Tercüme Haber
Tercüme Haber: Karabağ'da ateşkes Türkiye ve Rusya için ne anlama geliyor?
Dağlık Karabağ davası, Rus-Türk dinamiğini daha geniş bir şekilde vurgulamaktadır. İki devlet, çeşitli coğrafi bölgelerde hem ortak, hem de rakiptir: Suriye'de, Libya'da, Güney Kafkasya'da ve Karadeniz'de ve ayrıca Batı Balkanlar'da bu durum görülebiliyor. İki devlet de süregelen çok çeşitli müzakere ve rekabet sonucu e farklılıklarını nasıl yöneteceklerini ve paylaşmaya nasıl odaklanacaklarını öğrendiler.
11 Kasım'da Rus birlikleri, Ermenistan'ı DaÄŸlık KarabaÄŸ bölgesine baÄŸlayan Laçin koridorunu yerleÅŸtirildi. Barış gücünün bu görevlendirilmeleri, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya'nın iki gün önce varılan ateÅŸkes anlaÅŸmasının uygulanmasında ilk adımdı.
Moskova, ÅŸartlarına göre 2.000 kiÅŸilik bir barış gücü birliÄŸi göndermeyi ve DaÄŸlık KarabaÄŸ çevresinde 16 gözlem noktası kurmayı kabul etti. AnlaÅŸma ayrıca, Ermenistan ve sözde DaÄŸlık KarabaÄŸ Cumhuriyeti ile altı hafta süren savaşın ardından Azerbaycan'ın tarihi baÅŸkenti ÅžuÅŸa (Ermenice ÅžuÅŸi) de dâhil olmak üzere bölgedeki yedi rayonunu kurtaracağını teyit etmiÅŸ oldu.
AnlaÅŸma, CumhurbaÅŸkanı Ä°lham Aliyev için büyük bir baÅŸarı olsa da, Rusya da önemli kazanımlar elde etti. DaÄŸlık KarabaÄŸ, Sovyet sonrası alanda Rus “sahada askeri” olmayan tek “donmuÅŸ çatışma bölgesi” idi. Azerbaycan aynı zamanda Güney Kafkasya'da topraklarında Rus askeri varlığı olmayan tek ülkeydi. Bu durum da artık deÄŸiÅŸti.
Bugün DaÄŸlık KarabaÄŸ'daki yeni statüko, Moskova'nın en başından beri hakem olarak ortaya çıktığı Gürcistan'dan parçalanan Moldova veya Güney Osetya ve Abhazya'daki ayrılıkçı Transdinyester bölgesini akıllara getiriyor.
SavaÅŸ, Ermenistan BaÅŸbakanı Nikol PaÅŸinyan'ı adeta Putin'in eline geçirdi. Nisan-Mayıs 2018'de sokak protestolarıyla iktidara gelen eski gazeteci, Kremlin'in tehdit olarak gördüÄŸü "renkli devrimci" profilinde bir siyasi figürdü.
PaÅŸinyan, Ermenistan’ın Rusya ile özel iliÅŸkisine asla itiraz etmemiÅŸ olsa da, Moskova’ya göbekten baÄŸlı bir Ermenistan’a itirazı ile siyasi basamakları yükseldi. Bu yılın baÅŸlarında, eski cumhurbaÅŸkanı Serj Sarkisyan, çok sayıda bakanıyla birlikte yolsuzluktan yargılandı. Putin'in kiÅŸisel arkadaşı olan bir baÅŸka eski baÅŸkan Robert Koçaryan, 2008'de protestoların ÅŸiddetle bastırılması nedeniyle karşısına çıkmak durumunda kalmıştı.
Sonuç olarak, PaÅŸinyan’ın hem savaÅŸtan önce hem de savaÅŸ sırasında Moskova’ya teklifleri büyük ölçüde reddedildi. Temmuz ayında, Rus yayın kuruluÅŸu RT'nin baÅŸkanı ve Kremlin'in önde gelen propagandacılarından biri olan Margarita Simonyan, Ermeni liderliÄŸini Rus karşıtı faaliyetlerde bulunmakla suçladı ve bir savaÅŸ durumunda Rusya'dan yardım beklememeleri gerektiÄŸini dile getirmiÅŸti.
Åžimdi toprak kayıpları nedeniyle halkın öfkesi ile karşı karşıya olan PaÅŸinyan’ın siyasi geleceÄŸi belirsizliÄŸini koruyor. Kremlin yönetimi eÄŸer PaÅŸinyan istifa ederse elbette onu özlemeyecek. Kremlin yanlısı medya artık Rusya’nın Ermeni devlet varlığını ve Ermenileri korumadaki rolünü ilan etmekteler…
Ancak herkesin aklındaki büyük soru meselenin Türkiye'yle ilgili olan kısmı. DaÄŸlık KarabaÄŸ'daki bilançosu nedir? Sonuçta, Azerbaycan ile Ermenistan arasında esas dengeyi deÄŸiÅŸtiren unsur, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın Azerilere güçlü askeri destek verme iradesiydi.
Ankara, DaÄŸlık KarabaÄŸ'da ön cephelerde görev yapan Suriyeli savaÅŸçıların veya Azerbaycan güçlerinin başında bulunduÄŸu Türk subayların haberlerini yalanlarken, Türk yapımı Bayraktar insansız hava araçları Ermeni mevzilerini, donanımlarını, özellikle Rus yapımı tankları ve hava savunma sistemlerini yerle bir ederek, Ermenistan’ın adeta hezimete uÄŸramasına neden oldu.
Azerbaycan’ın bu askeri mücadelesi kendi adına büyük bir siyasi fayda saÄŸladı. Türkiye, Güney Kafkasya'da en önemli oyuncu rolünü üstlendi. Avrupa Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı adına KarabaÄŸ'ı yöneten sözde Minsk Grubu üyeleri, alakasız görünen ABD ve Fransa ile Batı'yı geri plana ve atıl duruma düÅŸürmeyi baÅŸardı.
Ek olarak, Ermenistan topraklarından geçerek Moskova'da mutabık kalınan Nahçıvan koridoru Türkiye ile Azerbaycan arasında uygun bir karasal köprü oluÅŸturmaktadır. Ä°ki ülke arasındaki siyasi ve ticari baÄŸlar, Türk kamuoyunun büyük kısmı tarafından memnuniyetle karşılanacak ÅŸekilde geliÅŸmeye hazırlanıyor.
Türkiye, Güney Kafkasya'da nüfuz sahibi olmak için Moskova, Bakü ve Erivan ile DaÄŸlık KarabaÄŸ’da bir anlaÅŸmaya müdahil olmayı ve muhtemelen Suriye’nin Ä°dlib bölgesindeki Rus-Türk ortak devriyelerini örnek alan bir barışı koruma misyonunda bulunmayı hedefliyor.
Türkiye barışı korumada, Rus kuvvetine baÄŸlı gözlemciler göndermek gibi sembolik bir rol elde edebilir, ancak bu Moskova'nın çaÄŸrısına baÄŸlı olacak. Azerbaycan’ın, bölgede Rus askeri varlığını ordusunu kabul etmesi Ankara için pek de istenilen bir netice deÄŸildi. Fakat netice itibariyle Ankara, asırlardır Rus arka bahçesi olarak görünen Asya ve Kafkasya’ya müdahil olabilmek adına bir atak yaptı ve görünen o ki ilk etapta istediÄŸini aldı. Türkiye, Rusya’nın 2015’te Suriye’ye müdahale ederek yaptığı gibi, Rusya’nın yakın sınırına girmeyi baÅŸardı. Ancak, ÅŸimdilik bölgeyi göz önüne aldığımızda sahada ve masada baskın taraf gibi duruyor diyebiliriz. Yine de tekrar edelim ki mevcut durum sadece ‘’ÅŸimdilik’’ geçerli, zira KarabaÄŸ meselesi gösterdi ki Azerbaycan, Ukrayna, Gürcistan, Çeçenistan ve hatta Dağıstan dahi Rusya için sulhe kavuÅŸmuÅŸ huzurlu topraklar anlamına gelmiyor.
DaÄŸlık KarabaÄŸ davası, Rus-Türk dinamiÄŸini daha geniÅŸ bir ÅŸekilde vurgulamaktadır. Ä°ki devlet, çeÅŸitli coÄŸrafi bölgelerde hem ortak, hem de rakiptir: Suriye'de, Libya'da, Güney Kafkasya'da ve Karadeniz'de ve ayrıca Batı Balkanlar'da bu durum görülebiliyor. Ä°ki devlet de süregelen çok çeÅŸitli müzakere ve rekabet sonucu e farklılıklarını nasıl yöneteceklerini ve paylaÅŸmaya nasıl odaklanacaklarını öÄŸrendiler.
Müellif: Dimitar Bechev / The Aljazeera Haber Ajansı
Mütercim: Hasan Nurhan Çelik / DüÅŸünce Mektebi
Henüz yorum yapılmamış.