Bütün aile fertlerini cehennemden koruyan sadaka:Sadaka, sizi ve ailenizi cehennem ateşinden koruyup cennete yönlendirecek en büyük yatırımlardandır....
Ona insanın bu dünyada bedeniyle değil, sedece ruhuyla var olduğunu söyledim. Sadece ruhumuzda taşıdığımız mücevherlerin bizi başka insanlardan farklılaştırdığını... Akledebilen ka
Şu sıralar hem Yunanistan hem Ermenistan ve elbette burada hikâyesini anlatamadığımız İsrail bir şer üçgeni (“şeytan üçgeni” de denilebilir) oluşturuyor. Türkiye’ye karşı harek
Nasıl ki Evren'deki icadın, hakikatin nihai amacı insandır; siyasetin de nihai amacı insan olmalıdır; hem bir tür hem de bir birey olarak... İnsanı bir siyaset içinde var kılan, yeri, işl
Strazburg'ta bir grup vatandaş Osmanlı kıyafetleri ile referandum için oy kullanmaya gelmiş. Fransa yasalarına saygılı yaşadıklarını ancak geçmişlerini, örf ve adetlerini de unutmadıkl
Tarihte hakkında isminden başka bir şey bilinmeyen başka filozoflar da var elbette. Bunlar ya özgün bir fikirleriyle öne çıkarlar ya da belirli bir felsefe akımının mensubu olarak zikredil
Babaannem Ayşe Hanım uzun boylu güçlü kuvvetli, Baciyan-ı Rum’dan bir yiğit hanım idi. İki oğlan, iki kız dört çocukla dul kalmış. Rus korkusu bir yandan, Ermeni zulmü öte yandan...
Bu yazının amacı, ilahi rahmet kaynağı olan Kur’an’da kalbe dair var olanı ortaya koymak ve nasıl bir kalbe sahip olmak gerektiğini hatırlatarak, kalbimizin nasıl ve ne durumda olduğunu
Çince altyazılı bir Malcolm X belgeseli. Tamamı orijinal siyah -beyaz çekimlerden oluşan uzunca bir belgesel üniversitede kalabalık bir izleyici kitlesine gösteriliyor. Malcolm''un Afrika gez
Peygamber Efendimiz"in özelliklerini okurken, şu cümle dikkatimi çekmiş ve hemen altını çizmiştim: "Sıradan değildi, fakat sıradan insanlar gibi yaşardı." "Biz insanın dışına bakmay�
Mustafa Ertuğrul, 1861 yılında, bir zamanlar Türklerin vatanı olan Girit’in Hanya ilçesinde dünyaya gelmiştir. Günümüzde, Türk toplumundan daha çok yabancılar tarafından tanınan Must
Demirle kesilmiş bir çeliğin çığlığı: Nuri Pakdil...Bir tekkeydi o aslında. Lambaları yanan son tekkelerden biri belki de.
Kranlıktan ürkme yerine, o karanlığı kendi karanlığımıza dönüştürmenin, o karanlığı kendi benimizle yüzleşmenin, hesaplaşmanın fırsatı hâline getirmenin yolunu açmaya bakmaktı
Birbirinin yanından gelip geçen gölgeler gibiyiz. Trafikte akıp giden arabalar gibi... Birbirimize dokunmamız kazadan sayılıyor sanki. Hayatlarımız birbirine dokunsa hasar alacağız korkusu
Karadeniz’i bilmeyenler, ‘Kardeşim, niye dere kenarlarına ev yaparlar?’ diye konuşurlar.. Yamaçlara yapılan evlerin heyelân sonunda yıkılışında da, ‘Niye oralarda ev yapılar ki? �