Akif Emre: Sekülerizm niçin İslam'dan nefret eder?
Follow @dusuncemektebi2
Hristiyanlık seküler uygarlığa taviz vere vere din olmaktan çıkmıştır der Gellner... Ernest Gellner'in laikleşme bağlamında dünya dinleri içinde İslam'ın biricikliğine dikkat çekmesi önemli bir konudur.
Seküler uygarlık neden Müslümanlardan nefret ediyor? Bu sorunun medyada yaygın kullanışı ile “Neden Müslümanlardan korkuyor?” ÅŸeklinde sorulmasını bekleyenler doÄŸru cevabı alamayacaklardır. Zira seküler uygarlık Müslümanlardan korkmaktan önce nefret ediyor; sekülerizm önünde diz çöktürememelerinin öfkesidir bu. Batılılar, Müslüman dünyanın mevcut hali ile askeri ve ekonomik anlamda korkulmasını gerektirecek bir durumunun olmadığının farkındalar.
Seküler uygarlık modernleÅŸmeyle atbaşı yükseldi. Ancak dünyanın pek çok kültürü modernleÅŸmese de sekülerleÅŸtirildi.
Avrupa merkezli dünyayı yorumlama biçimi meseleyi modernleÅŸmek, yahut modernleÅŸememek ÅŸeklinde ortaya koydu genelde. Mesela, Weber'in meselesi, Batının sanayileÅŸme, modernleÅŸme ve iktisaden öne geçme hikayesini açıklamaya çalışırken aslında Avrupa'nın dünyanın geri kalanından farklılığını, istisnailiÄŸini açıklamaktır.. Sınıf yerine statüyü açıklayıcı model olarak öne sürmesinin yanında, Protestan ahlakı ya da modern ÅŸehirlerin doÄŸuÅŸu, Hinduizm ve kast sistemi, ekonomi politiÄŸin esasları gibi farklı alanlarda kuramsal çalışmaları Batı deneyimin biricikliÄŸini vurgulamaya çalışır.
Batı dışı modernlikler ortaya çıksa da modernlik sekülerizm iliÅŸkisinde Ä°slam'ın istisnailiÄŸi üzerinde fazla durulmaz. Bu açıdan Ernest Gellner'in laikleÅŸme baÄŸlamında dünya dinleri içinde Ä°slam'ın biricikliÄŸine dikkat çekmesi önemli bir konudur. Hristiyanlık, Hinduizm, Konfüçyüs ve Ä°slam karşılaÅŸtırıldığında Batı'nın öfkesinin ipuçları ortaya çıkar. Hristiyanlık seküler uygarlığa taviz vere vere din olmaktan çıkmıştır der Gellner... DiÄŸer büyük doÄŸu dinleri de ya etkisini kaybetmiÅŸtir ya da modern dünyaya direnecek sığınakları kalmamıştır. Zaten Uzak DoÄŸu dinlerinin Batı uygarlığına hayat tarzından mistik boyutlarına kadar çok uzak olmasına raÄŸmen daha kabul edilebilir hatta sempatik gelmesinin nedeni de budur. Hem sekülerleÅŸerek içi boÅŸaltılmış hem de modern Kapitalist sisteme direnecek, alternatif sunacak ilkelerden, sistemden mahrumdular. Ancak maddi hayatın bunalımlarından kaçmak isteyen Batılıların geçici bir terapi kültürü olarak iÅŸlevleri olabilirdi.
Weber'in aksine modernleÅŸme baÄŸlamında sekülerleÅŸme açısından meseleye yaklaÅŸan Gellner, Avrupa'nın deÄŸil Ä°slam'ın biricikliÄŸi, istisnailiÄŸine vurgu yapar. Ä°slam'ın kitabi bir din olması, Katolik ve diÄŸer dinlerdekine benzer biçimde hiyerarÅŸinin, kast sisteminin olmamasını en önemli ayrıcalığı olarak görür. Ve sosyal teori açısından, Ä°slam dünyasının Batı ile bunca tarihsel etkileÅŸimine raÄŸmen sekülerleÅŸmemesini Ä°slam'ın en büyük özelliÄŸi sayar.
Modern hayatın dışında kalan, olanca dini/geleneksel görüntülerine raÄŸmen diÄŸer din ve mensuplarına gösterilen tavır ile Müslümanlara yaklaşımı neden aynı olmayışını kavramak için bu yaklaşım ışık tutabilir.
Sorun sadece modernleÅŸme ile alakalı olsaydı Müslüman dünyanın moderniteye verdiÄŸi cevap, hatta Müslümanların artık Batılı hayat tarzlarına raÄŸmen Avrupalılarca onların dini taleplerine, bireysel tercihlerine bunca yasak koymaları için bir sebep kalamazdı.
Herkes bilir ki OrtadoÄŸu'da Ä°slam ile özdeÅŸleÅŸtirilen terörün hedefi daha çok Müslümanlardır. Ayrıca Müslümanların geneli ve ilkeleri açısından ne denli temsil kapasitesinden uzak olduÄŸunu en iyi yasaklama kararı alan ülkelerin devlet hafızası farkındadır.
Bu sorun sadece Batılı ülkelerin ötekisi olarak Ä°slam'la kurduÄŸu iliÅŸkiyle sınırlı deÄŸil. Çok daha önceden, kolonyalizm dönemlerinden baÅŸlayarak Müslüman toplumların sekülerleÅŸtirilmesi için farklı sosyal ve siyasal modeller uygulandı. Tüm Batılı deÄŸerlerden daha çok önemsenen, bu uÄŸurda pek çok Batı kaynaklı ilkelerin iptal edilmesini meÅŸrulaÅŸtıran laiklik ilkesi oldu. Saddam yıllarca laik sosyalist olduÄŸu için, sistem dışı olmasına raÄŸmen Suriye Baası laik deÄŸerlere sığındığı için hala destek bulabiliyor.
Batılı metropollerde eÄŸitiminden hayat tarzına kadar modern görümlü Müslümanların kadın giyiminde tesettürden ibadet özgürlüklerine kadar alanların daraltılması, baskılanması korkudan çok bir tür diz çöktüremedikleri deÄŸerlere karşı öfke patlaması ile açıklanabilir.
Batı'nın sekülerleÅŸen geleneksel deÄŸerleri, dinleri, kutsalı karşısında temel ilkeleri, referansları ile modern hayata direnen, laik dünya görüÅŸüne meydan okuyan bir dinin canlılığı...
ModernleÅŸme kuramlarını iflas ettiren mesele de bu. Konfüçyüs Kapitalizmini icat eden dünya sistemi, Protestan ahlakını Müslümanlara adapte ettirebilmekte zorlanıyor. Zorlanacak da. Meseleye buradan bakmayı deneyelim.
Seküler uygarlık Müslümanlardan rövanÅŸ almak istiyor.
Henüz yorum yapılmamış.