Zihinlerdeki korkular, geleceğin en büyük düşmanıdır. Küçük ve dar topluluklar için samimi, fedakâr vb. anlamlar yüklenir ancak bir şeyi küçültüp, daralttıkça orada sığlık ve ki
Dünya cenneti elbette avutucudur; ama insan ömrünü avuntu uğruna yaşamağa indirgemez. Daha doğrusu insan şerefini avuntu uğruna feda etmediği kadar insandır.
Bir şeyi yaparak ne kazanacağımızı düşündüğümüz kadar, o şeyi kazanmak için neyi feda etmemiz gerektiğini artık pek fazla düşünmüyoruz.
Yıl 2045. Robotlar Türkiye’ye geleli yirmi yıl oldu. Her yeni zamazingo gibi milletimiz bunu çok arzuladı, istedi, devletimiz de her türlü fedakârlığa katlanarak memleketin dört bir yanı
Edebiyatçıların ortak şikâyetleri: Vefasızlık, iyiliğin bilinmemesi, fedakârlığın istismar edilmesi, emeklerinin aleyhine dönmesi, güvenlerinin kötüye kullanılması… Demek ki boşun
İnsanımızın ruh dünyasını çökerten, kimlik krizi açmazına sürükleyen, maddi hayat beklentisi uğruna neleri feda etmek durumunda bırakılışına kafa patlatılsa yeridir. Yoksulluk çiz
ABD’nin Türkiye’yi SSCB karşısında korumak adına yaptığı askeri ve ekonomik yardımlar Türk halkının izzet-i nefsini fazlasıyla incitmişti. Türk ekonomisi bağımsızlığını kaybe
Kimi haftalarca evine gitmeyen, kimi aynı evde yaşadığı aile üyelerinden kendini tecrit eden, kimi ise salgınla mücadelede gönüllü olarak acil serviste hizmet veren sağlık çalışanları
Vaktiyle taşı toprağı altın; suyu aziz olan, bir sengine bin acem mülkünün feda olduğu şu ‘’Cihanşümul Dersaadet” dahi bir şehr-i kıyamete dönüşmüşse, ruhumuzu kanatan,
Bu virüs bize insanlığımızı ve İslamlığımızı yeniden öğrenmemize katkı sağlayacak gibi gözüküyor. Yaşlılar insan oldukları için değerlidirler ve yaşlılarını gözden çıkar
Seven insanların dram ve açmazları. Çatışmaları, gerilimleri ve kendilerini feda edişleri. Benzer ritüeller yıllardır süregeliyor. Değişen bir şey yok. İnsan ölümleri, gençlerin umu
İnsanımızın ruh dünyasını çökerten, kimlik krizi açmazına sürükleyen, maddi hayat beklentisi uğruna neleri feda etmek durumunda bırakılışına kafa patlatılsa yeridir. Yoksulluk çiz
Ferhad''a acıma ey talib, dağları delerken yorulmaz o! Mecnun''a da gülme sakın, divanesi olduğu yâr uğruna kaybettiği aklın ardından aslâ gözyaşı dökmez.
Kalbin, insanlardan çektiği bunca çilelere rağmen insan oğluna hizmetten usanmayışının hikmetine şaşacaksın belki. O bilir ki hayâ hikmetle beraberdir; hizmetse kalbin en büyük emrid
Sezai Karakoç denince aşk geliyor aklıma. Bu yere düşüp kirlenmiş anlamından farklı bir aşk. Hikmete, doğuya, tarihe, bilgeliğe, fedakârlığa, yalnızlığa sevk eden, hayatı bir ideal