Türk haber sitelerinde sıradan bir günün sıradan haberlerinden seçmeler… Ceren Özdemir’i öldüren Özgür Arduç, fayansla bileklerini kesmeye çalışmış, Kars’ta üç kişi bir lisel
Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü bölgeye giderek gözlemleyen gazeteci ve akademisyen Dr. Olsi Yazici “Müslüman ülkeler Çin’i, zulme son vermeye çağırmalı” diyor ve ekliyor: Çin
Libya'daki silahlı çatışmaya ülke içindeki taraflar ve bölgesel güçlerden sonra soğuk savaş döneminin iki baş aktörü de dahil oldu.
Malezya'nın kuzeyindeki Terengganu ve Kelantan eyaletlerinde, aşırı yağışların yol açtığı sel baskınları nedeniyle 11 bin 443 kişi evlerinden tahliye edildi.
Yaptırımlar İran’ın başat problemi değil. Direniş Ekonomisi adı altında bir ekonomi politikası yürüten İran petrole bağımlığını azaltarak kırılganlıklarından kurtulmaya çalı
Bugün, emperyalistler, İslam ülkeleri/halkları/toplumları üzerinde, kendi kişisel mülkleri gibi tasarrufta bulunabiliyor. Ayrımcı bir modernleşme, ayrımcı bir evrensellik ideolojisi, halk
Karşımızda mazisi neredeyse 25 asır öncesine dayanan eski bir medeniyet ve daha sonra Şia inancını millî ve romantik kisve hâline getirmiş bir millet vardır. Bu milletin tarihini, kültür
Cervantes'in yel değirmenleriyle savaşan şövalyesi Don Kişot romanı, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de de pek çok kişi tarafından okundu.
Genç okuyucularımız Tanpınar’ın bugünkü popülerliğine bakarak Huzur’un yayımlandığı tarihte kapışıldığını zannedebilirler. Hayır, Huzur’un ilk baskısı 1970’lere kadar pi
Karmatiler nesiller boyunca ayakta kalmayı başarabilen, komünist bir toplumun tarihteki ilk örneğidir. Ancak onlar sonsuza kadar, İslam dünyası üzerinde şok etkisi yaratan Mekke’de işledi
Irak Yüksek Bağımsız İnsan Haklar Komiserliği, ülkede 3'üncü ayına giren hükümet karşıtı gösterilerde ekim ve kasım aylarında en az 460 kişinin öldüğünü duyurdu.
İslam toplumunda aslolan toplumun halidir. “Bir topluluk kendini değiştirmeden Allah onlar hakkındaki hükmünü değiştirmeyecektir.” Yoksa tek başına bir yönetici ya da yönetim bir topl
Nicedir bir hafiye gibi o gazetenin peşindeydim. İskilipli Atıf Hoca’nın İstiklal Mahkemesi’ne sunduğu ama hakimler heyetince kabul edilmeyen o belge nerede olabilirdi? Nihayet 1920 Ekim’i
Kişisel hayat artık esaslı bir mücadele alanıdır. Mücadeleyi kazanmak için, başkalarının onay ve hayranlığına onulmaz bir ihtiyaç duyarız.
Bu düşüşe ve dejenerasyona daha fazla rıza gösterirsek postmodern yenidünyanın çocuklarımızı kolonize etmesini de kendi ellerimizle onaylamış ve kolaylaştırmış olacağız.