Bazen ve hatta çoğu zaman yaptığımız işin, durduğumuz yerin, yaşadığımız olayların neye tekabül ettiğini kavrayamayız. Dışarıdan bakmak bu yüzden kıymetlidir.
21. yüzyılda bile bu coğrafyada katliamlar hiç eksik olmadı. Irak’ta Ebu Gureyb cezaevinden Suriye’deki kimyasal saldırılara, Rabia katliamından Filistin’deki İsrail saldırılarına ka
İnsan için ve hayat için bir iyilik yap da içine at. İçin de bir deniz, ‘sahilsiz bir umman’ değil midir? İyilik yapıp denize atmayı alışkanlık edinenler, o deniz gibi enginleştiler.
Batı’da dinle bağın kopması ile toplumsal yapı ve iktidarın bugünkü haline dönüşümünün de kapıları açıldı. İlhami Güler, Batı’daki ‘Tanrı’nın unutulma’ sürecinin Ana
Bir medeniyetin tarih ve medeniyet perspektifinde yok iseniz vicdanında da karşılık bulamazsınız.
Trump, DEAŞ’ın öldürdüğü birkaç kişinin ismini zikretti. Bağdadi’yi ortadan kaldırmakla, onların intikamını almış oluyorlar hesaba göre. Batı basını da DEAŞ’ın saldırılar
Ayeti kerimede ‘İman edenlerin çoğu da müşrik olarak iman eder’ buyrulduğunu söylemiştik, peki o zaman insan hem mümin hem müşrik mi olmuş olur?
Kolay anlaşılabilir şekilde söylendiğinde kötülük; görüldüğü, duyulduğu, bilindiği durumda müdahale etmek, engel olmak suretiyle giderilmeyip kayıtsız kalmak sonucu sıradanlaşır.
İnsanı tatmin edecek ve teskin edecek olan şey nedir? Bu soru bize insanın doğasının neye tekabül edeceğine dair bir fikir edindirir. İnsan, kendisi ve sahip oldukları ile tatmin olur mu? �
Son dönemlerde Türkiye’de değişik mahfillerde “Deizm”in giderek artmakta olduğu ileri sürüldü. Muhafazakâr siyasetçi ve bazı bürokratlar ise, bu iddiaya tepki gösterip toplumun dini
HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, sendikalılaşmak amacıyla bir araya gelen ve bir sosyal medya hesabı kuran çalışanlarını işten çıkaran Koton hakkında bir yazı kaleme aldı. Altaylı, "
Yıldıray Oğur, bugünkü köşe yazısında, Barış Pınarı Harekatı'nı yerel seçimlerdeki siyasi gelişmelere de referans vererek, küresel ölçekteki oluşturduğu tesirini kaleme aldı.
Genel savaşa Mondros mütarekesi ile son verilmişti. Ancak bu mütareke itilaf devletlerine Türk vatanını işgal etme fırsatını verdi. İşgal ve yağma hareketlerinden başkent İstanbul bile
Eğitim-öğretim yılı başladı. Okullar açıldı. Yeniden hepimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da eğitim ve öğretim yılını konuştuk ve konuşuyoruz. Hakikatte Osmanlı’nın modernleşme
İbrahim Kahveci, ülkenin ekonomik ortamında asıl meselenin iş olmaması mı, yoksa iş beğenmeme mi olduğu meselesi üzerindeki düsüncelerini kaleme aldı.