Hicri takvimin yasaklanması toplumu ve devleti İslami olan her şeyden arındırma sürecinin takvim boyutunu ifade etmektedir.
Kudüs’ün Müslüman halkı ve özellikle de gençleri, beş ayrı cephede beş ayrı realiteyle göğüs göğüse mücadele ediyor. Şimdi de sırasıyla onlara bakalım:
Dünyayı bırakalım. İslam alemi ne yapıyor? Gazze'deki şehit cenazelerini ve yaralıları almak için Refah Kapısını kullanmak isteyen Türkiye'ye, izin vermeyen Mısır'a ne demeli mesela? S
Fazlıoğlu, İslam-Türk Felsefe Bilim Tarihinin Anlam Küresi, Kendini Aramak ve Akıllı Türk Makul Tarih kitaplarıyla, ayağa kalkmak isteyen Türkiye’ye yeni bir dil inşası öneriyor. Fazl�
Bir faizsiz finans kurumunun, Vakıf Katılım’ın yeni reklam filmini izlerken düştü aklıma bu yazıyı yazmak. Bakalım kotarabilir miyiz?
Zamana takılıp kaldığında nasıl tarihin tanığı olabilirsin, geleceğe dair hazine sandığına nasıl ulaşırsın? Cennet ve cehennemin insanın seyir defterinin okunması sonucu işlevlerin
Her ne zaviyeden bakarsak bakalım, nezaket toplumsal bir erdemdir. Tıpkı adalet gibi o da üçüncü kişilerin mevcudiyetini gereksinir. Bu sebeple, eksikliği durumunda kişisel bir ahlaki yozla�
Eskiden ülke içinde cereyan eden bir hadise, bırakalım dış dünyayı, ülkenin uzak kesimlerinde bile yankılanmazdı. Şimdi ise, içerdeki küçük bir konu bile, dijital teknoloji sâyesinde
Ulâ Zirvesi’ne dair iki önemli soruyu dile getirmek mümkün: 1) Bu barış ve uzlaşma nerden çıktı?, 2) Katar, kendisine dayatılmaya çalışılan bazı şartlar konusunda, komşularına boy
Çalışmalarını İslam Bilim Felsefesi tarihi ve matematik tarihi üzerine yoğunlaştıran Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, yeni yayınlanan İslam-Türk Felsefe Bilim Tarihinin Anlam Küresi, Kendin
12 Ada nasıl oldu da elimizden çıktı? Ona bakalım mı biraz? Gerçekten, 12 Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilecek mi? Konu masaya yatırılacak mı? Bekleyip göreceğiz.
Temsil kabiliyeti olmayan bir çakal üzerinden “hadi bakalım bu ahlâksızlık size aittir, özür dileyin” kampanyası başlatanların ekmeğine yağ sürer gibi “çok özür dileriz” sıra
Bir Ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. Kıyameti beklemeye gerek yok. Ölüm bizim kendi kıyametimizdir. O dünyanın ahir vaktini bırakın, kendi akıbetinizi, ecelinizin vaktini bulabiliyor musu
“Artık yeter! Sokaklar bizi özlemiştir, evlerden çıkalım, AVM’leri açalım, normal hayata dönelim…” deyip durduğumuz bugünlerde, 1918 ile 1920 arasında milyonların canını alan �
Küresel düzen bir virüs karşısında çaresiz kaldı. Aslında çaresizliği daha çok gayri insani, talancılık ve güçsüzlüğü ile ortaya çıktı. ABD, Çin, Fransa ve İngiltere’nin ba�