Ünü dünyaya yayılan 'Katibim' türküsü nereden gelir?
Follow @dusuncemektebi2
Bugün Amerika’da, Avrupa’da daha birçok uzak diyarda farklı formatlarda çalınıp söylenen “Üsküdar’a Giderken” türküsü eşinin Kâtibim Aziz Bey’e yazdığı türkünün ta kendisidir.
Üsküdar gerek tarihiyle gerek insanı sürükleyen maneviyatıyla, İstanbul’un nadide ilçelerinden biridir. Üsküdar’ın maneviyatının arkasına baktığımızda birbirinden kıymetli nice şahsiyetlerle karşılaşırız. Kâtibim Aziz Mahmut Bey’de bu nadide beldeye izini bırakmış şahsiyetlerden sadece biridir. Günümüzde Üsküdar Selami Ali Mahallesi, Selamsız semtinde bir sokak onun adını yaşatmakta, sokağa girenlere eşsiz bir tarih serüveni sunmaktadır.
1920’li yıllarda yaşayan ve Üsküdar adliye başkâtibi vazifesini yürüten Mahmut Bey aynı zamanda Üsküdar Selami Ali Efendi Tekkesi’nin son şeyhlerinden olup yine bir dönem tekke şeyhliği yapmış Mahmut Efendinin oğludur. Şeyh Mahmut Efendi oğluna bağlı bulunduğu büyük mutasavvıf Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin adını vermiştir.
Anlatılanlara göre Kâtibim Aziz Bey çok faal bir insan olup, o dönem düğün, ölüm vb. törenlerin aranan müdavim şahsiyetlerindendi. Çok şık ve temiz giyinir, bilgisiyle ve etkileyici sohbetiyle herkesi etrafında toplardı. Başında hafif eğik fesi, kolalı beyaz gömleği, setre pantolonu ve parlak rugan potinleri ile ünü Üsküdar’ı aşmış tüm İstanbul’a yayılmıştı. Kâtibim Aziz Bey’in bindiği fayton yoldan geçerken herkes, özellikle kadınlar, pencereden kendisine hayranlıkla bakardı. Genç kızlar arasında bir kâtip modası oluşmuş, namı diğer kâtiplik, ailelerin aradığı damat modeli haline gelmişti.
Bugün hala Amerika’da, Avrupa’da daha birçok uzak diyarda farklı formatlarda çalınıp söylenen türkü, “Üsküdar’a Giderken…” Kâtibim Aziz Bey’in eşinin Kâtibime yazdığı türkünün ta kendisidir. Bu beste on yedi evlilik yaptığı söylenen Kâtibim Aziz Bey’in dördüncü hanımı Seyyide Ayşe Hanım’a aittir. Seyyide Ayşe Hanım’ın Hasan Rıza Paşa’nın cariyesi olduğu ve Paşa’nın vefatından sonra Aziz Bey ile evlendiği söylentisi halk arasında yaygındır. Ayşe Hanım’ın meşhur türküyü bu söylentiler üzere yazıp, nihavend makamında bestelediği bilinmektedir. Zamanla ünlenen besteyi başta Balkanlar olmak üzere farklı milletler de sahiplenmiştir.
Çok sayıda evliliğinden sadece bir oğlu, Ahmet Sabi Bey olmuştur. Bir dönem tekke şeyhliği yapan Sabi Bey erken yaşta hayata veda etmiş, kabrinin ise küçük kabristanlıkta olduğu söylenmektedir. Kâtibim Aziz Bey’in evinde oturmakta olan gelini Hikmet Sarpyalçın ise 1981 yılında hayatını kaybetmiştir.
Kâtibim Aziz Bey 1922 yılında, 52 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Şimdi Kâtibim Aziz Bey Sokakta vaktiyle oturduğu evin karşısındaki aile kabristanında metfun olduğu söylenmekte fakat kabir taşı bulunmamaktadır.
Günümüzde Kâtibim Aziz Bey Sokak, Üsküdar’ın Balat’ı misali bakıma muhtaç ve hayata biraz teşne kalmış. Sokağa girdiğinizde Kâtibimin evinin hemen karşısında Selami Ali Efendi Tekkesi harabeleri, kabristanlık ve Köstendilli Ali Efendi Cami sizi selamlayacak. Bize ise bu abidevi eserlerden günümüze ulaşanlara sahip çıkmak, geçmişi bir nebze olsun yâd etmek düşüyor. Sözlerime kâtibim türküsünün birkaç dizesiyle son vermek istiyorum:
Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmurKâtibimin setresi uzun eteği çamurKâtip uykudan uyanmış gözleri mahmurKâtip benim ben kâtibin el ne karışırKâtibime kolalı da gömlek ne güzel yaraşırÜsküdar’a gider iken bir mendil buldumMendilimin içine lokum doldurdumKâtibimi arar iken yanımda buldum
Müellif: Rabia Demirekin / Kaynak: Dünyabizim Web Portali
Henüz yorum yapılmamış.