, erdem, akıl, mantıka giden tek yol Charlie Hebdo'nun zihin dünyasından geçiyor. Daha cümleye baÅŸlamadan sizi radikal, fanatik, akıl dışı ilan eden insanlarla ne konuÅŸabilirsiniz ki? Bu tavrın DAEÅž, el-Kaide, Ku Klux Klan yahut neo-Nazilerin radikal fanatizmden ne farkı var? Dini inanç hakkında konuÅŸmanın tek yolunun dine saldırmak ve hakaret etmek olduÄŸunu iddia etmek akıl ve mantıkla baÄŸdaşır mı? Ne zamandan beri peÅŸin hükümlü olmak ve baÄŸnazlık yapmak akılcılığın ÅŸartlarından biri haline geldi?
Bunların hiç birinin eleÅŸitirel düÅŸünce standartlarıyla bir ilgisi yok. Bu militan sekülerist yaklaşım, kendi kendini meÅŸru ilan ederek din karşıtlığı konusunda herkesten mutlak itaat bekliyor. Akılcılık, ilerleme ve özgürlük gibi kavramları kullanarak diÄŸerlerini ÅŸeytanlaÅŸtırma yoluna gidiyor. Özgürlük ambalajında nefret dilini kullanıyor. Ä°slam'ın ayakta kalan son din olduÄŸunu düÅŸünüyor ve hayasızca saldırıyorlar. Kendi yoluna çeviremediÄŸi herkesi irrasyonel ve ÅŸiddet yanlısı olmakla suçluyor.
Şiddetin faturasını kime keselim?
Åžiddeti din ile özdeÅŸleÅŸtirenlerin en büyük yanılgısı, modern ÅŸiddetin dinden ziyade modern ideolojilerden ve eÄŸlence kültüründen beslendiÄŸi gerçeÄŸini göz ardı etmeleri. Amerika'da yerel ÅŸiddet, çete savaÅŸları ve okul taramaları gibi olaylar her yıl yüzlerce insanın ölümüne neden oluyor. Bu ÅŸiddet türünün dinle bir ilgisi yok. Tam tersine her gün Hollywood yapımları, bilgisayar oyunları, hayali kahramanlar ve sosyal medya tarafından kutsanan, estetize edilen ve ÅŸirin gösterilen ÅŸiddet kültürünün bir tezahürü... (DAEÅž'le mücadele ediyor diye PKK terörünü ÅŸirin göstermeye çalışan batı basını da farklı bir ÅŸey yapmıyor…)
20'inci yüzyılın başından beri milliyetçilik, kavmiyetçilik, sosyalizm ve komünizm gibi ideolojik hareketlerin sebep olduÄŸu kanlı savaÅŸlarda milyonlarca insan hayatını kaybetti. Geleneksel dinlerle bir ilgisi olmayan bu ideolojiler aydınlanmadan beri kendilerini dinin yerine koyma iddiasında bulunuyor. Tanrının yerine milleti, inancın yerine proleteryayı, monarÅŸi ve kilisenin yerine komünist devleti koymak istediler. Oysa sebeb oldukları ÅŸiddet ve yıkımın dinle doÄŸrudan bir ilgisi yok. Meselenin özü ÅŸu: Modern ÅŸiddetin kendine tahripkar bir zemin bulması için dine ihtiyacı yok. Ortaya çıkmak ve yayılmak için elinde baÅŸka pek çok araç var.
Charlie Hebdo'nun bir baÅŸka iddiası, Ä°slamafobya tartışmasının Ä°slam'a yönelik eleÅŸtirileri önlemek için kullanıldığı savı. Bu iddianın da bir temeli yok. Ä°slam hakkında makul ve eleÅŸtirel bir tartışma yapmak ile ifade özgürlüÄŸü kisvesi altında ırkçı saldırılara baÅŸvurmak arasında açık bir fark var.
Tarih boyunca müslüman alimler, münevverler, Sufiler, müderrisler, kadılar, bilim adamları ve sanatçılar kayda deÄŸer bir eleÅŸtiri, müzakere ve istiÅŸare geleneÄŸi inÅŸa ettiler. Bugün Müslümanlar bu geleneÄŸin derinliÄŸini unutmuÅŸ olsalar da kitabımız bize her iÅŸte aklımızı kullanmamızı emreder ve iman, akıl ve hikmet arasında bir denge kurmayı salık verir. Ä°slam dünyasına ve Müslümanlara eleÅŸtiri yöneltmek ile ırkçılık yapmak arasında ciddi bir fark var. Irkçılığa kapı aralamadan Ä°slam dünyası ve Müslüman toplumlar hakkında elbette saÄŸlıklı, eleÅŸtirel ve saygılı bir tartışma yürütülebilir.
Müslüman karşıtı ırkçı söylemler her tür akıl ve mantık ölçüsünün ötesine geçerek Müslümanları sırf inançları ve kültürleri yüzünden hedef gösteriyor ve potansiyel suçlu olarak görüyor. Nasıl bir sonraki ırkçı saldırıyı önlemek için ırkçılık hakkında açık-seçik bir ÅŸekilde konuÅŸmamız gerekiyorsa, aynı ÅŸekilde Müslüman birey ve toplumların haklarını savunmak için de Müslüman karşıtı ırkçılık söylemlerine karşı açık ve net bir tavır almamız gerekiyor. Ä°slamofobya ve ırkçılık tartışması, kendini özgürlük savaÅŸçısı aydın olarak takdim etmeye çalışan fanatik ırkçıları deÅŸifre etmek için de ayrı bir önem arz ediyor.
Charlie Hebdo dergisi, Ä°slama ve Müslümanlara karşı her tür ırkçı saldırıyı yapmayı bir hak olarak görüyor ama bütün bunları "ırkçı" damgasını yemeden yapmak istiyor. Liberal deÄŸerlerin konforu altında açıkça ırkçılık yapmanın ne tür sonuçlar doÄŸurduÄŸunu Avrupa tarihinde daha önce gördük. Bilerek veya bilmeyerek, 1930'lar Almanyasında yayılan antisemitik ırkçılığa benzer bir üslup kullanıyorlar. Bu dönemin nasıl sonuçlar doÄŸurduÄŸunu en iyi Avrupalılar bilir.
DAEÅž, El-Kaide ve diÄŸer terör örgütlerinin fanatizmi ve vahÅŸeti sadece siyasi gerekçelerle deÄŸil, aynı zamanda temel prensipler düzleminde tereddütsüz bir ÅŸekilde reddedilmelidir. Fakat baÄŸnazlığı ve ırkçılığı özgürlük ve akılcılık diye pazarlamaya çalışan militan sekülerizm de aynı kararlılık ve tutarlılıkla reddedilmelidir.
Kaynak: Sabah Gazetesi-Nisan 2016
Henüz yorum yapılmamış.