Özel / Analiz Haber
Günah Hiyerarşisi: Yahudilik ve Sodomîlik nereden nereye?
Follow @dusuncemektebi2
İsrailoğullarının çoğu, Tanrı'nın eşcinselliği yasaklayan kitabına inanmıyor; ama o kitapla kendilerine tüm bu toprakları vaat ettiğine inanmaktan da geri durmuyor. Gerçek vaat Tevrat'ta ilk günkü gibi duruyor oysa: Bu topraklar tarafından kusulacaklar!..
Gemi azıya almış LGBT güçlerine karşı insanın pek sığınağı kalmadı. DoÄŸu dinleri küresel karnavalın parçası olmaya dünden razı. Geriye sen ben bizim oÄŸlan, “Ä°brahimî” dinler kalıyor. Hıristiyanlığın hâl-i pürmelâli az çok ortada, velâkin Yahudilik cephesinde vaziyet nedir, meçhulümüz. Hâlbuki ibret alınmaya deÄŸer bir kıssa var orada. Tanrı’nın insana dair ilk beyanı Tevrat’ın ilk kitabı olan Tekvin’de geçer. 1. Bap 27’de der ki: “Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı’nın suretinde yarattı, onları erkek ve diÅŸi olarak yarattı.” Tanrı suretinde yaratılma bahsi bir yana, insanın iki sabit cinsiyetle yaratıldığının daha ilk beyanda vurgulanmış olması son derece mühim. Gene Tekvin’de, 2. Bap 18’de ÅŸöyle geçer: “Rab dedi: Ä°nsanın yalnız kalması iyi deÄŸil; ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” Ä°nsan dediÄŸi aslında Âdem. Tanrı’nın insanın yalnızlığına acıyıp ona bir eÅŸ, yoldaÅŸ yaratması, tüm cinsiyetçi itirazlara raÄŸmen oldukça ÅŸiirsel bir pasaj.
Günah hiyerarÅŸisi
Erkek veya kadın. Üçüncüye yer yok. Çok somut ve makul bir gayeyle iki cinsiyete taksim olunmuÅŸlar: Birbirini bütünlemek ve üremek. Bunun inkârı, dünya hayatının bekasının da manasının da inkârına denktir.
Bundandır ki Yahudi hayatının odağında daima aile olmuÅŸtur. Aile yaÅŸamına baÄŸlılık, Ä°sraioÄŸullarının tarihini ÅŸekillendiren baÅŸlıca amillerdendir. Bu yapıtaşı, kutsal metinlerce mütemadiyen takviye edilmiÅŸtir. Ä°brahim’e hitaben Tekvin 12:3’te söylendiÄŸi gibi: “Senin aracılığınla yeryüzünün bütün ailelerini mübarek kılacağım.”
Cinsiyetler arası çekim kanunları ÅŸeriat kanunlarına tabidir. CinselliÄŸin aile dışında herhangi bir türü Yahudilik nazarında zinhar meÅŸru deÄŸildir. CinselliÄŸi karı-kocanın yatak odasına kilitlemiÅŸ ve dışarı çıkmaması için kapıyı sıkıca kapatmıştır. Ä°ster tekil, ister çift, isterse çoÄŸul hâlinde cinselliÄŸin aile yani nikâh akdi dışında herhangi bir ÅŸekilde tatmine kalkışılması büyük günahlardan sayılmaktadır. Kendi kendini tatmin de haramdır, hayvanlarla cinsel iliÅŸki de, zina da, ensest de. Elbette ki bunların hepsi eÅŸit deÄŸildir, sapma açılarına göre günah hiyerarÅŸisinde yerlerini alırlar. EÅŸcinsellik orada ensestle aynı kademede durmaktadır.
Salt ahlakî bir kınama mı?
Tüm bu dinî külliyat içinde Homoseksüel kelimesini arayanlar elbette ki eli boÅŸ dönecektir. 1868’de Almanya’da peyda olmuÅŸ, bütün dünya dillerine pelesenk olmuÅŸ bir kavramı kadim metinlerde aramak zaten anakronik bir tutumdur. Kavrama muadil belirgin bir kelime bulmak da güçtür ancak neyden söz edildiÄŸi mümkün olan en açık dille anlatılmıştır: “Erkek, bir erkekle kadınla yatar gibi yatmasın. Bu iÄŸrençliktir.”
Levililer 18:22 böyle der. Ä°ÄŸrenç diye tercüme edilmiÅŸ kavram, Ä°branice metinde To’eva diye geçmektedir. Ä°branice-Arapça akrabalığından hareketle kelimenin Arapçadaki izdüÅŸümü olarak Te-Ayn-be kelimesine ulaÅŸabiliriz: Ayıp, fesat ve kirlilik. Kur’an’da Lût kıssasında geçen Habais kelimesiyle birebir eÅŸanlamlı. Bir fiili, kerih ve menfur göstermek için kullanılabilecek en ağır ifadelerden biri.
Salt ahlakî bir kınama ve ayıplama mı? Levililer 20:13 hüküm koyar: “Bir erkek, bir erkekle kadınla yatar gibi yatarsa onlar öldürülmelidir; ölümü hak etmiÅŸlerdir.” Günah-suç ayrımı ÅŸeriatta yok; eÅŸcinsellik tabiata ve yaradılışa karşı en feci isyan sayılmış ve en ağır cezaya reva görülmüÅŸ.
Lezbiyenlik geçmiyor
Burada sonradan çokça eÅŸelenen bir boÅŸluk görülüyor: Tevrat’ta homoseksüellik var ama lezbiyenlik yok! Kadının kadınla yatmasına deÄŸinilmiyor, dolayısıyla kadın eÅŸcinselliÄŸi Tevrat’ta yasaklanmıyor!.. Bu akıl yürütme(me) Tevrat’ın tefsirlerinin yazıldığı dönemlerde de gündeme gelmiÅŸ olmalı ki Yahudi bilginler, Levililer 18:3’ü kadın eÅŸcinselliÄŸinin haramlığına delil saymışlar: “Mısır’da bir süre yaÅŸadınız; onların törelerine uymayacaksınız. Sizleri Kenan ülkesine götürüyorum, onların da törelerine uymayacaksınız.” Yahudilerin Ä°kinci Musa diye andıkları, ortaçağın en büyük Yahudi âlimi Kurtubalı Maimonides, bizdeki adıyla Ä°bn Meymun, “Mısırlıların töresi” içinde kadın eÅŸcinselliÄŸinin de bulunduÄŸunu, dolayısıyla Tevrat’ın bu ayetle o türü de yasakladığını söyler.
Mamafih eÅŸcinsel kadınların hükmü noktasında Yahudi fakihler arasında ihtilafın önüne geçilememiÅŸtir. Bekârla evli aynı cezaya mı çarptırılmalıdır; ölüm cezası mı verilmeli, kırbaçlanmalı mıdır; bunların hahamlarla evliliÄŸi caiz midir, haram mıdır; müÅŸterek bir karara varamamışlardır. Yine de erkeÄŸe nispeten hafif cezaların öngörüldüÄŸünü söyleyebiliriz.
Filhakika Tevrat öncesi dünya eÅŸcinselliÄŸin olaÄŸanlaÅŸtığı bir yerdi. Cinsellikte kadın-erkek ayrımı neredeyse manasızlaÅŸmıştı. Hassaten Yakın DoÄŸu’da livata ve sevicilik, dinî ritüellerin mütemmim bir cüzüydü. Kartaca’dan Kıbrıs’a, Sicilya’dan Mezopotomya’ya, Mısır’dan Hindistan’a kadar. Muvahhid Ä°srailoÄŸulları’nın etrafındaki müÅŸrik kavimlerin hemen hepsinin mabetlerinde kadın ve erkek fahiÅŸeler eÅŸliÄŸinde eÅŸcinsel ayinler tertiplenmekteydi.
Onların törelerine uyma!.. Tesniye 23:17-18: “Putperest törenlerinde Ä°srailoÄŸullarından bir kadın KadeÅŸa olmasın, erkek de KadeÅŸ olmasın. FuhuÅŸ yapan kadın veya erkeÄŸin kazancını adak olarak tanrınız Rabb’in mabedine götürmeyeceksiniz. Ä°kisi de tanrınız Rabb’in gözünde iÄŸrençtir.” Burada sıradan zina için Tevrat’ın kullandığı Zonah yerine KedeÅŸah kelimesi kullanılmaktadır. Zonah kitapta 93 kez geçerken diÄŸeri üç kez geçmekte ve yekdiÄŸerinin yerini tutmamaktadır. KedeÅŸah hemcinslerin zinasıdır.
Åžirk ve cinayetle eÅŸdeÄŸer
Tevrat tek başına bu yoldan çıkmış dünyaya kafa tuttu, müÅŸrik Goyimlerin kültürüne savaÅŸ açtı. Yahudi krallar, eÅŸcinsel tapınaklarını yıkmak ve kalıntılarını topraklarından atmakla emrolundu. Aksi hâlde Tevrat’ın tehdidi netti: Onlar gibi olursanız “Toprak sizi kusacaktır!” Yahudi fıkhı Halakah da net. EÅŸcinsellik, Yahudi töresinin “bunu iÅŸleyeceÄŸine ölmen yeÄŸdir” dediÄŸi ÅŸirk ve cinayetle eÅŸdeÄŸer bir cürümdür. Çünkü gayritabiidir ve Ä°srail’in köÅŸe taşı olan aileyi sökmektedir. O ne müzmin bir hastalıktır ne de meÅŸru bir tercih. Sadece hoÅŸ görülemez ve bertaraf edilmesi lazım gelen bir isyandır. Yahudi kültürü bu ahlakî kodlarla inÅŸa olundu. Talmud “Ä°srail eÅŸcinsellikle ÅŸaibeli deÄŸildir” diye övünse de iki bekâr erkeÄŸin bir battaniye altında yatması mekruh sayıldı. 16. asır fakihlerinden Endülüslü Åžulhan Aruh, “zamanımızda bir erkekle bir erkek aynı odada yalnız kalmasın” nasihatinde bulunacaktı. Böylelikle Ä°sraioÄŸulları eÅŸcinselliÄŸin kol gezdiÄŸi bir dünyada tarihçilerin tanıklığıyla çok az livata vakası zapta geçmiÅŸ bir kavim oldu.
Livatacı rabbiler
Bu, YahudiliÄŸin resmî tarihi. 20. asra gelindiÄŸinde eÅŸcinselliÄŸi bir günah ve cürüm olarak görmeyen birtakım araÅŸtırmacılar, bambaÅŸka bir tarih resmi ortaya koydular. Talmud’dan alıntılar yaparak aslında eÅŸcinselliÄŸin Yahudi toplumunun daimi bir parçası olduÄŸunu, bilhassa Rabbiler (din adamları) arasında son derece yaygın olduÄŸunu savundular. EÅŸcinsellik, tıpkı Goyimler gibi Birinci Tapınak’ta bile ayin olarak icra ediliyordu. Öyle ki, bu fiillerden ötürü Kudüs’ün depremle cezalandırıldığı Talmud’da geçmekteydi. Halakah’ta açıkça yasaklanmadığı için sübyancılığın bilhassa Roma hâkimiyeti döneminde vaka-ı adiyeden olduÄŸunu yazdılar.
Aynı battaniye altında yatan livatacı rabbiler için “Ä°srail eÅŸcinsellikle ÅŸaibeli deÄŸildir” sözü artık bir kılıftan ibaretti. Endülüs’teki Yahudi ÅŸairler erkek sevgilileri için ÅŸehvetli ÅŸiirler döktürmekteydi. Osmanlı Yahudi Cemaatinde Sodomî (Lûtilik) kitabında 1561 Selanik’inde ne eÅŸcinsel dolapların çevrildiÄŸi tüm görselliÄŸiyle anlatılmaktaydı. Bu bakış açısı, her ÅŸeyi ters bir okumaya tabi tutmaktaydı. Muharref kaynaklar da onlara malzeme vermekte gayet bonkördü doÄŸrusu. Sözgelimi Ruth ile Naomi kıssası pekâlâ bir lezbiyen çiftin hikâyesi olabilirdi. Davut ile Jonathan’ın Krallar Kitabı’ndaki sevgi de eÅŸcinsel bir aÅŸk olamaz mıydı? Buna ne demeliydi? “Jonathan’ın ruhu Davut’un ruhu ile örüldü ve Jonathan onu kendi ruhu olarak sevdi.” Ya ÅŸuna: Jonathan öldürülmüÅŸ, Davut ardından ağıt yakmaktadır: “KardeÅŸim Jonathan, üzüldüm senin için; bana sen çok iyi geliyordun, sevgin harikaydı, kadınların sevgisini geçiyordu.”
Böyle bakınca Tevrat’taki yasak, Lût kavmindeki eÅŸcinseller için deÄŸil de acaba onların tecavüzcülüÄŸü için miydi? Yoksa yasaklanan eÅŸcinsellik olmayıp da bunun fahiÅŸeliÄŸini yapmak mıydı? Veyahut eÅŸcinsel eÄŸilimin günah olduÄŸu kitaplarda geçmediÄŸine göre fiile dökülmedikçe eÅŸcinsel olmakta ne beis vardı? Veyahut da bunlar Tevrat’ın hükümleriydi, onlar sabit olsa da Halakah yani fıkıh deÄŸiÅŸkendi; o ÅŸartlarda o hüküm konmuÅŸ olabilirdi ama günümüzde ÅŸartlar baÅŸkalaÅŸmıştı. Halakah eÅŸcinsellik için bambaÅŸka ÅŸeyler söyleyemez miydi?
Tanrı’yla ve insanla güreÅŸmek
DeÄŸiÅŸim birdenbire oldu. Bir düÄŸmeye basılmışçasına. 1970’lerin Kuzey Amerika’sında Reform YahudiliÄŸi meseleye bilimin ışığında bakma söylemiyle bir çıkış yaptı. Adına yaraşır ÅŸekilde Los Angeles, 1972’de gey ve lezbiyenlerin ilk sinagoguna ev sahipliÄŸi yaptı. Amerikan Rabbileri Merkezi CCAR, LGBT’nin sancaktarlığını üstlendi. Haham okullarına onlar da alınmalıydı; kutsallık belli cinslerin tekelinde deÄŸildi. 1990’da Reform Hareketi eÅŸcinselleri meÅŸru üyeleri olarak ilan etti. “Cinsel tercihlerine bakılmaksızın tüm Yahudiler dinsel bakımdan eÅŸitti.” 1996’da CCAR sivil nikâhın eÅŸcinsellerin hakkı olduÄŸunu duyurdu. San Francisco’da bazı muhafazakâr sinagoglarda dahi dinî nikâh kıyılmaya baÅŸlanmıştı bile.
2004’te Ortodoks bir rabbi olan Greenber, eÅŸcinsel olduÄŸunu açıkça ilan eden ilk din adamı oldu. Tanrı’yla ve Ä°nsanla GüreÅŸmek: Yahudi GeleneÄŸinde Homoseksüellik adında bir belgesel yayınladı. Pek çok rabbi yalnız olmadığını anlayıp yeni kimliÄŸini daha bir özgüvenle sahiplendi. Anketler de onlardan yana deÄŸil miydi? 2013 verilerine göre Amerikan Yahudi toplumunun yüzde 81’i eÅŸcinsel evliliÄŸi onaylıyordu. 1990’daki yüzde 52’den buraya dev bir adımla gelinmiÅŸti. Bundan ötürü 2013’te Yeniden Yapılanmacı Rabbiler Koleji RRC’nin alenen gey olan bir hahamı baÅŸkan seçmesi yadırganmadı. Bir lezbiyen din adamı rehberliÄŸinde ibadet etmeleri de.
Manzara bu olsa da tüm Yahudilerin LGBT’ci olduÄŸu zehabına kapılmamalı. ABD ve Ä°srail Yahudileri tüm Yahudi nüfusunun yüzde 80’ini oluÅŸturmakta ve bunun içinde muhafazakâr olanlar Ä°srail’in yarı nüfusu kadar. Åžu var ki muhafazakârlar da bu rüzgârdan ziyadesiyle müteessir oldu. Eski Halakah’ların altından çok sular geçti. Bunların yüzlerce hahama imzalattıkları bildirilerinin 90’lardan itibaren geçirdiÄŸi üslup deÄŸiÅŸimi çok dramatiktir. En dik duruÅŸ, bu fiilin haram olduÄŸunu teyitten öteye geçememektedir. Bu teyidi alelacele bir dizi taviz takip etmektedir: Onlar da Yahudi cemaatinin bir parçasıdır, ibadet ve faaliyetlere iÅŸtirak edebilirler vs.
Gerçek vaat
Daha 1940’taki raporlarda Tel Aviv Yahudileri arasındaki SodomiliÄŸin yaygınlığı kayıtlara geçmiÅŸti. 1979’da ilk gey-lezbiyen gösteriyle güçlerini gösterdiler. 1988’de eÅŸcinselliÄŸi yasaklayan kanun kaldırıldı. 90’lar orada da hızlandırılmış bir deÄŸiÅŸim dönemi oldu. “20 yıl önce birkaç din adamı LGBT’ci olduÄŸunu belli ederdi, ÅŸimdi 200 tanesi faaliyetlere rehberlik ediyor.” EÅŸcinsel evlilik hâlâ yasak ama yurt dışında yapılmış nikâhlar geçerli sayılıyor. Tasarı hazır, her an Knesset’ten geçebilir. Netanyahu kürsüden onları Tanrı adına aklıyor ne de olsa: “Her birey Tanrı suretinde yaratılmıştır.”
Gey olduÄŸunu saklamayan generaller bir iÅŸgal ordusuna komuta ediyor. Ä°srailoÄŸulları, peygamberler dönemindeki vasıflarını kaybedip gittikçe Sodom Gomore’leÅŸiyor. Lût kavminin kıssası onların kitaplarında da vardır. Oradaki erkek kılığındaki melekleri sapkınlara teslim etmekle peygamber öÄŸretisini sapkınlara teslim etmek arasında mahiyetçe çok da bir fark yok.
Ä°srailoÄŸullarının çoÄŸu, Tanrı’nın eÅŸcinselliÄŸi yasaklayan kitabına inanmıyor; ama o kitapla kendilerine tüm bu toprakları vaat ettiÄŸine inanmaktan da geri durmuyor. Gerçek vaat Tevrat’ta ilk günkü gibi duruyor oysa: Bu topraklar tarafından kusulacaklar!..
Bülent Tokgöz / Åžair, Yazar / Kaynak: Açık GörüÅŸ
Henüz yorum yapılmamış.