Rasim Özdenören: Boş konuşmak

Edebiyatta da, felsefede de, siyasette de eleÅŸtirinin temel ilkeleri var: Hepsinde bir yargılama iÅŸlemi gerçekleÅŸtiriliyor.

Bu iÅŸlemin nesnel bir çerçevede gerçekleÅŸtirilebilmesi için: Bir, konunun net çizgilerle belirlenmesi; iki, o konuya yaklaÅŸma ölçütlerinin belirlenmesi; üç, belirlenen ölçütlerin konuya isabetle uyarlanıp saÄŸduyulu bir deÄŸerlendirmenin yapılması…

Bu üç öge edebiyat ve felsefe eleÅŸtirisinde gerekli ve yeterlidir.

Siyasal eleÅŸtiride bir dördüncü ögeye ihtiyaç var, o da, eleÅŸtirilen konunun yerine ne konulacağının belirtilmesi hususudur.

Edebiyatta, bir şiiri eleştiren eleştirmeciden eleştirdiği şiirin yerine kendisinin yeni bir şiir yazması beklenmez.

Felsefe eleÅŸtirmesinde de eleÅŸtirilen görüÅŸün tutarlı olan, olmayan yanları belirtilerek yetinilebilir. EleÅŸtirilen felsefi görüÅŸün yerine bir yenisinin konulması yeni bir filozofla kaimdir. Bu istisnai durum dışında felsefi eleÅŸtiride de konunun tutarlı olan ve olmayan unsurlarının belirtilmesi yeterli sayılabilir.

Ancak siyasal eleÅŸtiri, aktüel ortamda bir baÅŸka siyasi parti hedeflenerek yapılıyorsa ve iktidar olma amaçlanıyorsa, bu durumda salt eleÅŸtiriyle yetinmek yeterli olmaz. Bu gereklidir fakat yeterli deÄŸildir.

Muhalefet partisi iktidarı veya iktidar partisini eleÅŸtiriyorsa, eleÅŸtirdiÄŸi unsurların yerine kendisinin ne getireceÄŸini açıklamakla yükümlüdür.

Aksi takdirde yapılan eleÅŸtiri bir boÅŸ konuÅŸmadan öteye geçmez.

Muhalefet partisi veya partileri tabiidir ki iktidarın kusurlarını, kusurlu gidiÅŸi tespit edip dile getirir. Onun görevlerinden biri budur. Ancak yurttaÅŸ eleÅŸtirilen kusurların nasıl düzeltileceÄŸini, ne gibi önlemlerin öngörüldüÄŸünü bilmek ister. EleÅŸtiri kusur bulmadan ibaret kalırsa siyasal dünyada o eleÅŸtiri nesnel bir karşılık bulmuÅŸ olmaz. BoÅŸ konuÅŸmadan ibaret kalır.

Olayı somuta indirgiyorum.

Ä°mdi…

CHP yöneticileri iktidarı enflasyonu büyüttü, Hazine’yi boÅŸalttı, iÅŸsizliÄŸi çoÄŸalttı diyerek eleÅŸtiriyor. Haydi, on binlerce kilometrelik duble yolları, hızlı tren yollarını, yeni hava alanlarını, saÄŸlık, eÄŸitim, savunma vb. sektörlerindeki muazzam yatırımları, sosyal hizmet harcamalarını görmezden geliyor, gelsin diyelim…

Fakat iktidar olduğunda kendisi ne yapacak? Bu konuda tık yok.

Siyasal eleÅŸtiri “Onu yaptırtmam, bunu söyletmem” demekle geçiÅŸtirilemez.

Hazırdan harcamaya dönük eleÅŸtirileri yapmak kolay. Fakat sen ne yapacaksın? O belli deÄŸil…

Asgari ücret sınırını yükselteceÄŸim, emeklinin maaşını, iÅŸçinin ücretini artıracağım demek yetmez. Bunların kaynağı nereden, nasıl, hangi yatırımla saÄŸlanacak?

Vaktiyle bir emekli general bir parti kurmuÅŸ ve ÅŸunları yapacağım diyerek bazı vaatlerde bulunmuÅŸtu. Kaynağı, parayı nasıl saÄŸlayacaksın, diye sorulduÄŸunda: “Banknot bankası ne güne duruyor, para basacağım” demiÅŸti.

Bizim muhalefet de para basarak mı kaynak yaratacak?

Yoksa IMF’den para mı dilenecek?

CHP’de Jön Türk ve Ä°ttihatçı kafası devam ediyor. Bir ÅŸey yapmaya, inÅŸa etmeye deÄŸil, yıkmaya, devirmeye, engellemeye odaklanmış kafadır bu… Devirip muradına nail olunca da ortalıkta kan ve ateÅŸ manzarasından baÅŸka bir ÅŸey görünmemiÅŸtir…

YeniÅŸafak