Bugün gelinen noktada Türk Ocağı siyasi parti temsilcilerini ağırlaması sebebiyle tartışmaların merkezinde yer aldı. Oysa Türk Ocağı kurulduğu ilk günden beri "Ameli" siyasetin göbeğ
Resulullah şöyle buyurdu: “İnsan, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Oysa insana kendini ayakta tutacak birkaç lokma yeter.
Fikir adamı ve akademisyenlerin bila-ücret konuşmasını ve yazmasını isteyenler (belediye, vakıf ve dernek vs.) mesele popüler isimlere sanatçılara, medyatik tiplere gelince kesenin hesabın
Filippo da Rimini, Fatih`in, son Bizans imparatoru XI. Constantine`nin kızına Ayasofya`da tecavüz ettiği iftirasında bulunur. Oysa XI. Constantine evli değildir. Yani imparatorun kızı yoktur.
Ülkelerindeki çatışmalar veya huzursuzluklar dolayısıyla sığınanlar, çok kısa sürede evlerine döneceklerini varsayarak geliyorlar veya bir kısmı Avrupa’ya gitmek üzere bir ara uğrak
“Dünya ötekini anlama günü” diye bir gün varmış. Oysa “Öteki dünyayı anlama günü” olsa daha iyi olur. İkincinin idrak edildiği yerde birincisi zaten gündeme gelir.
Oysa ne “eski normal” normaldi, ne de bu yeni normal denen zıkkım zannettiğimiz kadar “yeni.”
Materyalist sistem insanın ihtiyaçlarını sadece maddiyatla sınırlandırıyor ve onu tek boyutlu bir varlığa indirgiyor. Oysa insanın bunun dışında inanç, güven, sevgi, paylaşım ve kend
Reşit Galip, öldüğünde sadece 41 yaşındaydı. Oysa Türk Ocaklarının tasfiyesi, üniversite reformu, Türk Tarih Tezi, Türkçe Ezan, Ant’ımız ve daha birçok tartışmalı uygulamanın a
Aç gözlülük ve tamah… Birbirine destek çıkan iki dost… Tamahkarlık gibi… Tamahkâr da ulaşamayacağı hedefe göz diker… Aç gözlüdür çünkü, karnı doysa bile gözü doymaz… Ye
Görsel anlamda imgenin, sözlü kültüre baskın çıktığı noktada, dünya da büyüden arınmaya başladı. Çünkü sadece görülebilen-algılanabilen-ölçülebilen gerçeklik, tek ve makbul
“Dünyada değişmeyen tek şey vardır, o da değişim”. Oysa kapitalizmin kanunları bize “Hiçbir şeyin değişmemesi için her şeyin değiştirildiğini” cebrî olarak kabul ettirmiştir
Bugün hepsi bile değil, sadece ele başı niteliğindeki birkaç Müslüman ülke ağırlığını koysa Müslümanların ne Keşmir sorunu, ne Myanmar ne Suriye ne Irak ne Yemen hatta ne Filistin s
Biliyorum aklınıza Mustafa Akıncı’nın barış için toprak verme teklifi ve bu yazının yazıldığı sırada yapılan Kıbrıs seçimleri geliyor. Oysa devir II. Mahmud devri, Akıncı ise sa
Osmanlı’nın parçalanması doktrininin Rus dış politikasının değişmeyen hedefi olduğu pek sorgulanmayan bir kabuldür. Oysa Petersburg’un İstanbul’a yaklaşımı siyasî konjonktüre g