Sosyal Medya

Filistin ikinci Endülüs'e dönüştürülüyor

Sahip çıkın: Balkanlar’daki ve güneyimizdeki şehitliklerimizin sayısı, Anadolu’da bulunanlardan daha fazladır. Mesela, Filistin’de kırk yedi şehitliğimiz var.



Åžuradan baÅŸlayalım: Yahudilerin iÅŸgal ettiÄŸi bölgenin tamamına Filistin diyoruz. Bugün Filistin toprakları, eli kanlı bir mafyanın iÅŸgalinde. Bu merhametsiz infaz ÅŸebekesi, kadim bir millet olan Filistinlileri, binlerce yıllık yurtlarından, topraklarından etti, ediyor. 
 
Hakikat budur. 
 
Mevcut durumu; Washington ve Tel Aviv’den dayatılan haritaları ve anlaÅŸmaları, tanımıyoruz. Çünkü: Siyonist Ä°srail yalanlar üzerine inÅŸa edilmiÅŸtir. “Herkesin aynı yalana inanıyor olması, onu gerçek yapmaz.”
 
Bir vatan, dünyanın gözü önünde, milletinden kaçırılıyor. Filistin toprakları, Kudüs ÅŸehri ve Mescid-i Aksa, her geçen gün, daha uzak bir hatıraya dönüÅŸüyor. Filistin, ikinci Endülüs olmaya doÄŸru gidiyor.
 
Filistin haritasının, dün ve bugününü karşılaÅŸtıralım: 1947’de neredeyse yemyeÅŸil olan Filistin toprakları, bugün, maviye dönmüÅŸ. Aralarda tek tük yeÅŸil noktalar var. Tıpkı toplama kampı gibiler.
 
Filistinliler, bir avuç topraÄŸa sıkıştırılmış. Dört bir tarafları, düÅŸmanlar ve hainlerle çevrili. Gece-gündüz gözetleniyorlar. Tahammül sınırlarını aÅŸan bir ambargo altındalar. Dünyanın en modern ordularından birine karşı, ev yapımı aletlerle mücadele ediyorlar. 
 
Filistin’de yaÅŸananlar, artık ÅŸiirlere, yazılara, dosyalara, kitaplara sığmıyor. Filistin’de, büyük bir mezalim yaÅŸanıyor. Ä°srail, Filistinlilere terör uyguluyor. Üstelik iÅŸlediÄŸi her cinayetten sonra Filistinlileri suçluyor.
 
Filistinliler, tepeden tırnaÄŸa silahlı, iÅŸgalci askerleri; Siyonistler ise sivilleri, kadınları ve çocukları öldürüyor. Ä°srail katledince, “kendini savunma” deniyor. Filistinliler öldürünce, “terör eylemi” oluyor.
 
Katledilen bir ülke dolusu masum sivili görmüyor, korkmuÅŸ bir Yahudi kadını haber yapıyorlar. Böyle bir vicdan, böyle bir adalet! Ä°nanılır gibi deÄŸil.
 
Filistin topraklarında sıradan hale gelen hak ihlallerinden birkaçı: Göstericilerin üzerine lağım suyu sıkılıyor. Hiçbir insani hassasiyet gözetmeden, yakın mesafeden, silahsız Filistinliler katlediliyor. Mescid-i Aksa’ya girmek isteyen Müslüman Filistinli hanımlar, Siyonist erkek polisler tarafından yumrukla dövülüyor.
 
Ortada bir savaÅŸ yok. Çatışma da yok. Ä°nsan avı var. Onlarca yıldır, insanlar deÄŸil, insanlık katlediliyor. Filistinliler hiçbir ÅŸey yapmayıp evlerinde otursalar bile, aynı acımasızlığa ve yıkıma maruz kalıyorlar. Sistemli ve örgütlü bir ÅŸekilde. Ne yaparlarsa yapsınlar, Filistinlilerden kurtulamayacaklar. Onlar, Kudüs’ün muhafızları ve Filistin’in gerçek sahipleridir. 
 
Olan ve bitmeyene raÄŸmen hâlâ duyuyoruz, görüyoruz: Bazıları, “Filistin’den bize ne?” diyor. Biz de ÅŸunu: “Kurt kuzuyu yerken, tarafsız kalmak, kurdu tutmaktır.”
 
Cemil Meriç’e ait bu sözü de ilave ediyoruz: “Taraf tutmayan insan, ÅŸahsiyeti felce uÄŸramış insandır. Ben tarafım, hakikatin tarafıyım.”
 
Yeri gelmiÅŸken, soralım: Filistin’den “bize ne” diyenler, kimlerdendir? 
 
Åžurası bir gerçek: “Bize ne Filistin’den” diyen çok lider çıkmıştır da, “Bana ne Amerika’dan” diyen sayılıdır.
 
Bir soru daha: Orada yaÅŸayanlara “yabancı” muamelesi yaparsak, kimlere dost, kardeÅŸ diyeceÄŸiz? 
 
DostluÄŸun ve kardeÅŸliÄŸin neye karşılık geldiÄŸi bellidir: Sahip çıkmak. Bu hukuka riayet etmeyenin, hem dostluÄŸundan, hem de kardeÅŸliÄŸinden ÅŸüphe edilir.
 
Kaldı ki…
 
Filistin, sadece Filistinlilerin deÄŸildir. Rahmetli Cahit ZarifoÄŸlu’nun uyarısı, hâlâ güncelliÄŸini koruyor: “Filistin bir sınav kâğıdı / Her mümin kulun önünde.” (Åžiirler, Sayfa 386)
 
Hiçbir mümin, Filistin davasına kayıtsız kalamaz. Bu sınav, Filistin topraklarının son hamisi olan, bizler için daha özeldir.
 
Hatırlayın: Gazze, iki kritik savunma hattımızdan biriydi. DiÄŸeri de Çanakkale idi.
 
Unutmayın: Filistin’den çekilen son Osmanlı birliÄŸinin komutanı olan Selahattin Günay hatıratında bahseder: Filistinli bir genç, gözyaÅŸları içinde, bu birliÄŸin ardından “Bizi kimlere bırakıp gidiyorsun ey Türk?” diye bağırır. Oralar, maalesef, tüm gayretlere raÄŸmen bizim elimizden çıktı.
 
Sahip çıkın: Balkanlar’daki ve güneyimizdeki ÅŸehitliklerimizin sayısı, Anadolu’da bulunanlardan daha fazladır. Mesela, Filistin’de kırk yedi ÅŸehitliÄŸimiz var.
 
Velhasıl: Herkes susabilir. Fakat bizim susmamız, aslımızı inkâr etmemiz anlamına gelir. Filistin davasına kayıtsız kalmamız, ecdadımızın aziz hatırasına ve tarihimize saygısızlık olur.
 
Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Filistin konusunda, konuÅŸmaktan ve yazmaktan baÅŸka bir ÅŸey yapmıyor, yapamıyoruz. YaÅŸananları yazmak, acımızı ve utancımızı çoÄŸaltmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor. 
 
Siyonistler ne zaman Filistin topraklarında mezalim yapsa, hemen Amerika ve Avrupa’ya bakıyoruz. Ä°srail, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’de, Amerikan vetosuyla korunuyor. BM Güvenlik Konseyi tarafından alınmış hiçbir karara uymuyor. 
 
Ä°srail’e yönelik, sözde kınamaların ne anlama geldiÄŸini biliyoruz. Karşımızda, hiçbir kınamayı takmayan, dünya kınanma ÅŸampiyonu var. 
 
Parkta oynarken hayattan koparılan çocukların ve sokak ortasında vurulan savunmasız kadınların hakkını, konuÅŸarak/yazarak/kınayarak alabilir miyiz? Bütün bedeli Filistin’in çileli halkı ödüyor. Ölen, öldüÄŸüyle kalıyor.
 
Amerika, Avrupa ve onların icat ettiÄŸi kurumlar üzerinden Ä°srail sorununu çözmeye kalkmak, beyhude çaba harcamaktır. Türkiye, elbette, bu sorunu tek başına çözemez. Fakat Ä°slam BirliÄŸi’nin kurulmasına öncülük edebilir.
 
Åžer bildiklerimizde, hayır vardır. Amerika’nın Ä°srail lehine yaptığı Kudüs ve Filistin hamleleri, müminleri kendine getirdi. Åžimdi, Kudüs ve Filistin seferberliÄŸi baÅŸlatmanın tam zamanıdır.
 
 
Müellif: Ayhan Demir / Yeniakit

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.