Güven vermek, mahremi gizlemek, kusurları örtmek, açıkları kapatmak, vefa göstermek, manevî kardeşliğe sadık kalmak. Her geçen gün bu hukuktan uzaklaşıyoruz sanki. Mesela dertleşmek i
İnsanın içinde bulunduğu genel durum çok da iyimserlik gerektirmiyor. Ülkemiz düzleminde baktığımızda huzursuzlukların sonuçlarını görebiliyoruz. İstanbul Sözleşmesi denen saçmal�
Çığırtkanlık vakarın, hoyratlık nezaketin, istismar hürmetin üzerini örttüğünde âhir zamanlar gelmiş demektir. Durup ince şeyleri anlayabilmek için, bizim ötemizdeki insanın yaralar
Sözlerin bir ağırlığı, bir kalıcılığı, dokunaklılığı kalmamış gibi sanki, ağzımızdan çıkıyor, önemsendiğine dair jest ve mimiklerin sergilenmesinin ardından, belki bunu bile
“İçinden bir dilek tut” dense, bütün dilekleri birden tutmaya çalıştığımız için hepsini elimizden kaçırıvereceğiz sanki. Elinden kurtulan bütün balonları aynı anda yakalamaya �
Hızla değişen koşullarda bilinçli bir şekilde kendini yenileme ve yeniden konumlandırma, bünyedeki zaafları teşhis, büyüme imkanlarını görme basiretine sahip olunmalıdır. Zamanın uza
Ruhumuzun bir yerinde, özümüzde bilim yapma yetisi varsa, bir gün bu yeti işlevini yapacak, insanlık bilimi keşfedecekti. Aydınlanma bu keşfin başlangıcıdır. Fakat bu süreç, Kilisenin R
Hasankeyf’ten taşınacak son tarihi eser ‘Er-Rızık Camii’ydi. Geçen gün, kalabalık ve intizamlı bir alay insan, onu sessizce yeni yerine taşıdılar. 1409’dan bu yana heybetinden hiçb
Oyun bitince herkes bir yana dağılacak. Rüzgar yaprakları sürükleyecek. Yollar bomboş uzanıp gidecek. Sanki buralardan kimse geçmemiş. Kimse Mecnun, kimse Ferhat olmamış. Aşk yalanmış.
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni sanki kutsal metinmiş gibi hem imzalayıp hem de onaylayan ilk ülkedir ve sözleşmenin bizzat tarafıdır. Herhangi bir çekince, şerh ve itirazda bulunmamı�
Tarihin dönemlendirilmesi konusunda Müslümanlarda oluşan anlayışta bazı problemler bulunmaktadır. Bu konuda Müslüman kültüründen bize gelen rivayetler, dönemlendirmenin sanki bizzat Hz.
Yürüyen bir yolda seyreden karaltılar gibiyiz. Belli bir ritimle bir yerden başka bir yere doğru gidiyoruz ama bu sanki bizim irademizle olmuyor. Kendi adımlarımızı atıyor değiliz, kendimiz
Hala şaşırabiliyoruz. Şaşkınlığı ölçüsünde insanın kendi özüne sahip çıkma imkanı var demektir. İyi ki hala bazı şeylere şaşırabiliyoruz. Oysa şaşkınlığımız âhir zaman
Tarihin dönemlendirilmesi konusunda Müslümanlarda oluşan anlayışta bazı problemler bulunmaktadır. Bu konuda Müslüman kültüründen bize gelen rivayetler, dönemlendirmenin sanki bizzat Hz.
Türkiye, köklü, kapsamlı ve çok yönlü bir savrulma, bir çözülme, bir çürüme yaşıyor... Toplumun bütün kesimlerinde gözlenen tedirgin edici, hatta ürpertici bir durum, bir felâket b