Uçağa el koyan ekip, -ikisi kadın olmak üzere- dört kişiydi: Ali Tâhâ Ebû Suneyne, Abdulazîz Atraş, Rîma Tannûs ve Teresa Helese. Eylemden yalnızca bir gün önce birbiriyle tanışan gr
Ya hu, Suriye’de Ruanda benzeri bir vahşet yaşanıyor, Amerikalısı, Rus’u, İngiliz’i, Fransız’ı bakıyor.. Akif bunlar için şöyle diyordu: “Tükürün milleti alçakça vuran darbe
Geçtiğimiz hafta sürümde olan bir liste, huzurevi barındırmayan illerimizi sayıyor ve ardından da bu illeri tebrik ediyordu; ‘’ne mutlu huzurevi açılmamış olan o illerimize’’ şekl
Merhûm Necîb Fâzıl bir şiirinde, ‘Domuz yavrulayan kısrak tepinir..’ diyordu.. Bu 4 kelimelik mısra sahifelerle anlatılması müşkül olan mânâları içinde barındırıyor.
91 yıl önce bugün Türkiye’ye iltica eden Lev Troçki, Atatürk’e telgrafında şöyle diyordu: sınırı zora boyun eğmek durumunda olduğum için geçiyorum. Lütfen, Bay Başkan uygun duygu
4. gün katılabildiğim taziyesine hala insan selleri akıyordu. Taziyeye sadece bu büyük katılım bile Abdülkerim hoca nezdinde bir kurumun nasıl bir sosyolojik karşılığı olduğunu yeterin
Piyasadan çekilerek kendi çapında sisteme posta koyuyor. Oruca saygı göstererek toplumsal dayatmaları alt üst ediyordu. Aslında çok tehlikeli bir çığır açıyor; dinin kamusal alanı kuş
İlber Ortaylı’nın “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” isimli biyografik eserini okurken bir tespiti dikkatimi çekmişti. “Türkler geri çekilmeyi bilmezdi, diyordu, Mustafa Kemal Sakarya savaş
Başlık Cemil Meriç’ten. Namık Kemal için böyle diyordu Cemil Meriç: “Tevfik Fikret’ten Nazım Hikmet’e, Yahya Kemal’den Necip Fazıl’a kadar bütün şairlerimizin ceddi ekberi…�
Hz. Muhammed’in peygamberliğini ilan etmesinin üzerinden yedi yıl geçmiş, her geçen gün vahy-i ilahî’ye tabi olanların sayısı artmaya devam ediyordu. Müşrikler cephesinin önde gelenl
Şehre karanlık çökmüş, caddeler ıssızdı. Ankara’da in cin evine çekilmişti. Taksiler belli noktalarda duruyor ve şehrin kuytularına gitmiyordu. Otobüs şoförleri boş seferlerle akşa
Tarih 12 Eylül 1980'i saat de 03.00'ü gösterdiğinde, tanklar şehirlerde gezmeye başladığında bu aynı zamanda yeni bir dönemi işaret ediyordu. 12 Eylül 1980 sabahından sonra birçok şey
Osaka’daki Dünya Kupası çeyrek finalinde iki sürpriz takım karşı karşıyaydı. Bir yanda ekonomik krizle bocalayan, yaşadığı büyük depremin yaralarını henüz saramamış, terör cend
Sanıyorum Batı tarzı bir eğitim almanın düşünce tarzımdaki en büyük etkisi, “adalet mi merhamet mi daha önceliklidir?” sorusuna, fazlaca düşünmeden hemen “adalet!” diye cevap ve
Düşün; her şey üstüne üstüne geliyorsa eğer, belki de sen ters gidiyorsundur. Böyle diyordu Dostoyevski...