Her inanışın bir insan modeli var. Bu devirde insanlar bir şeye inanıp, bir başka şeyi yaşamak imtihanından geçiyor. Bu çelişkinin içinde yarı şizofrenik bir halde yaşamak hepimizi zor
Son zamanlarda sık sık şöyle bir düşünceye kapılıyorum: Büyük ölçüde küreselleşen yeni medya-sosyal medya düzeninde karşımıza çıkan meselelerin aslını, şahidi ya da parçası
Tabiatın içinde insan için en doğru yer, herhangi bir kır çiçeğinin durduğu yerden farklı değildir. İnsan, bir kır çiçeğinden fazlasını istemeye başladığında, kendini adım adım
“Güneşin altındaki bir buz kalıbı gibi hayatımız” dedi beyaz saçlı adam kendi kendine, “damla damla eriyip gidiyor!”
Bazen tek boyuta kadar indirgiyoruz insanlığımızı. Basit, süflî, yüzeysel anlamlara, anlamlandırmalara kadar geriletiyoruz idrakimizi. Buharlaşıp gidecek gündelik lakırdılarla örtüyor,
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı İsmail Demir, Gökbey Helikopteri'nin 3. prototipinin ilk uçuşunun başarılı şekilde gerçekleştiğini belirterek, "Yaklaşık 40 dakika sü
Hayat tortularını dibinde biriktiren bir şey; zihnimize, kalbimize geçmişin yorgunluklarından pıhtılar atan meşakkatlerle dolu bir yolculuk... Sıfırlamak, yeniden başlatmak, tümüyle sili
Güya insanlığa daha uygar bir hayat temin edelim diye çıktık bu yola. Hayatın dengesini bozduk, bize afiyet içinde yaşayalım diye verilen nimetleri tahrip ettik, bindiğimiz dalı kestik.
Eskiyen, modası geçen, küçülen, evlerde, dolaplarda, çekmecelerde artık kendilerine yer bulunamayan eski giysiler gibi hayatımızdaki bazı şeyler...
“İçinde hiç kimse yoktu onun; yüzünün (o günlerin kötü portrelerinde bile başka hiç kimseye benzemeyen yüzünün) ve bol bol sarfettiği akla hayale sığmaz, fırtınalı sözcüklerin
Günümüzün yalnız insanları arasında en acıklı görünenler, bir hakikati kulağını hakikate sağır bir kalabalığa anlatmaya çalışan kişilermiş gibi geliyor bana.
“İnsan hakkında söylenmiş sözleri artık hiç bir insan üstüne almıyor!”
Bir adım geri çekilip baktığımızda, yaşadığımız her şeyin derin bağlarla birbirine bağlı olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Hiçbir şey anlamsız, sebepsiz ve lüzumsuz değil; her
Bakmayın ozanın sitemine, ahiret hayatına işaret eden Allah’ın isimlerinden olan “el-vafi”den (vaadini mutlaka yerine getiren) türeyen vefa, dünya hayatında da insan ilişkilerinde de ç
Hafızasını yitiren bir hayat ne hisseder? “Nasıl bu kadar dağıttığımızı bilebilseydik” dedi beyaz saçlı adam, “belki toplayabilirdik biraz kendimizi!”