Ne zaman kibirden konuşsak, aklıma ilk olarak Abdülaziz Bekkine Hazretleri''nin şu sözü geliyor: "Bana kâfiri getirin, kibirliyi getirmeyin." (Nurettin Topçu''ya Armağan, Sayfa 179) Sadece bu
Türkiye Cumhuriyeti’nin birçok günü var. Bir gün de “millî ibadet günü” ilân edilsin. Millet ne yaptığını bilerek yapsın!
Veysel Tepeli'nin kaleminden, sıradışı bir yazıy okurlarımıza sunuyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen''in Büyük İslam İlmihali''ni okurken, şu hadis-i şerifle karşılaştım: "Eski dostluğu devam ettirmek, imandandır."
“İnsan kökten yalnızlıktır” diyor Ortega y Gasset. Yine de hepimiz yalnızlığı hayatımızın bir döneminde somut bir gerçeklik olarak yanı başımızda tecrübe ediyoruz.
Tevhid inancının muhkem bir şekilde korunabilmesinin tek şartı, nübüvvet / peygamberlik fikrinin muhkem olmasıdır.
Gelişmişlik düzeyinin tüketim çılgınlığını doyumsuzca yaşarken Afrika'nın balta girmemiş ormanlarına, Afrika'nın kirlenmemiş denizine ihtiyaç olacaktı elbette. Tam burada turistik k
Kur’an, Allah’ın kendi yarattığı (91/8) insan vicdanı/aklı, insan dili (Arapça), insan (Hz. Muhammed) aracılığı ile insanlara (Araplara) hitabıdır. 610 ile 630 arasında vuku bulan bu
Mübarek olan veya halkın öyle olduğuna inandığı gecelerin şerefine kandiller yakıldığı ve o gecelerde ibadet ve âdet kabilinden bazı şeyler yapıldığı için o gecelere 'kandil gecele
ABD’nin, terör örgütüne silah ve cephane dolu otuz bin tır göndermekteki maksadı, güya DEAŞ’ı yok etmek içindi.
Bu nasıl bir 'köhne Osmanlı geçmişi' idi ki aniden kurtarıcı gibi gelen kadroların hepsi o dönemin bakiyesi, eğitim sisteminin ürünü olsunlar? Yükseltilmeye çalışılan batı uygarlı�
Bazen ve hatta çoğu zaman yaptığımız işin, durduğumuz yerin, yaşadığımız olayların neye tekabül ettiğini kavrayamayız. Dışarıdan bakmak bu yüzden kıymetlidir.
21. yüzyılda bile bu coğrafyada katliamlar hiç eksik olmadı. Irak’ta Ebu Gureyb cezaevinden Suriye’deki kimyasal saldırılara, Rabia katliamından Filistin’deki İsrail saldırılarına ka
İnsan için ve hayat için bir iyilik yap da içine at. İçin de bir deniz, ‘sahilsiz bir umman’ değil midir? İyilik yapıp denize atmayı alışkanlık edinenler, o deniz gibi enginleştiler.