Sosyal Medya

Güncel

Balkanlar'da kaos çanları!

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesi Milorad Dodik’in son yıllarda yaptığı ayrılık yanlısı açıklamaları ve darbe girişimi olarak nitelendirilen “paralel devlet yapılanması” hamlesi ülkedeki gerginliğin zirveye tırmanmasına yol açıyor.



Bosna Hersek ordusu içindeki Sırp askerleri geri çekip Sırp entitesi içinde "Sırp Cumhuriyeti Ordusu" kurmak, Bosna Hersek Mahkemesi ve Savcılığının kararlarını entite sınırları içinde uygulatmamak, devletin ulusal vergilendirme sisteminden çıkmak vb. adımlar atacağını söyleyen Dodik, paralel devlet yapılanmasının ilk adımı olarak da ulusal düzeydeki İlaç ve Tıbbi Malzeme Kurumu’nda yetkilerini geri çekerek entite meclisinde yapılan oylama sonucu Sırp Cumhuriyeti İlaç ve Tıbbi Malzeme Kurumu açılmasını öngören yasayı kabul ettirdi.

Yıllardır "entiteyi bağımsız yapacağım" naraları atan, birçok kez entiteden "devlet" olarak bahseden, maaşını aldığı Bosna Hersek devletinin egemenliğini reddeden Sırp lider, artık somut adımlar da atmaya başladı. Kırmızı çizgiyi geçmeye, haddini aşmaya ve Bosna Hersek’in bağımsızlık ve egemenliğine zarar vermeye başlayan Dodik’e henüz keskin bir dille “dur” diye olmadı.

Şimdilik NATO, "eskiden olduğu gibi yine Bosna’nın yanında olduklarını", AB de "Bosna Hersek’in bölünmesine karşı olduklarını" söylemekle yetinse de Dodik’e karşı somut adımlar atılmadıkça Bosna Hersek ve doğal olarak bölgede yeni bir kaos kaçınılmaz olacak.

HER ŞEY “NON-PAPER” İLE BAŞLADI

Hatırlanacağı üzere Nisan 2021'de Sloven medyasına düşen “non-paper” olayı uzunca bir süre gündemi meşgul etmişti. Bosna Hersek’in parçalanarak Balkanlar’da haritaların yeniden çizilmesi hakkındaki bu resmi olmayan belgelerde;

1) Sırp entitesinin büyük bir kısmının Sırbistan ile birleşmesi,

2) Hırvat nüfusun yoğun olduğu kantonların Hırvatistan ile birleşmesi ya da bu kantonlara özel statü verilmesi,

3) Boşnaklara daha küçük, ama işlevsel bir devlet bırakılması,

4) Kosova’nın Arnavutluk’la birleşmesi ve ülkenin kuzeyindeki Sırp bölgesine özel statü verilmesi,

önerileri sunulmuştu. Sloven hükümeti o dönemde bu resmi olmayan belgenin ülkenin tutumunu sergilemediğini söyleyip kendini konudan somutlamaya çalışırken, AB de bu “önerilere” kesin bir dille karşı çıkmıştı.

İNZKO’DAN “GİDERAYAK” SOYKIRIM HAMLESİ

Bosna Hersek’te en çok tartışılan kurumların başında şüphesiz Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) geliyor. "Bonn Yetkileri" adı verilen olağanüstü yetkilerle donatılmış Yüksek Temsilci, başkanlık konseyi üyeleri de dahil olmak üzere devlet yetkililerini görevden alma, yasa yürürlüğe koyma gibi yetkilere sahip.

Bosna Hersek’in bir önceki yüksek temsilcisi Avusturyalı diplomat Valentin İnzko, görevinin bitmesine kısa bir süre kala Temmuz 2021'de "Srebrenitsa’daki soykırımı inkar etmenin suç sayıldığı" bir yasayı yürürlüğe koydu. Çok ama çok öncesinde atılması gereken bir adım olan bu yasayı "giderayak" yürürlüğe koyan İnzko, zaten barut fıçısı olan Bosna Hersek’te gerilimi daha da artırdı.

İnzko’nun bu doğru, ama zamansız hamlesi Dodik’in içindeki canavarın yeniden ortaya çıkmasına sebep oldu. Dodik öncülüğündeki Sırplar, bu kez de devlet kurumlarını boykot etmeye, karar alma mekanizmalarını bloke etmeye başladı.

  • Kaynak: balkannews

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.