Sosyal Medya

İnsan Hakları: Ruhen ve ahlaken de insan olabilmek

‘İnsan Hakları Günü’nü senede bir gün olsa da anmak yine de faydasız olmasa gerek... Ama insan olmak ‘sadece cismen insan şeklinde’ olmak mıdır? Bunun böyle olmadığını dünyanın her bir yanında her gün görmekteyiz.



9 Aralık Pazartesi yazımda, ‘Ä°nsan Hakları Günü’ münasebetiyle 10 Aralık akÅŸamı Yatsı namazından sonra Fâtih Câmii avlusundan baÅŸlayacak meÅŸ’aleli bir gösteri düzenleneceÄŸini ve özellikle, emperial güç odaklarının kuklası olan darbeci General A. Fettâh Sisî’nin tahakkümündeki Mısır’da, sırf inançlarından dolayı ‘terörist’ diye suçlanıp zindanlara doldurulan ‘Ä°khwan’ul-Muslimîn (Müslüman KardeÅŸler) TeÅŸkilatı üyesi onbinlerle, kalbî bir dayanışma içinde olunduÄŸunun sergileneceÄŸini ifade etmiÅŸtim. 
 
O akÅŸam, o saatte, ‘fakir’ de oradaydı. 5-6 derecelik oldukça soÄŸuk bir geceye raÄŸmen, yaklaşık 2 bin kadarı hanımlar olmak üzere, binlerce insanın orada toplanıp, son derece disiplinli bir ÅŸekilde ve câmi avlusundan Fevzi PaÅŸa Caddesi’ne ve oradan Saraçhane Parkı’na kadar süren 45 dakikalık yürüyüÅŸ kolunun ve emperial güçlerin kuklası olan Gen. Sisî ve benzeri diktatörleri ‘tekbîr’ sadâlarıyla tel’in ediÅŸlerine yolun iki tarafındaki yüzlerce insanın da katıldığı görülüyordu. 
 
Bu gösteride sadece Mısır deÄŸil, Suriye, DoÄŸu Türkistan, KeÅŸmir ve Yemen gibi coÄŸrafyalardaki Müslümanlarla da dayanışma içinde olunduÄŸunun ilânı, zulme ve zâlimlere karşıtlığımızın önce vicdanlarda yer bulması açısından hayırlı bir teÅŸebbüstü. 
 
 ‘En büyük ve tek Önderimiz’ kim mi?
 
10 Aralık’ta, ‘Ä°nsan Hakları Günü’ münasebetiyle CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın büyük bir gençlik kitlesiyle yaptığı ve bazı TV kanallarından da canlı olarak yayınlanan ve bir takım sınırlamalar olmaksızın yapılan sohbet ve suallere verilen net cevaplar ilginçti. 
 
25 yıl öncelerde, bütün dünyanın gözü önünde ve Avrupa’nın ortasında, Bosna’da yüzbinlerce insanın, Sırp ve Hırvat ÅŸovenistler tarafından ve sırf Müslüman oldukları için en vahÅŸî ve ahlâksız yöntemlerle katledilmesini ‘insanlık suçu’ kabul etmeyen ve bir de o zamanki kaatil Sırp liderlerini destekleyen Avusturyalı yazar Peter Handke’ye Ä°sveç Kraliyet Akademisi'nce Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepkisini ortaya koyan ErdoÄŸan, bu ödülle Nobel Ödülleri’nin de böylece tamamen itibarsızlaÅŸtırıldığını, 10 Aralık'ta Stockholm'de yapılan ödül törenini Türkiye’nin boykot ettiÄŸini belirtiyordu. 
 
Evet, 1.5 asra yakın zamandır uluslararası bir gelenek haline gelen Nobel Ödülleri’nin hele de ‘Ä°nsan Hakları, Edebiyat ve Barış’ konularında kimlere verileceÄŸinin, emperial dünyanın deÄŸerlerine hizmet ölçüsüyle belirlendiÄŸine Handke ilk örnek deÄŸil... 
 
***
 
BaÅŸkan ErdoÄŸan’ın, gençlerle sohbetinde, ‘Sizi etkileyen en önemli kiÅŸi kim olmuÅŸtur?’ gibi bir suale, ânında, ‘Elbette ki, en büyük ve tek önderimiz sevgili Peygamberimiz’dir’ demesini ÅŸükürle karşıladım. 
 
Ä°nsana, ‘ErdoÄŸan bir takım siyasî hesapların ötesinde iÅŸte budur!’ dedirten bir sahne idi, o... 
 
Ve, bir ‘herzevekil’in hezeyanları..
 
Alçak deÄŸil, çukurun da çukuru bir ‘herzevekil’, prof. var. AteistliÄŸi umûrumda deÄŸil... Cehenneme de kütükler lâzım... Ama o, Müslümanların inancına saygısızlık edip, tahrik etmeye çalışıyor; câmi duvarına yaklaÅŸan çomarlar gibi.. Bir kötek yiyecek olsa kuyruÄŸunu kıstırıp, ortalığı velveleye vermeye baÅŸlayacağı ve hangi zamâne putuna sığınıp, hangi darbeci güçlerden medet umacağı da kesin... 
 
Bu ‘herzevekil’ kiÅŸi, Azerbaycan'da bir grup öÄŸrenciyle görüÅŸürken, 'Ä°slamiyet'in 11. yüzyıldaki çöküÅŸü türkleri de beraberinde sürükledi. Özellikle Osmanlı Devleti en alt noktadır' diye saçmalamış... Kendi putunu yüceltmek için, tarihin derinliklerinde ‘sümüklü böcek’ler arıyor... 
 
Åžair ne demiÅŸti: 
 
Ne taaccüb ediyorsun, buna dünya derler,
 
Duyulan herzelere onda nihayet yoktur.
 
‘Yerin altında öküz var mı?’ dedi bir meczûb,
 
Onu bilmem dedim, üstünde fakat pek çoktur!’ 
 
 
Selahattin E. Çakırgil / Star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.