Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesi Milorad Dodik’in son yıllarda yaptığı ayrılık yanlısı açıklamaları ve darbe girişimi olarak nitelendirilen “paralel devlet
AB-Batı Balkanlar zirvesinde konuşan Avusturya Başbakanı Kurz, AB'nin bölgeye üyelik perspektifi sunmaması durumunda burada 'Rusya, Çin ve Türkiye gibi süper güçlerin rolünün artacağı'
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic başta olmak üzere Sırp liderlerin ırkçı ve provokatif açıklamaları Sırbistan’a komşu olan Balkan ülkelerini huzursuz etti.
Araştırmacı yazar Müfid Yüksel, "Osmanlının bölgeden çekilmesi, bölgeyi kaybetmesi hem bu bölge açısından hem de Anadolu açısından büyük bir kayıp olmuştur. Osmanlı"nın beyni ol
Tıpkı Balkanların kaybedilişinde yaşanıldığı gibi Filistin’in yitirilişi de tam bir toplumsal travmadır, Türk insanın zihninde, sevgili okurlar. Cemal Paşa’nın veciz bir şekilde if
Dağlık Karabağ davası, Rus-Türk dinamiğini daha geniş bir şekilde vurgulamaktadır. İki devlet, çeşitli coğrafi bölgelerde hem ortak, hem de rakiptir: Suriye'de, Libya'da, Güney Kafkasya
Büyük Osmanlı Devleti'ni yıkıma sürükleyen temel neden, birkaç asır boyunca Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden süren ağır Rus baskısı idi. Kimileri bütün kabahati İngilizlere yüklüyo
Büyük Osmanlı Devleti'ni yıkıma sürükleyen temel neden, birkaç asır boyunca Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden süren ağır Rus baskısı idi. Kimileri bütün kabahati İngilizlere yüklüyo
Ayasofya’nın üzerinden ortalığı ayağa kaldıran Batı’nın tarihi yapılara bakışı ortada. Ele geçirdikleri topraklarda halka soykırım uygulayan Batı’nın acımasızlığından Osma
Meşruiyetin üç safhası vardır. “Sevsinler”, “Saysınlar”, ve nihayet çaresizlik anı. “Korksunlar”. 1950'lerin sevilen Amerikası artık dünyayı korkutarak meşruiyet arıyor. Rusy
Sahip çıkın: Balkanlar’daki ve güneyimizdeki şehitliklerimizin sayısı, Anadolu’da bulunanlardan daha fazladır. Mesela, Filistin’de kırk yedi şehitliğimiz var.
Onun şu sözü bizlere şiar olmalıdır: Olduğunuz gibi kalın. Dininizi ve milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.
Osmanlı’yı, Rumeli ve Anadolu üzerinde iki ayağı üstünde duran bir insana benzetirsek, 1913’te Rumeli anavatanının kaybıyla devlet daha fazla yaşayamamış ve 1922’de yıkılmıştı.
Osmanlı kontrolünden çıkalı iki asra yakın bir süre geçmesine rağmen gerek kültürel anlamda gerek de mimari açıdan İslam’ın izlerini sürmek bugün bile mümkündür.
Devlet arşivlerindeki bir belge, 1901 yılından itibaren verilmeye başlanan Nobel ödülleri törenine 1912 yılında Osmanlı Devleti’nin de davet edildiğini göstermektedir. 1895 yılında bü