İslâm dini, bir şahsın üzerinde olmayan bir kötülüğü söylemeyi yasak ettiği gibi --çünkü bu apaçık bir iftira olur-- hakikaten sahip olduğu kötü vasıfları veya işlediği bir hat
Arap Baharı’nın kıvılcımını yakan Tunus da devrimlere sahne olan diğer ülkeler gibi demokrasi ve halk iradesi karşıtı cephenin hedefinde.
Çok konuşuyor, az dinliyoruz. Danışmıyor, danışıyor gibi yapıyoruz. Ortaokulda Pirali isimli bir arkadaşımız vardı. O kadar konuşurdu ki, en sabırlı öğretmenlerimiz bile çileden ç�
Mümin de depresyon yaşar ama onu onurla taşır, dünyanın tüm yüklerini, O’ndan gelen tüm musibetleri, dertleri, tasaları, hüzünleri, acıları onurla taşıdığı gibi. “Hüküm O’nu
İftira, bâtınî haramların en çirkin ve en ağır olanlarındandır. Kin ve haset gibi kalp hastalıkları neticesinde, nefret edilen yahut haset duyulan kardeşine, yalan bir isnâd ile zarar ve
Rusya, ABD ile İran arasında Kasım Süleymani’nin öldürülmesiyle derinleşen krizden, daha önce Suriye ve Libya'da olduğu gibi, kârlı çıkmanın hesaplarını yapıyor.
Yaşamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizlik
Gerçekten kaçmak bir nebze rahatlatır. Parlayan bir şeyin ani çekiciliği gibi. Makyajcıların masallarını gerçek sanmak uykuya da iyi gelir. Peki, kim toplar parsayı? Elbette makyajcı masa
Yakın tarihe bakışımız salt duygusal! “Duygusal” olanın “bilimsel”, “tarihsel”, “mantıksal” olmak gibi bir zorunluluğu zaten yoktur: Yakın tarihe ilişkin “derin analiz”le
Bu dünyanın gerçek zenginleri iman eden ve yaşamlarını istikamet üzere sürdürebilenlerdir. Bu dünyanın gerçek zenginleri inanan ve inandıkları gibi yaşamayı başarabilenlerdir.
Somali’de 2’si Türk 81 kişinin öldüğü terör saldırısını üstlenen eş Şebab örgütü “Hedef Türk konvoyuydu” dedi. Somali Meclis Başkanı danışmanı A. Nur Muhammed Yeni Şafa
Son iki ayım, yoğun bir tempoda oradan oraya koşturmak ve davet edildiğim neredeyse yirmiye yakın etkinliğe katılmakla geçti diyebilirim. Basit bir hesapla üç günde bir gibi epeyce yüksek
“Neden bir şey yok değil de var? Çünkü eğer bir şey yoksa, o zaman matematiğin başı dertte… İyi de, ne olmuş? Bir takım sembollerin karışması, tutarsızlaşması dünyanın nede
İslam fıkhına göre yaşadığımız toprak veya ülke “Daru’l-İslam”, “Daru’l-Küfr”, “Daru’l-Harp” gibi tanımlarla ayrıştırılmıştı. Toplum ve toprak bağlamındaki ayr�
Tüketimde aşırıya kaçıp bir tüketim çılgınlığını tetiklediğimizde gerekli gereksiz büyük bir üretimi tetiklemiş ve oradan giderek çevreye zarar veren bir büyümeye ulaşmış olur