TÜRKİYE’DEKİ düşünce hayatının en önemli sorunu nedir? Bu soruyu bana, geçen günlerde bir öğle yemeği sırasında, yaz aylarında ya
GÜNLÜK dilde sıkça karşıdaki kişinin doğru veya yanlış davrandığını ya da doğru ve yanlış yorumda bulunduğunu belirtmek için, ço
ANLAYIŞ dergisinde şimdiye değin yazdığımız pek çok yazıda vurguladığımız bir tespiti, özetleyerek tekrar etmekte yarar var: “İn�
BEDEVÎ bir gün çölde seyahat ederken, uzaktan çaresizlik içerisinde kendisine el sallayan bir adam görmüş ve hemen devesini ona doğru sürmü�
HİKÂYE bu ya! Günlerden bir gün Karga Ülkesi, Bülbül Ülkesi’ni işgal eder; yönetimi ele geçirir ve kendisini buyurur: Bundan böyle ülke
İSTER eğitim, ister konferans, isterse ziyaret amacıyla olsun, yurtdışına her çıktığımda, gittiğim ülkelerde yaşayan öğrenci, iş�
S-ÖZ, kişinin -öz’ünü dışavuran bir eylem ise, öyle s-özler vardır ki, -öz’ü, eskilerin deyişiyle, “muhtasar ve müfit” biçimde, dolan
BİLİNEN ilk şehir Uruk’tan (M.Ö. 3500 civ.) bu yana insanlık bir adım ilerledi mi? Bu sorunun yanıtı “insan nedir?” ya da “insanlık nedir?” gibi
İhsan Fazlıoğlu / Anlayış
İNSAN eylemi, Ahmet Cevdet Paşa’nın deyişiyle, üçlü bir yapı gösterir: Eylemeyi bilmek (ilim), eylemeyi istemek (irade) ve eyleyebilmek (kudret). Eylem bu üç unsurun cisimleşmesidir, tez
İnsan, beşer olarak varlık denizine bırakılmış, fırlatılıp atılmış ya da gönderilmiş herhangi bir şeydir, herhangi bir canlıdır.
Bir akâid metnine niçin ihtiyaç duyarız? Bu soruya yanıt vermeden önce, akâid metinlerine ilişkin birkaç konuya değinmek gerekir.
Bu makale Anlayış Dergisi, Kasım 2006 41. sayısında yayınlanmıştır.
İnsanoğlu’na ilk emir olarak “Oku” diye seslenen İslâm dini, Varlık’ın Allah’ın âyeti olarak, insan üzerinde tefekkür etsin diye yaratıldığını ifade etmiştir. Bu gayeyle “b
Bir Sırp atasözü şöyle der: “Mutlak kesin olan tek şey gelecektir; çünkü geçmiş durmaksızın/sürekli değişir”. Son iki yüzyılın dünyasını en iyi ifade eden belki de en güzel