Shelley’in meşhur romanındaki “hastalıklardan kurtulmak için ölümsüzlüğü bulmaya çabalayan” şaşkın doktor Frankenstein gibi günümüz insanı. Sanki mezarlara kendisi gitmemiş, l
Cuma gecesi sokağa çıkma yasağı ilanının hemen ardından yaşanan görüntülere bakıp “eyvah, bütün kazanımlarımız elden gitti” diye düşündüm. İlk kanaatimi söyleyeyim: “Soka
1932 yılında, Amerikan Sağlık Servisi isimli kuruluş, “fakir halkı tedavi edeceklerini” ilan ederek Alabama’nın Tuskegee bölgesinde 600 siyahi erkeğe güya testler yaptı. Oysa yaptıkl
Karmakarışık bir yazı olacak bu. Neresinden başlasam temel duygum kızgınlık olacak.
Şairin, “bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim” dediği yerdir burası. Burası dünyadır ve üç gündür. İnanmayan sayabilir. Bir, iki ve üç. Yaşadık, olaylar gelişti ve öldük
Başbuğ Alparslan Türkeş’in vefatının üzerinden tamı tamına 23 yıl geçti. Türkeş, sivil ve siyasal Türk milliyetçiliğinin kurucusu, vizyoner bir ideolog ve büyük bir pratisyendi.
Kendileri hayatta kalabilsin diye başkalarını yok etmekten çekinmeyen lanetliler. Herifler bir anlığına, sadece bir anlığına bile “Yahu bu musibet başımıza belki de yaptığımız/işle
Bu karantinanın asgari ücretle çalışanların yanı sıra ürettiği bir başka “mağdur” kesim var. Onlar da “paralarını yevmiye usulü kazanan” insanlar. Berberler, taksiciler, çiçek
Zorladığımız fıtratımız, dünyanın sonunu getiriyor. Şairler de sonu gelen bu dünyanın ağıtçıları olarak “kaybolan fıtratın” peşine düşüyorlar ister istemez. Şiir, dünyanı
Bilim var ya bilim, acayip bir şeydir” demek manasına gelen “bilimcilik”, atom bombasının icadıyla değil de Hiroşima’ya atılan atom bombasıyla “ölür.”Fakat bir bakıma “din te
Bizim için cami bir “sosyalleşme alanı” değil çünkü. Oysa yaşlılarımız için camii, arkadaşlarını gördüğü, vakit geçirdiği, yarenlik ettiği bir yerdi. Parklar hakeza. Çay bah
Beş kardeşler. En büyüklerinin adı Siyami. Diğerlerinin isimleri sırasıyla Fatma, Yaman, Nudiye ve Maide… Beş yetim, beş öksüz… Vakit eski vakit… Bir cihan harbi, bir de kurtuluş sa
‘İnsan en çok yaşadığı yere benzer’ demişti biri değil mi? ‘Üst üste yerleştirilmiş kutular’ın zihnimizdeki ilk çağrışımları ‘istif’, ‘benzerlik’ ve ‘sıkışma.�
Müslüman için imtihan doğrusu bir kez daha yeniden başlamaktadır; inanmak ile muamelat arasındaki makasın giderek açılması “Luther”liğe giden yolun ilk adımı sayılır. Bu aynı zama
Doğal seleksiyon, seçilim teorisi ve elbette evrimci Darwinizm hep bu mantık üzere kuruludur: Güçlü olan yoluna devam eder ve böylece hayat her an dengesini yeniden kurar. Roma’da halkı eğ