Çin komünist rejimi Doğu Türkistan Müslümanlarına uyguladığı zulümde sınır tanımıyor. Zaten kendisine ait olan “Çin işkencesi” tanımını egale edecek yeni psikolojik işkenceler
Yirminci yüzyılda öldürülen insan sayısı, önceki beş bin yılda öldürülen insanların toplamından fazla. Ahlaki körlük çağında hepimiz acı bize ilişmediği sürece onu unutmayı ve
Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka!
İsveç Kraliyet Akademisi Nobel Komitesinin bu yılın edebiyat ödülünü, faşistliği sabit, katil seviciliği malum olan Peter Handke’ye vermesiyle başlayan tartışmalarda, düzünden veya t
Marketteki kasiyer kız işlemini yaptığı müşteriye anlatıyor: “Her gün de ölülerimiz için gün yapmıyoruz di mi!” (Mevlit okutmuyoruz demek istiyor.) “Çok özeniyorum. Her şeyin
Asıl adı Ebu Ali el-Hüseyin ibn Sina olan ve Avrupa’da “Avicenna” adıyla bilinen İbn-i Sina, 10. ve 11. yüzyıllarda yaşamış şüphesiz kendi çağının en önemli ve yetenekli bilim
‘İnsan Hakları Günü’nü senede bir gün olsa da anmak yine de faydasız olmasa gerek... Ama insan olmak ‘sadece cismen insan şeklinde’ olmak mıdır? Bunun böyle olmadığını dünyan�
Aşırı sağcı kuruluşların Facebook sayfalarına sızan oluşum, eşgüdümlü paylaşımlarıyla 1 milyondan fazla kişiye ulaşıyor. Grubun hedefinde İlhan Ömer, Rashida Tlaib, Sadık Han ve
Bu topraklara ayağı düşenler, geçmişte bizim hakkımızda şu minval üzere tespitlerde bulunurlardı: “Türk mahkemelerinde, bizde olduğu gibi iltimas mektupları geçmez. Adaletlerinin en i
Gençlerimizin önemli bir kısmı, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanıyorlar. Burada, genelde teknoloji, özelde internetten istifade ederken, sizin sıkça kullandığınız ifadeyle, “int
İnsanın insan olarak bir değer olmadığı, iliklerine kadar sömürüldüğü, tüketildiği bir anlayışın kurbanı. Kendisine ait bir gün vehmi yılda bir kez bir dalga gibi gelir geçer, ard
İnsan eşref-i mahlukattır. Cenab-ı Hak âlemde ne varsa ona musahhar kıldı. Hakk’ın nimetleri sayıya gelmez. Yağmur gibidir, rahmet yağıyor deriz. Size sorarlarsa: Şimdi Rabbimizin hangi
Yakın tarihimizin en gaddar, en ceberrut komutanlarından biri de, hiç şüphesiz Mustafa Muğlalı Paşa’dır. 1943’te işlemiş olduğu katliâmlı bir cinayetinden dolayı yargılanıyordu. M
IMF’nin ve Dünya Bankası’nın tahakkümcü yapısı, BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetocu 5 müstağni daimi üyenin keyfiliği, küresel adaletsizliğin uç noktalarıdır.
Dini “ritüel”lerimiz ve “seremoni”lerimiz var. Bu işi çok seviyoruz. “Merasim” diyoruz ya hani ondan. Süslü camilerimiz var. Camilerde itikaf odası var mı, tahkim odası var mı? Ç