Ergün Yıldırım / Yenişafak
İstanbul Sözleşmesi etrafında yürüyen tartışma bize iki farklı sosyolojiyi çok net bir biçimde gösteriyor. Muhafazakar ve milliyetçi kesimler meseleye aile, inanç ve otorite etrafında b
Ergün Yıldırım / Yenişafak
Ergün Yıldırım / Yenişafak
Ergün Yıldırım / Yenişafak
Ergün Yıldırım / Yenişafak
Feminizm Türkiye’de laikçi, batıcı ve modernist kadının bekçiliğini yapıyor. Onun sözcülüğüne soyunmuş. Onun için bağırıp çağırıyor. Muhafazakâr ve dindar kadınlarımıza ya
Ergün Yıldırım / Yenişafak
Ergün Yıldırım / Yenişafak
Türkiye salgına karşı çok başarılı bir mücadele veriyor. Bunun çok boyutlu bileşenleri var. Sağlık Kurulu da bunlardan biri. Ortak akıl bu defa sağlık konusunda çalıştı. Kamuoyu do
Tüccar, entelektüel, sanayici, siyasetçi, din adamı insanlar bunlar. Beyaz yakalılar ve dikey sosyal aktörler. Salgının yatay sosyal aktörleri değiller. Bunlardan farklı, yeni salgın döne
Aslında Ramazan hastalanmadı. Hastalanan insanoğlu. İnsanoğlunun bencilliği, isyankarlığı, doymazlığı, dünyaya tapıcılığı. Virüs azabı da bu hastalıktan doğuyor. Ramazan’ın bu
Milli Mücadele içinde doğan o görkemli ruhunu yeniden gösterdi. Yüzyıllık Meclisimizin kurucu ruhunu yeniden hatırlayan millet, kaybettiği hafızasıyla yeniden buluşacak. Türkler, bin yı
Herkes yeniden sosyolojiyi keşfediyor. Gazeteciler, tıpçılar, tarihçiler, siyasetçiler “sosyolojik açıdan” diye söze giriyorlar . Çok doğal bir şey bu. Çünkü büyük bir gerçeklik
İnsanları kurtarmak için hayatlarını ortaya koyuyorlar. Gece gündüz demeden, tehlike ve ölüme aldırmadan bunu yapıyorlar. Virüse karşı savaşırken ona en yakın duruyorlar. Bu yeni kahr
