Son zamanlarda sık sık şöyle bir düşünceye kapılıyorum: Büyük ölçüde küreselleşen yeni medya-sosyal medya düzeninde karşımıza çıkan meselelerin aslını, şahidi ya da parçası
Kan yaşam için çok önemlidir ve ihtiyaç duyulduğunda vücudun çeşitli bölgelerine oksijen sağlamaktan ve karbondioksiti uzaklaştırmaktan sorumludur. Peki kan grubunun nereden geldiğini hi
Sanayi toplumunun ferdi çekmiş varlığın esrarını “kafam güzel, dokunma” diyor. Sıkıysa dokun, derhal yaptırım uygulanır sana. “Mars’a yerleşme” hayalini kuruyorken nereden çı
“21. yüzyılda yağmur duasına çıkan insanlara yapısal reformları anlatamazsınız” diyen Mahfi Eğilmez’i ilk nereden hatırlıyorum? 2001 ekonomik krizinin birkaç ay öncesinden. Mahfi
Bizans Çaka Bey'in kılıcından kurtulurken, Çaka Bey dindaşı, soydaşı ve damadı Kılıç Arslan'ın kılıcından kurtulamadı. Ne demiş atalar? Unutma; düşman kör nişancıdır, ama dost
Baştan söyleyelim: Maraş’da elimiz kuvvetli. Bu kuvvet nereden geliyor? Vakıfcılığımızdan! İyi ki vakıflarımız var!
Asgari ücret sınırını yükselteceğim, emeklinin maaşını, işçinin ücretini artıracağım demek yetmez. Bunların kaynağı nereden, nasıl, hangi yatırımla sağlanacak?
İnsanın tekamülüne dair her çaba, her katkı, nereden ve kimden gelirse gelsin kutsaldır. Peşin hükümlerin güvenli çeperlerine aldırmadan ‘hikmet yitiğimizdir' şiarı ile insanı kıy�
Kalp nereden bakarsa göz oradan görüyor.
Uyuduğumuzda mı rüya görüyoruz biz, yoksa uyandığımızda mı? Uyuduğumuzda o an için gerçekliğinden hiç şüphe etmediğimiz bir hikayeye uyanıyor ve ona uyandığımızda rüya diyoruz.
Bazan içinden çıkılmaz sanılan sorunların çözümü düşünüldüğünden daha basittir. Önce meselelerin ne olduğuna, nereden kaynaklandığına dair dürüst tespitler yaparak işe başlam
İsrailoğullarının çoğu, Tanrı'nın eşcinselliği yasaklayan kitabına inanmıyor; ama o kitapla kendilerine tüm bu toprakları vaat ettiğine inanmaktan da geri durmuyor. Gerçek vaat Tevrat'
'Gazi Meclis nereden nereye?’ başlıklı yazımda, Birinci Meclis Mustafa Kemal Paşa’dan emir almıyor, ona hesap soruyordu, diye yazmıştım. Bu yazım üzerine değerli tarihçi Şükrü Hani
Bugün Amerika’da, Avrupa’da daha birçok uzak diyarda farklı formatlarda çalınıp söylenen “Üsküdar’a Giderken” türküsü eşinin Kâtibim Aziz Bey’e yazdığı türkünün ta kend
Demirbaş Şarl: Demirin, ateşin, suyun yapamadığını onlar yaptılar: Beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok, zindanda da değilim. Hürüm, istediğimi yapıyorum. Lakin gene esirim; şefkatin